Son yaşanan orman yangınları 15 insanın öldüğü yangının üstünü külleriyle örtmeye başladı. Amed ve Mêrdîn coğrafyasında yangını adeta izleyen yetkililer faciaya yol açarken, Bursa ve Antalya’da canhıraş çalışmaları dikkat çekti
Amed ve Mêrdîn coğrafyasını kapsayan ve DEDAŞ’ın neden olduğu yangında 15 insan ve yüzlerce hayvan yanarak yaşamını yitirirken, yetkililerin ihmalleri bu durumu faciaya dönüştürdü. Bursa ve Antalya’da yaşanan orman yangınlarında ise yetkililerin yangınları söndürmek adına tüm olanakları seferber ettikleri izlendi. Diğer yandan asker gözetiminde korucular eliyle Êlke’de binlerce ağaç kesilerek büyük bir orman katliamı yetkililerin gözetimi altında sürmekte. Bu durum devletin ve dolayısıyla iktidarın bölgesel bir ayrımı uyguladığını açıkça ortaya çıkarmakta.
Geç müdahale
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ekoloji ve Tarım Komisyonu Eşsözcüsü Melis Tantan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hızlı müdahale gerçekleştirdikleri yönündeki açıklamasına değinerek, “Yangın başladığı andan itibaren gece görüşlü helikopterin bölgeye gönderilmemesi kabul edilebilir bir şey değil. Yangın kısa sürede büyük bir alana yayıldı. Ve maalesef yapılan çağrılara sessiz kalındı. Bu tür durumlarda havadan müdahalenin erken yapılması yangının geniş alanlara yayılmasını engelleyebiliyor” ifadelerini kullandı. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz ise, Amed ve Mêrdîn’de yaşanan yangının kısa bir sürede geniş bir alana yayılmasına yol açtığını belirterek, geç ve eksik müdahalede bulunulduğunu, çıkan yangın kontrol altına alındı denilerek müdahale edilmediğine dikkat çekmişti.
Sabah 1 helikopter geldi
Aydeniz yaptığı açıklamada, “Yangının çıkmasının ardından hem bakanlıklarla, hem de Van ve Mardin Valileriyle, hem de halkla irtibata geçtik. Yangının hızlıca yayıldığını öğrendik. Yangının çıktığı ilk saatler itfaiye geldi ancak alanın kayalık bir bölge olmasından kaynaklı ulaşamadı. Biz havadan müdahale olması gerektiğini ilk dakikadan itibaren hem bakanlığa hem de valilere söyledik. Ancak maalesef bu konuyla ilgili istediğimiz düzeyde bir duyarlılık gösterilemedi. Sonradan Diyarbakır Valiliğinin bir helikopter görevlendirdiği söylendi ama buradaki vatandaşlar o helikopterin de sabaha karşı geldiğini söyledi” sözleri ihmalin açık göstergesiydi.
Sebep DEDAŞ
Öte yandan, Amed ve Mêrdîn’de meydana gelen yangının çıkış nedenini anız yakılmasına bağlama çabası başta DEDAŞ tarafından sürdürülürken, Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) yaptığı araştırma sonucunda, çok sayıda ihmal raporlandı. EMO raporunda, bölgedeki dağıtım şebekesinin eski ve bakımsız olduğu, bazı izolatörlerin kırık olması gibi sorunlar olduğu tespit edildi. Tarımsal sulama tesisinde elektrik mühendisi bir yüksek gerilim işletme sorumlusu olmadığı belirlendi. Hatlarda birçok noktada eklerin olduğu, direkteki OG sigortalarının yerinde olmadığı, bunun yerine iletkenlerle bypass edildiği ve bu bağlantıların gevşeklikten dolayı arka (kıvılcıma) sebebiyet verebileceği, birçok direkte kırık izolatörlerin olduğu, bu durumun atlamalara sebep olabileceği saptandı.
Korucuların ağaç katliamı!
Kürt coğrafyasında önceleri planlanlı biçimde ormanların yakıldığı birçok görüntülerde yer bulmuştu. Özellikle son 4 yıldır korucular eliyle Gabar ve Cudi’de sistemli bir ağaç kesimi ile büyük bir orman katliamı gerçekleştirildi. Korucuların asker desteği ile keserek katlettikleri ağaçları TIR’lara yükleyerek satmaya götürdükleri açığa çıkarken, ormansızlaştırılan bölgelerde petrol sondajları başlatılarak bölgenin ekosistemi yerle bir edildi. Aynı durum bu kez Elkê’de (Beytüşşebap) yaşanmaya başlandı. Geçtiğimiz gün MA’da yer alan haberde, Şirnex’in Elkê ilçesine bağlı Komatê bölgesinde 3 ay önce başlatılan ağaç kesiminin aralıksız devam ettiği bildirildi. Yüzlerce korucunun katıldığı ağaç katliamında binlerce ağaç kesildi. Ağaç kıyımının alanı genişletilirken, kesimin Çeman köyüne kadar ulaştığı belirtildi.
Bursa ve Antalya’nın gösterdikleri
Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Yolçatı kırsalında makilik alanda yangın çıktığında Bursa Valiliği yaptığı açıklamada, “Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız hep birlikte karadan ve havadan yangını söndürmek için seferber olduk” ifadeleri kullanıldı. Yangın rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı. Çiftliğe sıçrayan yangında küçükbaş hayvanlar öldü. Yangında Uludağ Üniversitesine ait bir tesisin çatısı da yandı. Yangına havadan 4 helikopter, karadan ise 40 araç, 150 personelle müdahale edildi. Bursa’da müdahale olması gerektiği gibi yapılırken, Kürt coğrafyasındaki yangınlarda müdahale bir yana yangını söndürmek isteyen yurttaşların sürekli engellenmesi yaşanan çifte standarda önemli bir örnekti. Diğer yandan Gabar’da katledilen ormanların yerinde petrol ve enerji şirketleri ortaya çıkarken, batıda yaşanan orman yangınlarının arka planında da imar rantının silueti ortaya çıkmakta.
Bursa’da yangın söndürüldü
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir X’ten yaptığı açıklamada, “Yolçatı’da, yüreklerimizi ağızlarımıza getiren orman yangınına müdahaleyi, büyük bir endişeyle takip ettik. Bütün ilgili birimlerin koordinasyonuyla, yangını daha da büyümeden bu kez de atlattık, alevler kontrol altına alındı. En büyük dileğimiz bir daha ormanlarımızda en ufak bir yangının yaşanmaması. Hepimiz bu sorumlulukla ormanlarımıza sahip çıkalım, bir tek ağacın bile yanmasına izin vermeyelim” dedi.
Antalya’da 4,5 saatte söndürüldü
Antalya’nın turizm bölgelerinden Lara’da çıkan orman yangını havadan ve karadan müdahaleyle 4,5 saatte kontrol altına alınırken Kürt coğrafyasındaki yaşanan yangınlardaki uygulamayla bir tezat oluşurken önemli bir çifte standart daha yaşandı. Yangında 30 hektar ormanlık alanın zarar gördüğü belirtildi. Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı 2 helikopter, 6 arazöz, 2 su ikmal aracı ve 1 dozerin yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü TOMA’ları ve arazözler sevk edildi. Antalya’da çıkan yangının da arka planında rantın izleri ortaya çıkmakta.
EKOLOJİ SERVİSİ