İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde doktor ve asistanının hasta yakınlarının saldırısına uğramasına tepki gösteren sağlık emekçileri, kendilerini itibarsızlaştıran, insanlık dışı koşullarda çalışmaya mahkûm eden sistemi reddettiklerini vurguladı
Hekim Birliği Sendikası İzmir Şubesi, İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde dün sabah bir hastanın vefatı üzerine hasta yakınlarının doktor ve asistanına saldırmasına ilişkin hastane önünde basın açıklaması düzenledi. “İnsanca çalışmak insanca yaşamak istiyoruz” ve “İş güvencesi, işyeri güvenliği, can güvencesi istiyoruz” dövizleri taşınan açıklamaya İzmir Tabip Odası ve SES İzmir 1 No’lu Şube yöneticileri ile çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.
Açıklamada konuşan Hekim Birliği Sendikası İzmir Şubesi İdari İşler Sorumlusu Başkan Yardımcısı Dr. Nihan Kızıltuğ Gençdal, “Tırnak makasıyla AVM’lere dahi girilemeyen bir zamanda, silahla polikliniğe girip sağa sola ateş edebilen kişilerle iç içeyiz” dedi. SES İzmir 1 No’lu Şube Kadın Sekreteri Neşe Yayla Kandeyer, “Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutu da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamalarıdır” ifadelerini kullandı.
‘Kanunlar yeterli değil’
Dr. Hüseyin Emrah Keskin ve Dr. Hazal Yaşar Çokyaman’a yapılan saldırıyı kınadıklarını söyleyen Gençdal, “Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını biliyoruz. Rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, saygının yok edilmesi, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmet, sanal kuyruklar, 5-10 dakika muayene süreleri. Şiddeti üreten, bu sistemin kendisi, biliyoruz. Sağlık sistemindeki kargaşa ve huzursuzluk nedeniyle, sağlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor. Şu saate kadar il sağlık müdürlüğünden herhangi bir açıklama dahi yapılmamıştır. Bu da sağlıkta şiddetin idareciler tarafından ne kadar münferit bir olay olarak algılandığının acı bir göstergesidir. Unutmayın ki sizler de hekimsiniz ve o koltuklar kalıcı değildir. İktidara değil, Hipokrat’a sadık kalın” ifadelerini kullandı.
‘Sistemi kabul etmiyoruz’
“Her geçen gün daha erişilmez hale gelen sağlık hizmetinin, çöken sağlık sisteminin sorumlusu sağlık emekçileri değildir” diyen Gençdal, sağlık emekçilerini itibarsızlaştıran, insanlık dışı koşullarda çalışmaya mahkûm eden sistemi reddettiklerini vurguladı. Yapay hasta memnuniyeti yaratma temelli bu çarkın bir dişlisi olmayı kabul etmediklerini kaydeden Gençdal, “Hastalarımız da 150. Hastamız olmaktan, nöbetimizin 30. Saatinde ameliyat edilmekten, birkaç dakikada derdine çare bulamamaktan en az bizim kadar şikayetçi. Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutu da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamalarıdır” diye konuştu.
İZMİR