Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Colemêrg’teki irade gaspına karşı başlattığı nöbet eyleminde kayyım zihniyetini yıkacağız mesajı verildi
Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlatılan nöbet eylemi 18’inci gününde. Nöbet eylemine katılanlar “Kayyım defol” yazılı tişörtleri giydi. “Taksim Hakkari bizim, kayyım defol” ve “Hakkari için İstanbul nöbette” yazılı pankart açılarak, “Kayyım gidecek biz kalacağız”, “Bijî berxwedana Colêmerg’ê”, “Direne direne kazanacağız” sloganları Şişhane Meydanı’nda adeta yankılandı. Bugünkü nöbet eylemine Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) İstanbul Kadın Meclisi, İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, Adalet Nöbeti Anneleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) destek verdi.
Eylemde TJA ve DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi tarafından, Kurdistan ve Türkiye’de son süreçlerde artan kadın katliamlarına dikkat çekmek amacıyla hazırladıkları ortak basın metni okundu. Açıklamayı yapan Gülşen Daşdöğen, Türkiye ve Kürdistan’da devlet eli ile halklara, kadınlara, gençlere, çocuklara ve doğaya karşı yapılan saldırı politikalarına dikkati çekti. Daşdöğen, “Uzun bir süredir yaşadığımız coğrafyada en temel hak olan yaşam hakkı tehlikeye atılmış, yok sayılmış durumda. Kadınlar olarak milliyetçilik, ailecilik, dincilik kıskacında erkek-devlet şiddeti ile her gün öldürülüyor, bu iktidar aklına kurban edilmek isteniyor. Emeğimiz, geleceğimiz, kültürümüz, doğamız saldırı altında. Fikrimiz, düşüncemiz, duygumuz, bedenimiz saldırı altında. Adeta top yekûn saldıran, devletin bütün aygıtlarını toplumsal yaşamı bitirmek için kullanan bu aklın saldırılarını son süreçte daha da arttırdığını görüyoruz” diye konuştu.
‘Jin jiyan azadî felsefesiyle direneceğiz’
Daşdöğen devamında şunlara yer verdi: “Kadın aklının, hayatının öldürülerek yaratılmak istenen gerici toplum kurallarını reddediyoruz. Erkek-devlet şiddeti her yerde doğamızı, emeğimizi, kimliğimizi, cinsimizi hedef alsa da bizleri susturmaya çalışarak özel savaş politikaları ile yaşamı öldürmek istese de biz kadınlar nerede olursak olalım bu tarumar zihniyete karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz. Her yerden üstümüze salınan bu şiddet furyasına karşı Jin Jiyan Azadî felsefesi ile direnmeye, özgür-eşit-demokratik bir yaşamı inşa etmek için bütün kadınlarla beraber yol yürümeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.”
‘Emek ve barış isteyen herkes mücadele etmeli’
Sultangazi Kent Meclisi Girişimcisi Rıza Çiçek, “Biz buradan diyoruz ki emek isteyen barış isteyen herkesin bu mücadeleye ortak olmalı. Bu gün sizlerle birlikte olduk bundan sonra da birlikte olacağız” ifadelerini kullandı
‘Kurdistan yanarken hayvan severler neredeydi?’
Sultangazi DEM Parti Kadın Meclisi’nden Zübeyde İnce “Jin jiyan azadi sloganı tüm dünyaya yayıldı” sözleriyle konuşmasına başladı. Türkiye de hukukun işlenmediğini söyleyen ifade eden İnce, “Hiç kimse bu ülke de bu hukuksuzluğa sessiz kalmasın. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız halkındır’ diyorlar maden halkındır bu soygun nedir bu hırsızlık nedir. Bu ülkede çocuklarını düşünen herkes bu gaspa karşı çıkmalıdır. Artık yeter bu sahte yalanlarına seyirci kalmayalım. Kürdistan’da çıkan yangınları neden kimse görmüyor. O yangına neden kimse yardımcı olmadı. Biz kadınlar 8 Mart’tlarda, 25 Kasım’larda alanlara çıkarken dünya kadar polis, helikopter ve TOMA’lar etrafımızda toplanır neden bu yangında helikopter yetişmedi. Bütün hayvanlar alev alev yanarken hayvan severler neredeydi? Yazık bu ülkeye yazık. Ülkeyi bitirdiler. Bu ülkede gerçek demokratik bir yaşam yok” şeklinde konuştu.
‘Ortak mücadele etmeliyiz’
HDK, İstanbul Eş Sözcüsü Ali Bal ise AKP iktidarının özellikle Kürt halkına yönelik baskılarının giderek artırdığını söyledi Bal, “Kayyım politikalarıyla bunu pekiştiriyor. Biz bugün 18 gündür burada mücadele ediyoruz. AKP –MHP faşizmi halkın iradesini gasp ederek bugüne kadar geldi. Kendini var edebilmek için bunu sürdürdü. Bizler batı yakasında demokrasi güçleri olarak buna karşı durursak ortak bir mücadele ile bu anlayışı kıracağız” ifadelerini kullandı.
‘Kayyım irade gaspıdır’
Bitlis Konfederasyonu Başkanı Emrah Taşar “Mevcut iktidar her gün anti demokratik uygulamalardan dolayı bu ülkeyi çöküşe götürüyor. Kürtler dışında her türlü normalleşmeye hazırlar. Ama söz konusu Kürtler olunca hiçbir şey yok. Kürt halkına atanan kayyım bir irade gaspıdır. Bu topraklara yapılan en büyük hukuksuzluktur en büyük ayıptır” dedi.
Eylem alkış ve sloganlarla son buldu.
İSTANBUL