Tüm dünyada ve Türkiye’de yiyecek ve içeceklere katılan kırmızı renk verici olarak karmin böceği kullanılıyor. Karmin böcekleri, Güney Amerika’da özel çiftliklerde milyonlarca adet yetiştiriliyor ve sonrasında gıda boyalarının üretiminde kullanılıyorlar. Bu gıda boyaları ise marketlerde satılan meyveli yoğurtlardan meşrubatlara, dondurmalardan jelibonlara sucuklardan salamlara kadar kırmızı rengini taşıyan hemen hemen her üründe kullanılıyor.
Popülasyon merkezi Peru olan karmin böcekleri, yalnızca gıda sektörü için değil, kişisel bakım alanında da çok sık kullanılıyor. Karmin böceklerinin kullanım alanlarının başında ise, dudağa sürüldüğünde daha kırmızı ve dolgun görünmesini sağlayan rujlar yer alıyor. Ortaya çıkan bilgilere göre kırmızı gıda boyalarının hemen hemen tamamı ezilmiş böceklerle üretiliyor. Dayanıklı yapıları sayesinde gıda ve diğer birçok sektörde sıkça kullanılan bu böcekler ezilerek kırmızı rengi elde edilebiliyor.
Isı gibi önemli etkenlere uzun süre dayanabilmesinden dolayı da tercih sebebi. Eğer yediğiniz veya içtiğiniz ürünlerde karmin böceğinin ezilmiş halinin olup olmadığını merak ediyorsanız, içindekiler bölümünde “Karmin” ifadesini arayabilirsiniz. Bazı durumlarda Karmin böceği ismi yerine Avrupa Birliği’ndeki kodu olan E120 şeklinde ifade ediliyor.
Canlı yaşam yok ediliyor
Peru’da, bu böcekler için özel çiftlikler var. Toplamda geçen yıl 647 ton karmin gıda boyası ihraç ettikleri belirtiliyor. Karminler, yaklaşık 5 milimetre boyuna ulaşabilen bir böcek türü. Kaktüs yapraklarının etrafında yaşayan bu canlılardan kanatsız dişileri toplanarak kırmızı gıda boyası üretiminde kullanılıyor. Bu durum bazı kişiler için tiksindirici, bazıları içinse doğal olarak kabul edilse de, endüstriyel amaçlı canlıların öldürülmesine dünya da ciddi tepkiler var.
Yalnızca 500 gram gıda boyası için yaklaşık 70 bin böceğin öldürülmesi gerekiyor. Yaşamın her alanınında görüldüğü gibi her canlı ya da cansız varlık şirketlerin kölesi haline getirilirken yaşam hakları ellerinden alınıyor. Bu durumun ise ekolojik dengiyi alt üst ederek yaşamın en önemli birleşenlerinden olan birçok canlı türünün soyunu tüketirken yaşamın sürdürülebilmesinin en önemli unsuru olan gıda zinciri yok ediliyor.
Yüzde 75’i yok oldu
27 yıl boyunca süren bir araştırma verilerine göre arı, kelebek gibi uçan böcek sınıfına giren canlılar yüzde 75 oranında azaldı. Almanya’da yapılan araştırmalar, bilim insanlarını bile korkuturken bu durumu geri döndürecek bir mekanizma ise yaratılabilmiş değil. Bilim insanları Almanya’da tepeler, otlaklar ve ormanlar gibi alanları 27 yıllık süre zarfında araştırdı. Bazı bölgelerde artış bekleyen araştırmacılar, yüzde 75’lik düşüş gibi bir oranla karşılaşınca “alarm” çaldılar. Son yayınlanan “Yaşayan Gezegen Endeksi” (biyolojik çeşitlilik; dünyadaki balıklar, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memelilerdeki nüfus eğiliminin ölçümü) 1970 ve 2012 yılları arasında yüzde 58 oranında azaldığı belirtilmişti. Öncelikli olarak kelebekler, arılar ve güvelerde yaşanan bu ciddi düşüş, Avrupa başta olmak üzere tüm kıtalarda felaket sinyallerinin oluşmasını sağladı.
Gıda zinciri bozuluyor
Böceklerin eksik olması uçan böcek yiyen canlıları etkiler, bu canlılar başka canlıları etkiler ve tüm gıda zinciri bozulur. Genelde kuşlar tarafından yenen bu canlılar, kuşların azalmasında büyük rol oynuyorlar. Yapılan araştırmada Almanya’da son 12 yıl içerisinde kuş nüfusunun yüzde 15 azaldığı görüldü. Bilim insanları bu düşüşe kesin bir yanıt ararken, iklim değişimi ve tarımsal zirai ilaçların yani pestisit kullanımı bu düşüşte kesin etkisi olduğunu belirtiyorlar. Yıl boyunca toprak işleme, artan gübre kullanımı ve böceklerin besinlere zarar vermemesi için alınan önlemlerin bu sonucu doğurduğu düşünülüyor.
EKOLOJİ SERVİSİ