Cumartesi Anneleri eylemleri 1000’inci haftaya girerken, daha 24 yaşındayken babasını son kez gözaltına alırken gören Aynur Ayşin 30 yıldır babasını, Remziye Bayram ise 28 yıldır oğlunu arıyor
Cumartesi Anneleri’nin 1995’te başlattıkları eylemleri bugün 1000’inci haftasına giriyor. Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği 1995’ten beri “Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası” kapsamında kayıplar için çeşitli anlamalar düzenleyip akıbetini soruyor.
Faili meçhullerin ve gözaltında kayıpların başladığı dönemde gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınmayanlardan biri de Mehmet Can Ayşin. Ayşin, 7 Mayıs 1994’te Amed’in Licê’nin Mizagê köyünde ailesi ve köylülerinin gözü önünde gözaltına alındı ve bir daha kendisinden haber alınmadı.
30 yıl geçti artık yeter!
Kendisi henüz 24 yaşındayken gözaltına alınan babasının akıbetini soran Ayşin’in kızı Aynur Ayşin, 30 yıldır babasının akıbetini soruyor. “Yaşadığım sürece aramayı bırakmayacağım” diyen Aynur Ayşin, her hafta kayıp yakınlarıyla birlikte “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminde babasının akıbetini soruyor. Ayşin, “Hiç olmazsa kemiklerini bize versinler. Artık yeter, 30 yıl geçti, gerçekleri kabul etsinler. Onlar kabul etmese de biz davamızı bırakmayız” dedi.
Aynur Ayşin, babasına sağ olarak kavuşma umudunu taşıdığını belirterek, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve kamuoyundan yaşadıkları acıların dindirilmesi için harekette geçmesini istedi.
Başvurmadık yer bırakmadık
O günün tanıklarından biri de Ferman Ayşin. Amcası Mehmet Can Ayşin gözaltına alındığı gün, köylerinin basıldığını 7’den 70’e tüm köylülerin gözaltına alındığını Ferman Ayşin, “Kimi 3, kimi 4, kimi 5 gün gözaltında kaldı. 43 kişi ise bir hafta gözaltında kaldı. O zaman 2 kişi bırakıldı Mehmet Can Ayşin bırakılmadı. Karakol ve taburlara gidip sorduk, maalesef bulamadık. 30 yıldır başvurmadığımız yer kalmadı, fakat herhangi bir sonuç alamadık” dedi.
Herkes buna karşı durmalı
Kürtlerin zorla kaybettirilmesini “Kurdistan’ın hangi dağını taşına baksanız Kürtlerin kemiklerinin izi vardır” sözleriyle anlatan Ferman Ayşin, kayıplarının kemiklerinin ailelerine verilmesini isteydi. Ayşin, “Eğer insan hakları varsa neden bunları yaşıyoruz? Bu konu üzerinde durulmuyor. Aslında kayıtlarda vardır. Kimin nerede infaz edildiği belli, ama devlet bize mezarı da çok görüyor, daha ne söylenebilir ki. Duyarlı olanlar, merhametli olanlar, bu zulme karşı durmalı. Devletten ve siyasetçilerden bu konuda harekete geçmelerini istiyoruz” şeklinde konuştu.
28 yıldır oğlunu arıyor
Gözaltında binlerce kişiden biri de 18 yaşındaki Mehmet Şirin Bayram. Bayram,1996 Kasım’ında misafir olarak gittiği Amed’in Pasûr (Kulp) ilçesi Bîra Zeyna köyündeki akrabası Ramazan Tekin’in evinde gözaltına alındı. Asker ve korucuların ev baskınlarında gözaltına alınan Bayram’dan bir daha haber alınamadı. 28 yıldır oğlunu arayan Remziye Bayram, en azından oğlunun kemiklerinin kavuşmayı istiyor.
Bir mezarları olsun
“Bugün benim davam hükümetle” diyen Bayram, “Şirin kaybedildiğinde o zaman hükümetin başında Tansu Çiller vardı ve Süleyman Demirel vardı. Kaç tane hükümet değişmişse de dosyası değişmedi. Herkes elini vicdanına katsın. Kimse çıkıp evlatlarının kemiklerini isteyemez, ama biz istiyoruz, bir mezarlığımız olsun, evlatlarımızın mezarlığını ziyaret edelim istiyoruz” diye belirtti.
Bu acılar son bulsun istiyoruz
Cumartesi Anneleri’ne yönelik baskıları da hatırlatan Bayram, şunları söyledi: “Zindanda hasta tutsaklar, açlık grevine girenler, kendini tecride alanlar var. Evlatlarımız nerede? Kimi kayıp, kimi zindanda, kimi bu zulümden dolayı alıp başını gitti. Buradan hükümete sesleniyorum, artık yeter! Sadece bu hafta değil, ömür boyu bize acı yaşatıyorlar. Bu zulüm son bulsun.”
Kaynak: MA