Ülkenin içine girdiği ekonomik kriz giderek derinleşirken, yurttaşların geçim sıkıntısı da arttı. Duruma tepki gösteren Amedli yurttaşlar savaşa harcanan giderlere dikkat çekerek, ‘Kriz ancak Türkiye’deki barışın sağlanması, Kürt halkıyla ortak bir paydada buluşulmasıyla çözülür’ dedi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayı verilerini açıkladı. TÜİK’e göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Haziran’da yüzde 1,64 arttı. TÜİK Haziran’da yıllık enflasyonu yüzde 71,6 olarak açıkladı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise yıllık enflasyonu Haziran’da yüzde 113,08 olarak hesaplarken, aylık enflasyonda da Haziran’da yüzde 4,27 oranında artış görüldü.
Asgari ücret açlık sınırının altında
TÜİK’in açıklaması öncesi elektriğe yüzde 38 zam yapılırken, sigara, akaryakıt ve diğer ürünlere de zam yapılacağı kamuoyuna yansıdı. Ulaşıma, akaryakıta, elektriğe, temel besin gıdalarına yapılan zamlarla ekonomik sorunlar yaşayan yurttaşlar, kara kara ne yapacağını düşünüyor.
Haziran ayı verilerine göre açlık sınırının 18 bin 978 TL, yoksulluk sınırının ise 61 bin 820 TL olduğu koşullarda, yurttaşlar evlerine ekmek dahi götürmekte zorlanıyor.
10 bin TL ile insanlar nasıl geçinsin
Yaşanan krizi değerlendiren Amedli yurttaşlar, ekonomik krizin kendilerini yaşanamayacak hale getirdiğini söyledi. Emekli Bülent Gülseren, 10 bin TL maaşla geçinmeye çalıştığını kaydederek, “Bir insan bu 10 binle ne yapsın, nasıl geçinsin?” diye sordu. Emekli maaşının asgari ücretle eşitlenmesini isteyen Gülseren, “Olursa bir nebze nefes alabiliriz belki. Dolmuş fiyatı 20 TL. Yarın ekmek de 20 TL olur. İnsanların işi zor, yaşam çok zorlaştı” dedi.
“Zamlar milleti perişan etmiş” diyen Sadık Dicle de, 17 bin TL olan asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını vurguladı. Dicle, ekonominin düzelmesi için iktidarın acilen değişmesi gerektiğini belirtti.
Patlama noktasına geldik
AKP’nin ülkeyi yaşanamaz duruma getirdiğini belirten Cezayir Serin, “İnsanların yaşayabileceği bir duruma gelmesi gerekiyor. AKP bu duruma getiremez. Çünkü 22 senedir Türkiye’yi idare ediyor. Daha çok kötüye götürdü. Kötüye götüren bir partinin daha sonra ‘Düzelteceğim, yapacağım’ yalanlarına artık kanmayalım. Halk olarak niye bunu kabul ediyoruz, bilmiyorum. Saraya para var ama emekliye, memura yok. Elini neye atsan 50, 100 TL. Artık patlama noktasına geldik. 20 küsur senedir aynı şeyleri söylüyor” diye belirtti.
Kriz barışın gelmesiyle sağlanır
Emekli olduğunu ve geçinemediği için ek bir işte çalıştığını söyleyen Ahmet Çelebi, açlık sınırının 20 bin TL’ye dayandığına işaret etti. Türkiye’deki ekonomik krizin ana nedenlerinden birinin Kürt halkına dönük yürütülen savaş politikaları olduğunu dile getiren Çelebi, “Kriz ancak Türkiye’deki barışın sağlanması, Kürt halkıyla ortak bir paydada buluşulmasıyla çözülür” dedi.
Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar
Ekonomik krizin nedeni olarak AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret eden Muhammed Kalkan, “Kaşıkla verip, kepçeyle alıyorlar” diyerek, 17 bin TL kimseye yetmediğini, insanların geçinebilmesi için asgari ücretin 25-30 bin TL olması gerektiğini vurguladı.
Cihan Salık da, 16 yaşından beri çalıştığını söyleyerek, “Ben 23 yaşındayım, her türlü işte çalıştım. Şükür bile edemeyecek hale getirdiler. Devletin başına eşit, adaletli davranacak birisinin geçmesi lazım ki bu ekonomiyi, zamları, krizleri düzeltsin. Yoksa halimiz perişan olacağız” şeklinde konuştu.
Ömer Dağ, asgari ücretle çalıştığını ve aldığı maaşın yetmediğini söyleyerek, ülkedeki ekonomik krize işaret etti.
Kaynak: MA