Özellikle kayyım sürecinde halkın Kürt diline ve kültürüne büyük özlem duyduğunu dile getiren Bahar Kültür Merkezi çalışanı Çiçek Çelik, buna karşı kültürel aktivitelere yoğunlaştıklarını belirtirken, yakın zamanda açacakları dengbêj evinin de müjdesini verdi
Her geçen gün toplum üzerinde tek tipçi politikalarını arttıran iktidar, hedefinde olan Kürt kültürü ve dilini yok etme uygulamalarını da her alanda sürdürüyor. Yıllardır süregelen bu uygulamalar karşısında Kürt toplumu da alternatifler oluşturarak buna cevap olurken, aynı zamanda da kendi hafızasının mücadelesini veriyor. Bu örneklerden biri de Êlih’te (Batman) bulunan Bahar Kültür Merkezi (BKM). Kürt dili ve kültürü için çalışmalar yapan ve geçen ay da çocuk sınıfları açan BKM, şimdi dengbêj evi açma hazırlığında.
BKM çalışanı Çiçek Çelik, kayyım baskısından sonra asimilasyona karşı geliştirdikleri alternatifleri Jinnews’ten Pelşin Çetinkaya ve Gülistan Gülmüş’e anlattı.
İktidarın oluşturduğu anlayışa karşı alternatif oluşturmak için BKM’yi açtıklarını dile getiren Çelik, “Kayyım döneminde kayyımın gerçekleştirmiş olduğu etkinlikleri gördük. Kültür-sanat adı altında yapılan çalışmaları gördük. Bunlar kültür-sanatla hiçbir bağı olmayan etkinliklerdi. İşte bizim bunlara alternatif olabilmemiz lazım. Bizim dilimizi, kimliğimizi, tarihimizi ve en önemlisi hafızamızı unutturmamamız lazım. Bizim en büyük mücadelemiz bu. Alternatifler oluşturarak kendi kimliğimizi, kültürümüzü yaşatmaya ve daha da farklı kesimlere de yaşattırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kayyımdan sonra çalışmalar arttı
Çelik, Kürt kültürü ve müziği adına çalışmalar gerçekleştirdiklerine ve bu çalışmaların da belediyelerin kayyımdan alındıktan sonra arttığına dikkat çekerken, “Erbane, saz, gitar, keman gibi kurslarımız var. Kayyımdan önce kurs seçeneklerimiz daha kısıtlıydı ama belediyeyi aldıktan sonra arttı. Buraya birçok öğretmen ve kursiyer gelip gidiyor. Daha çok kursiyerlerle vakit geçiriyoruz. Amacımız öğrenci gelsin, eğitimine girsin, dersini alsın gitsin değil. Biz Kürt kültürü ve müziği üzerine onu bilinçlendirmeye, buraya daha çok gelmesini ve burayı daha çok sahiplenmesini sağlamaya çalışıyoruz. Buraya ilgi güzel. Daha önce çocuk sınıfı açmak istiyorduk ama bazı sıkıntılardan dolayı sınıfı açamamıştık. Şu an yaklaşık bir aydır çocuk sınıfımız var. Önceden tek sınıftı, şu an bir sınıf daha açarak sayıyı 2’ye çıkardık. Bu tabii ki diğer kurslarımız için de öyle. Diğer alanlarda birçok yeni kurs açtık” sözlerine yer verdi.
Çocuklar kültürlerini anadilde öğreniyor
Çocuk kurslarına değinirken, bu kursların yoğunlukla hafta sonları ve 4-11 yaş aralığındaki çocukları kapsadığını dile getiren Çelik, kurs içeriğine dair şu bilgileri verdi:
“Çalışmalarımız ilk etapta ritim ve ritim kulağı üzerine. Çocuğa önce ritim kulağı öğretmeye çalışıyoruz. Daha sonra çocuk zaten kendisi herhangi bir alana, enstrümana yönelmek istediği zaman o alana yönlendiriyoruz. Kursta eğitim Kürtçe veriliyor. Amaç, bir nevi kendi kültürünü, dilini de tanıtmak. Ayrıca çocuklar seviyor. İlk etapta Kürtçe konuşmak istemeyen çocukla öğretmen onunla Kürtçe konuşmaya başladığında aşina oluyor ve artık kendi Türkçe konuşmaması gerektiğinin, kendi diliyle konuşması gerektiğinin farkına varıyor. Çocukları buraya aileleri bırakıyor ve dersleri bitene kadar aileler çocuklarını burada bekliyor. Eğitimlerin Kürtçe olması ya da orada geçirilen vakit aileler tarafından bizzat gözlemlendiği için olumlu tepkiler alıyoruz.”
‘Halkın özlemi var’
“Kürt halkının Kürt kültürüne ve müziğine çok büyük bir özlemi var” diyen Çelik, özellikle kayyım döneminde halkın kendi kültüründen uzaklaştırılmaya çalışıldığını vurguladı. Halkın kültürel çalışmalar istediğini söyleyen Çiçek, “Mesela biz kayyımları gönderdikten sonra Kurdistan’ın tüm kentlerinde Kürt Dili Bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı. Bir haftaya yayılacak şekilde ve biz insanlarda o özlemi, sevinci görebildik” sözlerine yer verdi. Hayata geçirmek istedikleri çok projeleri olduğunu ekleyen Çelik, “Biz folklor sınıfı, resim, tiyatro sınıfı açmak istiyoruz. Ortalama 2 hafta içerisinde dengbêj evimiz de açılacak. Kayyımları gönderdikten sonra kendi kültürümüzü ve sanatımızı yaşama ve yaşatma adına daha iyi noktalardayız” şeklinde konuştu.
Varlık mücadelesini sahiplenme çağrısı
Çelik son olarak BKM’nin herkese, tüm kesimlere açık olduğunu söylerken, “Bizi ayakta tutan kültürümüz, dilimiz, hafızamız, tarihimiz, mücadelemiz. Bu mücadeleyi hepimizin sahiplenmesi gerekiyor ve desteklemesi gerekiyor. Herkese kapımız açık, herkesi bekliyoruz” çağrısında bulundu.
ÊLİH