10 Ekim Ankara Gar Katliamının karar davası Ankara 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Sanıklar dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesini talep etti
Ankara Tren Garı Meydanı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde DAİŞ’in düzenlediği bombalı saldırıda 103 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması görülüyor. Geçtiğimiz hafta sanık avukatlarının savunmasıyla devam eden duruşma, sanık Erman Ekici’nin avukatının üç gün rapor aldığı ve üç sanık avukatının da mazeret verdiği gerekçesiyle ertelenmişti.
Duruşmaya aileler, birçok sivil toplum örgütü ve DEM Parti Ankara İl Örgütü ile DEM Parti Milletvekili Sevilay Çelenk katıldı. Duruşma, katliam tanıkları ve yaşamını yitirenlerin ailelerinin beyanları ile başladı.
‘Herkes bir şey biliyordu’
Katliamda kardeşini kaybeden Gülistan Uzan, “Orada o gün hayatını kaybedenlerin birçoğu kamu görevlilerinin gaz sıkmasıyla oldu. Yaralıların üzerine gaz sıktılar. Kardeşim bana gitmeden önce bir gariplik olduğunu söylemişti çünkü yol boyunca hiç araçları durdurmamışlardı. Normalde bin kere durdururlardı ama o gün alanda polisler bile arkaya saklanmıştı o gün bana bunları söyledi kardeşim. Kısaca o gün bile isteye katledildik. Neden bu mahkemeler bunları göz ardı ediyor ve sorumlular yargılanmıyor. O gün orada taksicilere kadar herkes sanki bir şey biliyor ve ona göre hareket ediyordu” dedi.
‘Emri verenlerin ismini söyleyin’
Katliamda kızını ve kardeşini kaybeden İzzettin Çevik, “Bu katliam birileri tarafından ve bir amaçla büyük olasılıkla iktidar için menfaati için yapılan bir katliam. Benim gördüğüm derslerde, aldığım eğitimde böyle bir katliamla iktidar yıkılır, hükümet değişir. Bu ülke değişmedi ama 10 Ekim’le iktidar biçimi değişti. Ben maalesef artık vicdana seslenmek istemiyorum tarihin önünde mahkemenizin pürü pak olmasını beklemiyorum çünkü onlarda memur. Ben artık emekli bir öğretmenim o yüzden artık daha politik konuşacağım. Benim kızımı ve bacımı öldüren kişiler bu iktidardır. Sizde maşasısınız. Eşim hala tedavi oluyor. Benim görevim iyi insan yetiştirmekti ben burada kendime lanet ediyorum. Ben iyi insan yetiştiremedim, bu iki kardeş gelip bizi öldürdüyse ben eğitim olarak sınıfta kaldım. Bunun sonucunda bu mahkeme de sınıfta kalacak ben sizi yetiştiremedim. Birileri sizi kullandı, siz buradasınız onlar Saray’da, gemide. Bu mahkemeyi bırakın bizle helalleşin ve bize sizi emri verenlerin isimlerini söyleyin” diye konuştu.
‘Yaralılara biber gazı sıkıldı’
Katliam olduğunda 18 yaşında olan ve yaralı kurtulan genç ise şöyle konuştu: “ Silah sesleri duydum ve artık patlamadan sonra insanların bizlerini kurtaracağını sandım ama biber gazları atıldı ve etrafımdaki insanlar bir anda uzaklaştı. Hastaneye giderken de yine aynı şekilde biber gazları sıkıldı ve yanımdaki insanlar nefes alamıyordu. İki yıl tedavi gördüm. Tekerlekli sandalyeye binebiliyorum diye bile sevinir hala getirdiler. Şu an 26 yaşındayım ve hala bununla boğuşuyorum. Hiçbir sorumlu buraya gelip ifade bile vermedi. Binlerce insan öldü. Biz sadece gerçek sorumluların yargılanmasını istiyoruz.”
Davutoğlu’nun dinlenmesi talebi
Beyanların ardından sanık avukatlarının beyanlarına geçildi. Faillerden Hakan Şahin, olayla ilgisinin olmadığını iddia etti. Fail Resul Demir ise dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun katliama dair açıklamalarına dikkat çekerek, Ahmet Davutoğlu’nun dinlenilmesini talep etti.
‘IŞİD’i mi savunuyorsun?’
Failler, Kur’an ayetleri ve hadisler üzerinden beyanlarınıı vermeyi sürdürdü. Faillerin beyanlarına aileler tepki gösterdi.
Fail, Hacı Ali Durmaz, savunmasında DAİŞ propagandası yaparak, “Biz yapmadık, onlar yaptı” diyerek, konuyu Sinan Ateş dosyasına getirdi. Aileler salonda, “Sizin zihniyetiniz Orta Doğu’yu kana buladı. Pislikler. Sus artık. Sizler kardeşimi Sivas’ta yaktınız. Yeter. Kobanê’de topuklarınıza vura vura kaçtınız ne başarısından bahsediyorsun. Sen IŞİD’i mi savunuyorsun! Onun propagandasını yapıyorsun” sözleriyle tepki gösterdi.
Duruşmaya, saat 13.00’a kadar ara verildi.
Ayrıntılar geliyor..