Ezilen, sömürülen halkların işaret fişeklerinin ilkleriydi onlar…
Celalettin Can
53 yıl önce bugün Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga katledildi.
….
Kürecik’teki NATO Radar Üs’sünü basmaya karar vermişlerdi.
Patlayıcı maddeleri içeriye döşeyecekler, içeride kim varsa rehin alacaklar, karşılığında Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un Cezayir, Suriye gibi herhangi bir ülkeye gönderilmelerini isteyeceklerdi.
Üs’e gitmek için Gölbaşı’ndan geçen yük trenleriyle Malatya civarına gidecekler, oradan da İnekli köyüne geçeceklerdi.
Gölbaşı’ndaki trene yetişemeyince, beş günlük yürüyüşten sonra ancak köye vardıklarında bitkin ve yorgun düşmüşlerdi. Yiyecekleri bitmiş, son günü de susuz geçirmişlerdi.
Haritaları ellerinde olmadığından, vardıkları yerin İnekli köyü olduğunu da bilmiyorlardı.
…
1971’in 31 Mayıs’ı… Gün aydınlanıyordu.
Bu arada köyden bir çobanla karşılaşınca her zamanki gibi “avcıyız” dediler ama üzerlerindeki askeri kıyafetlerle, ellerindeki uzun namlulu silahlarla pek de avcıya benzer yanları yoktu. En azından bölgeden ayrılana kadar yanlarında tutabilirlerdi ama daha önce karşılaştıkları köylüler onları ihbar etmediğinden çobanı bıraktılar.
Ancak bilmedikleri şey bu köyün MHP’li ağırlıklı olduğuydu. Çoban koşup muhtara haber verince, muhtar da hemen telefona sarılıp jandarmayı arayacaktı.
Çobanı bıraktıktan sonra köyün bulunduğu tepenin arka yamacına geçiyorlar. Birkaçı hemen uykuya dalıyor. Hacı Tonak Malatyalı. O, bir gün önceden gidip, üsse asker taşıyan büyük aracın giriş çıkış saatlerini öğrenecekti. Otobüsü rehin alarak, onunla üsse gitmekti amaçları.
Sinan’la Hacı tepeye çıkıyor. Sinan nöbet tutacak, Hacı da oradan ayrılacaktı. Yeni uykuya dalmışlardı ki silah sesleriyle uyandılar. Sinan tepeye çıktığında jandarmayla karşılaşıyor. Kalanlar silah sesleriyle uyandığında, Sinan çemberin dışında olduğundan, kurtulma olanağı olmasına rağmen tepeden aşağıya doğru koşarak hızla geliyor, çatışmaya katılıyor.
Hacı, önceden gideceği için silahsız ve orada hemen yakalanıyor. Çatışma başlamış ama kurtulma şansları yok. Tepe kaybedilmiş. İki dağın arasındaki çukura sıkışmışlar. Birbirlerini koruyarak geri çekilmeye çalışıyorlarsa da jandarma tepenin arkasından kuşatıyor. Çatışma iki saat kadar sürüyor. Vuruluyorlar.
Tüfeklerinin tutukluk yapan iki arkadaşları ise çemberin dışında kalıyor ve kurtuluyorlar.
Köylülerin bir kısmı muhtarla birlikte sağ taraftan ateş ediyor ama sürdürmüyorlar.
Kadınlar, katliamdan sonra ağıt yakıyorlar.
Köylülerin hepsinin devrimcilere karşı olmadığı anlaşılıyor.
Muhtar MHP’li…
Ateş edenler de onun adamları.
…
Emekli Albay Yılmaz Erkekoğlu anlatıyor: “İnekli köyünde 31 Mayıs 1971 tarihinde meydana gelen silahlı çatışmada ölen Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan’ın ailelerine cenazelerini alıp almayacakları şeklinde, Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığına telgraf çekilmişti.
Geldiler!
Oğlunun cenazesinin teslim aldıktan sonra Adnan Cemgil, bir konuşma yaptı. Hatırlayabildiğim kadarı ile içeriği şöyleydi:
“Ben varlıklı bir aileden geliyorum. Kendim öğretmenim. Ekonomik durumum oldukça iyidir. Oğlumu en iyi şekilde yetiştirdim. En iyi okullarda okuttum. Ülkenin en güzide üniversitesi olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde okuyordu. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Bu sonuç olmasa yüksek mühendis çıkacak ve o da varlıklı bir hayat yaşayacaktı. Fakat o sizin iyiliğiniz için öldü. Bunu bilesiniz diye söylüyorum.
Köylülere baktım. Biraz önce dikkatlice dinledikleri Adnan Hoca’nın sözü bitince, başlarını öne eğdiler.”
…
İlklerdi onlar…
Ezilen, sömürülen halkların işaret fişeklerinin ilkleriydi onlar…
78’liler onların aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor…