Çiftçi atalık tohumdan ürettiği domates fidelerini pazara götüremedi
AKP iktidarı köylüyü çiftçilikten etmek için her şeyi yapıyor. Buğday alım fiyatını açıklayan iktidar çiftçiye ‘üretme’ anlamına gelen uygulamalarıyla en temel gıda ürünleri bile ithalata bağladı. Çiftçilerin elinde bulunan tohumları toplayıp şirketlere patentlenmesi için verirken, köylünün elinde bulunan herhangi bir tohumla üretilen ürün pazara sunulamamaktadır çünkü yasak. Bu uygulamalardan birisi de geçtiğimiz günlerde Gümüşhane’de yaşandı. Gümüşhane’nin Tekke Beldesinden bir yurttaşın ata tohumundan elde ettiği domates fidanlarını şehrin pazarında satması engellendi.
‘Neden satamıyorum’
Yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahip olan ata tohumundan ürettiği domates fidanlarını pazara götüren bir yurttaş, İl Tarım ve Belediye zabıta ekiplerince engellendi. Kamudan emekli olduktan sonra kendi bahçesinde seracılık işleriyle uğraşan yurttaş, ‘Toplam 50 ila 60 kasa ata tohumundan elde ettiğim domates fidelerini ben pazara çıkartmıyorum. Benim ülkemde yabancı ülkeden getirilen tohumlar araziye ekilirken ben neden kendi ata tohumumdan elde ettiğim bu ürünü pazarda satamıyorum” sözleriyle isyan etti.
İl Tarım ve Zabıta engeli
Yurttaş, “Zabıta geliyor ceza kesmekten söz ediyor. İl Tarım satışı engelliyor sertifika zorunluluğundan söz ediyor. Ben kendi halinde bir emekli vatandaşım ve sadece elde ettiğim bu domates fidanlarını satmak istiyorum onun ötesinde elimde başka bir şey yok, ne tuhaf ki bana bu şekilde bir karşılıkla muamele yapılıyor’’ dedi.
Tohum Yasası ile başladı
AKP iktidarının çıkardığı tohum yasasıyla yerel tohumların patentlenmesi için köylünün elinden alınıp şirketlerin çıkarına bağlanması sağlandı. Şirketlerin çıkarları uğruna kısırlaştırılıp genleriyle oynanan tohumlara bağımlı hale getirilen köylü, ürettiği üründen tohumluk ayırması olanaksız hale getirildi. Her üretim yılında tohumculara giderek tohum satın almak zorunda kalan çiftçiler artık topraklarını terk etmeye başlarken, terk edilen topraklar ise büyük tarım şirketlerinin veya maden ve enerji şirketlerinin elinde toplanmaktadır.
Köyler boşalmakta
Köylüler kısırlaştırılmış ve sadece tekellerin eliyle piyasaya sunulan tohumları her yıl almak için borçlanmak zorundalar. Tarlasını sürmek için traktörüne mazot almak ve ürünlerinin ihtiyaç duyduğu gübre ve ilaçları alabilmek için yine borçlanmak zorundalar. Bu borçlar ya Tarım Kredi Kooperatiflerinden ya da bankalardan alınabilmektedir. Bu borç sarmalı her yıl katlayarak büyür ve asla tükenmez. Bu nedenle de toprakları ya küçülür ya da topraksız kalarak köyden göç etmek zorunda kalmaktadırlar.
EKOLOJİ SERVİSİ