Çocuk işçiliğinin birçok hak ihlalinin içinde barındırdığını söyleyen, İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Özgür Barış, 2018’in ilk 5 ayında 27 çocuğun çalıştırılırken hayatını kaybettiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye de dahil olmak üzere 197 ülkenin taraf olduğu sözleşme, en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesi olarak tarihe geçti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hariç, bütün Birleşmiş Milletler üyeleriyle Filistin, Vatikan, Nieu ve Cook Adaları sözleşmeye taraf. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 14 Ekim 1990’da imzalayarak 27 Ocak 1995 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlayıp yürürlüğe koydu. Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ardından her yıl 20 Kasım’da Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Sadiye Eser’e konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Özgür Barış, Türkiye’de çalıştırılan çocuklara ilişkin değerlendirmede bulundu.
‘Çocuk işçiliğiyle yapılması gerekenler tartışılmalı’
Çocuk işçiliği birçok hak ihlalini içinde barındırdığını ifade eden Barış, “Psikolojik gelişiminin engellenmesi, ihmal, fiziksel psikolojik ve cinsel istismara açık hale gelmesini aynı zamanda madde bağımlılığına karışı yatkınlık gösterdiği akademik çevrelerce de ortaya konmuştur. Yani çocuk işçiliği birçok hak ihlalini içinde barındırıyor her türlü istismara açık hale getiriyor” dedi. Çocuk çalıştırmanın nedenlerini “Yasa ve politikalar, işgücü piyasası, makro ekonomik durum, sosyal koruma, eğitim, kültürel değerlerdir” diye sıralayan Barış, “Bu dar çerçevede baktığımızda bile çocuk işçiliğiyle mücadelede yapılması gerekenler için kendini hissettirir ve bu konuların tartışılması gerekir” diye belirtti.
‘Müdahale edilmesi gereken bir konu’
TÜİK’İN 2012 yılında gerçekleştirdiği çocuk işgücü anketine göre çalışan çocukların yüze 49,8’inin bir okula devam ederken, yüzde 50,2’sinin okula devam etmediğini sözlerine ekleyen Barış, “Sonuç olarak Türkiye’deki demokrasi tartışmalarını da etkileyecek en önemli sorunlardandır. Hükümet 2018 yılını çocuk işçiliği mücadele yılı olarak belirledi. Ama 2018 yılının ilk beş ayında 27 çocuk işçi hayatını kaybetti. Tabi bu sorun hükümetlerden gelecek müdahaleyi beklemeyecek kadar acil mücadele edilmesi gereken konudur. Çünkü bu ülkede yaşan çocuklar hala çalıştırılıyor, hala istismara maruz kalıyor. Örgütlenme haklarını koruma gücüne sahip olmadıkları için STK, vakıf ve alanda çalışan diğer kurumlar bu alanda örgütlenip mücadeleyi daha aktif hale getirmeliler” dedi.