Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre Türkiye özgürlüklerin konuşulduğu bir ülke. Türkiye tarihinin en baskıcı, adaletsiz dönemlerinden biri olarak görülen bu dönemde binlerce siyaseti, aydın ve gazeteci tutuklu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu’nda 2018 Yılı Mevlid-i Nebi haftası açılışında konuştu. Türkiye’nin en baskıcı ve adaletsiz dönemlerinden bir olarak görülen bugünleri öven Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yasaklardan ziyade özgürlüklerin konuşulduğu bir ülkede yaşıyoruz” iddiasında bulundu. 150 bin civarında kamu emekçisinin ihraç edildiği, Türkiye’nin üçüncü büyük partisi HDP eski Eşbaşkanları dahil birçok milletvekili ve binlerce siyasetçinin konuşmaları nedeniyle tutuklandığı, halkın yüzde 80-90’larla seçtiği 100’e yakın belediyeye kayyum atandığı, onlarca basın kurumunun kapatılıp mallarına el konulduğu, 200’e yakın gazetecinin tutuklu olduğu, kölelik koşullarına tepki gösteren işçilerin tutuklandığı, kendisini eleştirenlerin tutuklandığı bu dönemin özgürlük dönemi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri, “Ülke bir tek Erdoğan’a özgür” yorumuna yol açtı.
Tevazu bile dedi!
Binlerce odası bulunan dev gösterişli bir Saray inşa eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tevazunun önemine değindi. Kürtlerin bulunduğu her yerde statü sahibi olmaları durumunda müdahale edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların soyları üzerinden üstünlük yarışına girdiği bir dönemde “Siyah derili olanın beyaz derili üzerine, beyaz derilinin de siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur” ikazıyla Allah katında herkesin eşit olduğunu öğreten Peygamberin emin kişiliğiyle, adaletiyle, hakkaniyetiyle, merhametiyle, edep, tevazu ve hayasıyla insanlığın önünde yepyeni bir dünyanın, yepyeni bir hayatın kapılarını açtığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt politikası “Kürt anasını görmesin” politikası olarak nitelendiriliyor.
Bir tek ona özgür!
Gezi eylemlerine çatan Erdoğan, “Gezi olaylarıyla başlayan ve 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle zirveye çıkan hadiseler bize bu konudaki en küçük bir ihmalin dahi ne büyük sorunlara, sıkıntı ve acılara yol açabileceğini göstermiştir. Bu ülkenin gençliğine yapılacak en büyük kötülük onları hayat damarları olan medeniyet değerlerimizden koparmak olacaktır” dedi. Yine kendi kendisiyle çelişerek üniversiteleri öven Erdoğan, geçtiğimiz günlerde “Niye ilk 500 üniversite içinde yokuz” diyerek serzenişte bulunmuştu. Erdoğan, 2002’nin Türkiyesi ile 2018’in Türkiyesi’ni karşılaştırdıklarında yasaklardan ziyade özgürlüklerin konuşulduğu, “teröre ve şiddete bulaşmadığı sürece” her türlü fikrin serbestçe dillendirildiği bir ülkede yaşadıklarını da iddia etti. Erdoğan ve AKP iktidarına yönelik tüm eleştiriler, “terör” bahanesiyle soruşturma konusu oluyor, tüm muhalefete “terör” denilerek ağır baskılar uygulanıyor. Erdoğan, Mustafa Kemal’i hedef alan Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret eden Diyanetİşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a da sahip çıktı. Erdoğan, “Diyanet camiamızı üzecek tartışmaların hiç kimseye bir faydasının olmadığını düşünüyorum” dedi.
HABER MERKEZİ