Gazetemizin gündeme getirdiği, 17 yaşında ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezası verilen Rojavalı Zaim Hişman Ali ile ilgili Meclis’e soru önergesi verildi. DEM Partili Tanhan’ın verdiği önergede, ‘İkinci Erdal Eren vakası’ ifadeleri kullanıldı
Türkiye’nin 17 yaşında ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezası verdiği ve gazetemiz tarafından gündeme getirilen Zaim Hişman Ali ile ilgili Halkların Demokratik Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan Meclis’e soru önergesi verdi.
Rojavalı Zaim Hişman Ali’nin yargılama esnasında kimlik tespitinin nasıl yapıldığını Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a soran Tanhan, önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Basında yer alan bilgilere göre; Antalya S Tipi Cezaevi’nde hükümlü olarak tutulan ve Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Til Ebyad’a bağlı Sülük Köyü’nden Arap bir ailenin çocuğu olan Zaim Hişman Ali, 13 Ekim 2019 tarihinde Türkiye’nin Til Ebyad’a yönelik operasyonunda gözaltına alınıp 8 Kasım 2019’da Türkiye’ye getirilmiş ve 13 Kasım 2019’da tutuklanmıştır. 26 Haziran 2020’de ise tek celsede ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezası verilen Hişman Ali’nin cezası çok kısa bir süre sonra 23 Eylül 2020’de İstinaf Mahkemesi’nde onaylanmış, Yargıtay ise cezayı 16 Şubat 2022 tarihinde kesinleştirmiştir.
Zaim Hişman Ali, halihazırda ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırıldığı için tekli hücrede tutulmakta ve yine aynı sebeple birinci dereceden ailesi dışında kimse ziyaretine gidememektedir. Zaim Hişman Ali’nin ailesiyle hiçbir iletişiminin olmadığı ve hatta ailenin Zaim Hişman Ali’nin Türkiye’de cezaevinde olduğu bilgisine sahip olmadığı belirtilmektedir.
2001 doğumlu olan Zaim Hişman Ali’nin gözaltına alındığında 17 yaşında olduğu ve dava dosyasında doğum tarihinin gün ay yıl olarak yazılmamış olduğu iddiaları mevcuttur. Zaim Hişman Ali, gerçek doğum tarihini tam olarak söylemiş olmasına karşın gerek gözaltında ve savcılıkta gerekse de ceza yargılaması aşamalarının hiçbirinde bu detayın dikkate alınmadığı ifade edilmektedir.
Yargılama aşamalarında baro tarafından kanun gereği resen atanan avukatın yargılama boyunca hukuki yardım konusunda yetersiz kaldığı da iddialar arasındadır.”
İkinci Erdal Eren vakası
Tanhan, Adalet Bakanlığı’ndan şu soruların yanıtlanmasını istedi:
1) Zaim Hişman Ali’nin yargılamasına geçilmeden önce kimlik tespiti nasıl yapılmıştır? Yapıldıysa doğum tarihi nasıl yazılmıştır?
2) Zaim Hişman Ali’nin kimlik tespitinde doğum tarihinin gün, ay, yıl olarak yazılmadığı iddiaları doğru mudur?
3) Zaim Hişman Ali, gerçek doğum tarihini tam olarak söylemiş olmasına karşın gerek gözaltında ve savcılıkta gerekse de ceza yargılaması aşamalarının hiçbirinde bu detayın dikkate alınmamış olmasının gerekçesi nedir?
4) Zaim Hişman Ali’nin gerçek yaşının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na sevki yapıldı mı? Yapılmadıysa bunun gerekçesi nedir?
5) Suriye ile Ali’nin yaşının tespiti için resmi yazışmalar yapıldı mı? Yapılmadıysa bunun gerekçesi nedir?
6) Zaim Hişman Ali’nin ailesiyle hiçbir iletişiminin olmadığı ve hatta ailenin Zaim Hişman Ali’nin Türkiye’de cezaevinde olduğu bilgisine sahip olmadığı iddiaları doğru mudur?
7) Yargılama aşamalarında baro tarafından kanun gereği resen atanan avukatın yargılama boyunca hukuki yardım konusunda yetersiz kaldığı ve yargılamalarda göstermelik olarak bulunduğu iddiaları doğru mudur?
8) Adeta ikinci bir Erdal Eren davasına dönüştüğü gözlenen bu olayda, Bakanlığınızca mevcut hukuksuzluğu gidermek ve yaşanan çok boyutlu mağduriyetleri ortadan kaldırmak adına harekete geçecek misiniz?
ANKARA