DİSK, Türk-İş ve Hak-İş, işçi emekçilerin sorunlarına dair açıkladıkları 10 maddelik bildiride asgari ücrete acilen zam yapılmasını istedi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk-İş ve Hak-İş emekçilerin ve çalışma hayatının temel sorunlarına çözüm önerileri sunmak üzere Türk-İş’te bir araya geldi. Toplantının ardından ortak bir bildiri yayınlandı. Taleplerin 10 maddede sıralandığı ortak bildiride vergide adalet, adil gelir dağılımı ve insan onuruna yaraşır bir yaşam standardı vurgusu yapıldı. Türk-İş’teki toplantıya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.
‘Bizi köle sanıyorlar’
Ortak bildiri öncesi ilk olarak konuşan Türk-İş Genel Başkanı Atalay, şuan yaşanan ekonomik krizin daha önce yaşananlara benzemediğini, TÜİK’İn açıkladığı rakamların gerçekçi olmadığını ifade etti.
Yüzde 20’lik kesim refah içerisinde yaşarken, bedelini geriye kalan yüzde 80’nin ödediğini söyleyen Atalat, “Bunlar bizi köle sanıyorlar. Bizim üzerimizden ellerini çeksinler”
‘Milli gelirden aldığı pay azalıyor’
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise iş güvencesine ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellere vurgu yaparak, “Büyümeye rağmen emekçilerin milli gelirden aldığı pay azalıyor. Maalesef en kolay iş, işten çıkarmalar. Refahın adil dağılımını gerçekleştirmek için yapılacak ilk iş sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasıdır” diye belirtti.
‘Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakkı olmaz’
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, tüm emek güçlerini ortak mücadeleye çağırdı. Enflasyonda hiçbir sorumlulukları olmadığı halde ekonomik krizin tüm yükünün emekçilerin sırtına yüklendiğini ifade eden Çerkezoğlu, “Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakkı olmaz. İşçi sınıfı başta olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin seçimden seçime değil hayatın her alanında söz hakkına sahip olduğu bir ülkede bu sorunu çözebiliriz” ifadelerini kullandı.
‘İktidarın sınıfsal tercihlerinin sonucu’
Çerkezoğlu, “Ortak açıklama metninde, asgari ücretten vergiye çalışmaya hayatına dair 10 başlık altında topladığımız konular yer alıyor. Yaşadığımız bu tablo tesadüfen ortaya çıkmış değil. Ülkeyi yöneten siyasi iktidarın siyasal ve sınıfsal tercihlerinin bir sonucudur. Gerçek bir demokrasiyle bu sorunların üstesinden gelinebilir ” dedi.
10 Maddelik bildiri
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, daha sonra 10 maddelik bildiriyi okudu:
“* Vergide adalet: Ücretliler için gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 110 bin TL olarak belirlenmiştir. 2002 yılında brüt asgari ücret asgari ücretin 17 katıydı. Günümüzde 5 katına kadar gerilemiştir. Yılda 1,5 aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin eline geçen net tutar azalmaktadır ve refahının düşmesine neden olmaktadır. Vergi sistemi gelir adaleti göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmalıdır.
* Enflasyonla mücadele: Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK’in hesaplamalarına göre artırlıyor. Yaşanan enflasyonla yaşanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.
* Asgari Ücret: Acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur.
* Kamuda Ücret Farkı: Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli.
* En Düşük Emekli Aylığı Asgari Ücret Seviyesinde Olmalı: En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır.
* Sendikal Örgütlenme: Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.
* Taşeron İşçiler: 696 KHK’nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.
* Kamuda Tasarruf: Tasarruuf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.
*Meslek hastalıkları: İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.
* Ayrımcılık: Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.
EKONOMİ SERVİSİ