Filistinli kadınlarla dayanışma amacıyla bir mektup yayınlayan TJA, ‘‘Jin! Jiyan! Azadi’ felsefesi ile büyüyen dayanışmamız sömürgecilerin mutlak sonunu getirecektir’ vurgusu yaptı
Tevgera Jinen Azad (TJA), Filistinli kadınlarla dayanışma amacıyla bir mektup yayımladı. “sömürgeci İsrail devletinin başta kadınlara ve çocuklara olmak üzere Filistin halkına uyguladığı kesintisiz vahşeti öfkeyle lanetliyoruz” denilen mektupta Filistinli kadınların direnişinin yanında oldukları vurgulandı.
Mektubun tamamı şöyle;
“Sevgili Filistinli Kadın Yoldaşlarımız,
Tevgera Jinen Azad (TJA) (Özgür Kadın Hareketi) olarak, sömürgeci İsrail devletinin başta kadınlara ve çocuklara olmak üzere Filistin halkına uyguladığı kesintisiz vahşeti öfkeyle lanetliyoruz.
Dünyanın gözü önünde insanlığa karşı işlenen bu suçları, Kürt kadınları hiçbir koşulda kabul etmeyecek, Filistin halkı ile dayanışma içinde olmaya devam edecektir. İşgalci İsrail devletine karşı üzerinde yaşamış olduğunuz toprağınızı, kültürünüzü ve inancınızı, savunmak için ödediğiniz bedeller tarihe geçmiştir. Çocuklarınızın hayal dahi edilemeyecek şekillerde katledilmelerine, maruz kaldığınız cinsel şiddete, sistematik sürgüne rağmen özgürlüğünüzden ve toprağınızdan vazgeçmediniz. Filistin’in varlığını, kanınız ve direnişinizle korudunuz.
En kadim medeniyetleri, insanlığın temel değerlerini doğuran bu coğrafya, zalim rejimlere de tanıklık etmektedir. Kadın kültürünün yarattığı değerler bu zalimane rejimlerce hedef alınmaktadır. Sömürgeci güçlere karşı kendi özgürlüğünü savunmak bir haktır ve bu hakkın varlığı ve kullanımına hiçbir şerh düşülemez, bu hak sorgulanamaz. Kürt kadınları olarak acınızı yürekten hissettiğimizi bilmenizi isteriz. 100 yıldır dört parçaya bölünmüş Kürdistan’da köylerimiz yakıldı, sevdiklerimiz katledildi ve hala katledilmektedir. Egemenler, dilimize, kültürümüze ve farklı inançlara karşı topyekûn saldırılar düzenledi, düzenlemeye devam ediyorlar. Yok olmamızı hedefleyen bu saldırıların altında yaşadığımız acılar da ortaktır. Öfkemiz ve direnişte ısrarımız da tarihsel olarak birbiriyle kardeştir. Sizin de tanık olduğunuz ve sergilediğiniz üzere, savaşlarda büyük bedeller ödeyen kadınların büyük direnişler göstermesi de tesadüf değildir. Biliyoruz ki sömürgeci güçler en çok kadınların özgürlük aşkından korkar. Çünkü kadınlar için özgürlük, kendi toprağını korumaktır, evlatlarını kendi diliyle büyütmektir, kültürünü onurlu bir biçimde yaşatmaktır. Biz kadınlar kölece yaşamın sinsi, karanlık bir ölüm olduğunu biliyoruz ve özgürlük aşkı ile nefes alıyoruz.
2013 yılında Amed’de birlikte gerçekleştirdiğimiz Ortadoğu Kadın Konferansı’nda konuşan sevgili Leyla Halid “Kadınlar olarak daha çok birleşmeliyiz, halklar olarak birleşmeliyiz. Ancak bu şekilde emperyalistleri alt ederiz” demişti.
Sevgili Filistinli kadın yoldaşlarımız, İsrail, Türkiye gibi ulus devletlerin kadınlardan ve kadınların dayanışmasından korkması gücümüzü ve haklılığımızı göstermektedir. Kadınlar olarak dayanışma ruhu ile birbirimizin direnişine sahip çıkmak özgür bir yaşamın gereğidir. Kürt kadınları olarak inanıyoruz ki gerçekleşen saldırılara karşı yapılan mücadele kadın dayanışması ile kurulacak olan “Dünya Kadın Konfederasyonu” ile daha da güçlenecektir. Kadınların birleşik gücü, Ortadoğu’da yaşamı özgürleştirecek, barışçıl günleri getirecektir.
‘Jin! Jiyan! Azadi’ felsefesi ile büyüyen dayanışmamız sömürgecilerin mutlak sonunu getirecektir. Kürdistan topraklarından sizlere gönderdiğimiz selamların mücadelenize güç katacağına inanıyor; yüreğimizin sizlerle olduğunu bilmenizi istiyoruz.
Yaşasın kadın direnişimiz!
Yaşasın kadın dayanışması!”
HABER MERKEZİ