ÖHD Mêrdîn Şubesi tarafından, Marînê’deki polis-jandarma işkencesine dair yapılan açıklamada, ‘Ayrımcılık, nefret ve cezasızlık politikaları; işkence ve kötü muamele gibi ağır hak ihlallerinin temel sebebidir. Bu cezasızlık politikaları ve işkence uygulamaları derhal sonlandırılmalıdır’ denilerek, olayın takipçisi olunacağı belirtildi
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Mêrdîn Şubesi, dün sabah saatlerinde Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesine bağlı Marînê (Eskihisar) kırsal mahallesinde gerçekleşen ev baskınında yaşanan işkence suçlarına dair dijital medya platformu X hesabı üzerinden açıklama yayımladı.
‘İşkence, cinsel taciz, tehdit, hakaret, alıkoyma…’
Açıklamada, “Dün Nusaybin ilçesi Eskihisar Mahallesi’ndeki iki ayrı eve arama gerekçesiyle giden kolluk güçleri tarafından evde bulunan B.A. (15), H.A. (77), S.A. , R.A. , G.A. , Z.A. , A.A, Ş.A, A.A. , N.O. ve A.O.’ y’a yönelik işkence, cinsel taciz, tehdit, hakaret, aşağılama, haksız alıkoyma, nefret ve ayrımcılık sözleri ve eylemlerinde bulunulmuştur. B.A.(15), R.A. , S.A. ve A.O’ya yönelik saatlerce süren bir şekilde vücudun çeşitli bölgelerini onlarca defa darp etmek, hakaret ve tehdit etmek şekliyle işkence yapılmıştır. Yine kadınlar G.A., H.A. (77), Z.A, A.A, A.A.’ya yönelik tehdit, nefret ve ayrımcılık, cinsel taciz ve hakaretlerde bulunulmuştur. H.A (77) Türkçe’yi bilmeyip anlamadığı ve Kürtçe konuştuğu gerekçesiyle hakaretlere maruz bırakılmış, Kürtçe konuşmaması gerektiği ikazında bulunulmuştur. Eve ayakkabılarla ve köpek eşliğinde girilmiş, evin tüm eşyaları dağıtılmış ve maddi zarar verilmiştir. 3-4 gün sonra tekrar gelip daha kötüsünün yapılacağını söylemişlerdir. B.A.(15), N.O ve G.A’nın haklarında gözaltı kararı olmamasına rağmen arama işlemi akabinde haksız alıkonularak karakola götürülmüş, 2 saate yakın karakolun kapısında araç içinde bekletilerek hiçbir işlem yapılmadan serbest bırakılmışlardır” denildi.
‘İşkence, sıradan bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanmaktadır’
“Hem iç hukuk hem uluslararası hukukta, işkence ve kötü muamele mutlak olarak yasaklanmıştır” diye belirtilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“İşkence yasağı, mutlak hak statüsü kapsamında koruma altına alınmasına rağmen, kamu otoriteleri tarafından bu yasağa aykırı hareket edilmektedir. İstisnai hallerde bile kesin olarak yasaklanan işkence, sıradan bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanmaktadır. Ayrımcılık, nefret ve cezasızlık politikaları; işkence ve kötü muamele gibi ağır hak ihlallerinin temel sebebidir. Bu cezasızlık politikaları ve işkence uygulamaları derhal sonlandırılmalıdır.
‘Takipçisi olacağız’
Türkiye’de kolluğa verilen sınırsız yetki ve yargı sistemindeki cezasızlık politikasının bir sonucu olan işkence ve kötü muamelenin bir an önce son bulması ve işkencecilerin, bağımsız ve tarafsız bir yargı önünde hesap vermeleri için; başta Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı olmak üzere, yetkili ve sorumlu bütün kamu otoritelerinin etkin soruşturmaların yapılabilmesi için sorumluluk alarak gerekli girişimlerde bulunmaya, cezasızlık politikalarını terk etmeye; bütün ulusal ve uluslararası kamuoyunu ve kurumları, insan hakları kurumlarını ve medyayı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Nefret ve ayrımcılığın, işkence ve insanlık dışı muamelelerin karşısında durduğumuzu, vahim olayın takipçisi olup hukuk mücadelesini vereceğimizi değerli basın ve kamuoyu ile paylaşıyoruz. İşkence insanlık suçudur.”
Kaynak: JINNEWS