İstanbul’un Sultangazi ilçesi Gazi Mahallesi’nde 15 Mayıs 2016 tarihinde bir eylem sırasında evin içine isabet eden polis kurşunuyla yaşamını yitiren 3 çocuk annesi Pınar Gemsiz, evinin önünde kadınlar tarafından anıldı. Evin önüne karanfillerle gelen kadınlar, sık sık “Jin jiyan azadi” sloganı attı. Anmaya Gemsiz’in ailesi, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, HDP yöneticileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Eylemde konuşan HDP’li Gülüm, cinayetin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen aydınlatılması için hiçbir adım atılmadığını vurguladı. Soruşturma dosyasında gizlilik kararı olduğunu, dosyayı avukatların dahi göremediğini söyleyen Gülüm, “Dosyada gizlilik kararı neden alındı. Gizlilik kararının alınması için ailenin, mağdurun ya da soruşturma seyrini değiştirecek başka önemli noktaların olmasından kaynaklı alınır. Dosyadaki gizlilik kararının sebebi dosyayı kaçırmak, faili meçhullere eklemek içindir. Bir yıl önce arama kararı ile dosya arşive kaldırıldı. Bu dosya da bildiğimiz o faili meçhul dosyalar arasında yerini alacak” dedi.
Duygulandıran mektup
Pınar Gemsiz’in kardeşi Yeter Naz da ablasını öldürenlerin bir an önce bulunmasını ve yargılanması çağrısında bulundu. Naz, ablasının bu coğrafyada yaşayan kadınların yaşadığı kaderi paylaştığını söyleyerek, onun adına yazdığı şu mektubu okudu: “Perdeyi aralıyorum tam zamanında gelmişiz, sokaktaki akreplere bakılırsa ortalık yine karışacak gibi. Biz milli gazımızı soluyacağız yine. Biz alışığız evimizde gazı solumaya ama Avşin daha çok küçük. Nasıl korurum onu evin her köşesine sinen gazdan… Sonra gazın yanı sıra savaşta bile kullanılmayacak her türlü yöntemin Cizre ve Sur’da uygulandığı vahşeti düşünüyorum, pervasızlığı, zulmün sınırı yok. Taybet Anayı düşünüyorum. Taybet Ana 23 yıl önce bir oyun alanında mayının patlaması sonucu 2 çocuğunu kaybeden Taybet Ana. 23 yıl sonra da kendisi katledildi sokakta… Çok şükür evimizdeyiz eşim ve çocuklarımla… Derken pencereden panzerin rastgele ateş ederek karşı sokağımıza geçtiğini görüyor eşim ve çocuklarım. Ben vuruluyorum. Vuruldum diyorum.Kanlar içinde yerlere yığıldım. O an kurşunun acısından beter çocuklarımın çığlıklarını, haykırışlarını duyuyorum…”
İSTANBUL