İktidarın kadın düşmanı politikalarının sonucu olarak 6 ayda 250 kadın katledildi. Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen kadınlara örgütlenme çağrısında bulunarak, ‘Kadınlar bir bütünen örgütlendiği zaman, erkek o şiddeti uyguladığında karşısında güçlü bir kadın iradesiyle karşılaşacağını bildiğinde geri adım atar’ dedi
Kurdistan ve Türkiye’de kadınlara dönük baskı, şiddet ve katliamlar her geçen gün artarak, devam ediyor. İktidarın cezasızlıkla sonuçlandırdığı kadın katliamları, erkeklere yeni katliamlar için cesaret verirken, kadınlar hem katliamlara hem de cezasızlık politikalarına karşı mücadele yürütüyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, ilk altı ayda 205 kadın katledilirken, 117 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, kadına yönelik şiddetin kadın kırımı boyutuna vardığına dikkat çekerek, bunun temel nedeninin kadınların, erkek egemen zihniyetin kendilerine biçtiği yaşamı kabul etmemesi olduğunu söyledi.
Yasal güvencesizlik katillere cesaret verdi
Kadınların verdiği mücadeleyle özürlük talebinde bulunduklarını ifade eden İşbilen, “Özellikle iktidarın kadın karşıtı politikaları, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırması ve kadını koruyan şiddet yasasını hedef alması, erkeklere büyük bir cesaret ve güç verdi” şeklinde konuştu.
Kadın ölünce mi kanıt bulacaksınız
9’uncu Yargı Paketi kapsamında gündeme gelen kadını şiddete karşı koruyan 6284 Sayılı Yasa’nın kaldırılması için AKP ve Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) seçim sürecinde ittifak yaptığını hatırlatan İşbilen, “Eskiden kadına yönelik şiddet olduğu zaman kadının beyanı esas alınıyordu. Şimdi cumhurbaşkanının kararıyla kadının kanıtı esas alınıyor. Şimdi siz fiziki, ekonomik şiddetin kanıtını nasıl bulacaksınız? Ya da öldürüldükten sonra mı kanıt sayılıyor? Bu erkek ile iktidarın, eril zihniyeti korumaya dönük bir yaklaşımıdır ve bu cinayetlerde bundan kaynaklıdır” diye belirtti.
Kadının ekonomik koşulları sağlanmalı
Kadına dönük katliamların önlenmesi için en büyük sorumluluğun iktidara düştüğünü vurgulayan İşbilen, “Kadının kurmak istediği yaşama dair destek sunması gerekiyor. En önemlisi kadının ekonomik olarak erkeğe bağımlı olmaması gerekiyor. Kadının erkeğe ekonomik olarak bağımlı olması şiddeti doğalında meşrulaştırıyor. Çünkü erkek zihniyeti şöyle düşünüyor: ‘Sen benim malımsın, sana ben bakıyorum. Sana ben bakıyorsam, her türlü yaklaşım gösterme hakkım var.’ O açıdan kadının ekonomik olarak bağımsız olması, erkekten geçinmiyor olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Şiddet ve katliamlara karşı kadınların örgütlenmesi gerektiğinin altını çizen İşbilen, “Kadınlar bir bütünen örgütlendiği zaman, erkek o şiddeti uyguladığında karşısında güçlü bir kadın iradesiyle karşılaşacağını bildiğinde geri adım atar” diyerek, kadınlara çağrıda bulundu.
Kaynak: MA