25 Kasım yaklaşırken, kadınlar da alanlara çıkmaya hazırlanıyor. ‘Kıyıda değil, hayatın tam ortasındayız’ diyen Mor Dayanışma Sözcüsü Baklacı, cinsiyet ayrımcılığına, baskıya, hukuksuzluğa karşı direnen tüm kadınları alanlara çağırdı
Necla Demir/İstanbul-MA
Kadına Yönelik Şiddete Karış Mücadele Günü’ne sayılı günler kala kadınlar her yerde alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı, yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne çağrı yaparak, yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Mor Dayanışma olarak uzun zamandır mahallelerde meclisler kurmaya, kadınların dayanışma ve mücadele ağını geliştirerek komiteler kurmaya çalıştıklarını belirten Baklacı, kasım ayında mahallelerde paneller, buluşmalar ve söyleşiler düzenlediklerini söyledi. Baklacı, 25 Kasım’a ilişkin mahallelerde bildiri dağıtımı yaptıklarını ve sokak sokak kadınları 25 Kasım’a çağırdıkları bilgisini de verdi. “Kıyıda köşede değil hayatın tam ortasındayız” diyerek yola çıktıklarını ifade eden Baklacı, “Halen yoğun bir takvim bizi bekliyor olacak. Bizi sokaklardan, iş yerlerinden, okullardan, kampüslerden, sahnelerden hayatın her alnından soyutlamaya çalışanlara inat her yerdeyiz. Bizi evlere hapsedenlere karşı hayatın her alanında, yaşamın aktığı kavşağın tam ortasındayız” diye belirtti. Ekonomik kriz nedeniyle kadınlara yönelik şiddetin de arttığının altını çizen Baklacı, “Şiddetin bir diğer nedeni 24 Haziran sonrasında kurumsallaşmaya giden faşizm koşullarıdır. Buna uygun da, yeni rejim kuruluyor. Rejim, Sünni-erkek- Türk-gerici İslam üzerine hedefli. Siz yeni bir rejim kurarken toplumu yeniden şekillendirmek durumundasınız. Toplum-aile-kadın diyalektiği içinde buralara hamle yapıp politika üretirsiniz. Yeni rejim buna uygun olarak kadın, çocuk, LGBTİ, Alevi, Kürt, doğa düşmanı olarak şekilleniyor” dedi.
‘Şiddetle barışmayacağız’
Her gün onlarca kadının öldürüldüğü, fiziki ve psikolojik şiddetle karşılaştığı ve şiddetin faili olan erkeklerin cezasızlıkla ödüllendirildiği bir coğrafyada yaşadıklarını söyleyen Baklacı, “Mevcut iktidar ise tüm bunları görmezden gelerek ürettiği cinsiyetçi söylemleriyle kadını ailenin içine hapseden ve boşanmayı zorlaştıran uygulamalarıyla bu şiddete her gün bir yenisini ekliyor. Kadına yönelik şiddeti kamusal ve özel alanda tanımlayan ve bu doğrultuda şiddeti uygulayana cezai yaptırımları kapsayan İstanbul Sözleşmesi’ne aykırı politikalar tümüyle devrede. 6284 sayılı kanunun uygulanması ise konu kadın olunca herhalde akıllarına gelmiyor. Şiddetinizle barışmayacağız net” dedi.
Kadınlara çağrı
Artan şiddetin çözümü olarak da hayatın her alanında mücadeleyi büyütmek gerektiğini belirten Baklacı, 25 Kasım’da Taksim’de yapılacak mitinge de, “25 Kasım’da cinsiyet ayrımcılığına, baskıya, hukuksuzluğa karşı direnen, diktatöre kafa tutan Mirabel Kardeşler’den aldığımız güçle Taksim’de saat 17.00’de sokakta olacağız. Bütün kadınları bekliyoruz” çağrısında bulundu.
Dersim ve Şırnak hazır
Dersim Kadın Platformu 25 Kasım’a ilişkin program takvimini açıkladı. Şırnak, startı İdil’de verecek. Dersim Kadın Platformu 25 Kasım eylem ve etkinlik programını açıkladı. Tutsak kadınlarla dayanışma eylemi ile başlayacak olan 3 günlük program 25 Kasım günü Seyit Rıza Meydanı’nda yapılacak basın açıklaması ile son bulacak. Şırnak’ta 25 Kasım etkinlikleri kapsamında bir haftaya yayılacak eylem ve etkinlik programı belli oldu. Panel, seminer gibi etkinliklerle bir haftayı geçirecek kadınların ilk durağı İdil olacak. Silopi’de ise 25 Kasım’daki açıklama ile son bulacak.
‘Saldırılar bizi yıldırmadı’
Sendika üyeleri, sosyalist, politikacı, öğrenci, feminist, LGBTİ ve birçok kesimden aktivistlerden oluşan Ankara Kadın Platformu, kurulduğu 2000’li yıllardan bu yana Ankara sokaklarında kadına yönelik şiddete karşı mücadele ediyor. Platform üyesi ve Halkevleri Kadın Sekreteri Nebiye Merttürk, 25 Kasım’a kadar gelinen süreçte yaşanılanları ve platformun kadın mücadelesine dair konuştu. Geçen 25 Kasım’dan bu yana kadına yönelik şiddetin azalmadığını hatta giderek yaygınlaştığını dile getiren Merttürk, “Bir yıl içerisinde 400’den fazla kadın öldürüldü. Çok sayıda çocuk istismara maruz bırakıldı. Yani şiddet artarak devam ediyor. Bunun elbette ki bir sebebi var; bir yandan kadınlar hakları ve hayatları için mücadele ederken, bir yandan da devlet, erkek egemen politikaları ile aslında cinayet işleyen, kadına şiddet uygulayan erkekleri koruyup kollamakta. Bu da şiddetin artmasına neden oluyor” dedi. Merttürk, Platform olarak hem Türkiye’deki hem de Ankara’daki kadın gündemlerine dair ses çıkarmayı kendilerinde sorumluluk olarak gördüklerini ifade etti. Merttürk 25 Kasım’da yine kadına yönelik şiddeti protesto etmek için sokakta olacaklarını vurguladı. Merttürk, “İki yıl önceki 25 Kasım’da platform üyelerimiz şiddeti protesto etmek isterken gözaltına alınmıştı ve dava açılmıştı. Bu davadan beraat etmiş olduk. Bu yıldırma politikaları işlemedi. Geçen yıl da Ankara’daki eylemin çağrıcısı olmuştuk. Bu yıl da 25 Kasım’da Ankara sokaklarında olacağız. Geçtiğimiz 8 Mart eylemlerinde polis inanılmaz bir biçimde saldırmıştı. Orada bu tahammülsüzlüğü gördük. Polis ‘yapamazsınız’ dediğinde biz ‘bu eylemi yapacağız’ dediğimizde saldırılarını gördük. Valinin, polisin ya da devletin yasağı şimdiye kadar yıldıramadı. Bugün den sonra da yıldıramayacak” dedi.