Türkiye’nin ‘Kalkınma Yolu Projesi’ni değerlendiren DEM Partili Sinan Çiftyürek, bu proje ile Kürt kazanımlarını hedeflendiğini belirterek, ‘Türkiye halkları, ekonomik krizinin daha fazla ağırlaşmaması için bu savaşa karşı durmalı’ dedi
Çin’in tarihi İpekyolu güzergahında “Doğu-Batı ticaretini yeniden canlandırma” hedefiyle 2013’te başlattığı Kuşak ve Yol Girişimine karşı yeni bir projenin startı verildi. Hindistan’da yapılan G-20 Zirvesi’nde ABD’nin Çin üzerindeki yol hâkimiyetini sonlandırması için Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projesi kuruldu. ABD, Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri tarafından ortaklaşa duyurusu yapılan yol ile Hindistan ve Körfez ülkeleri Avrupa’ya bağlanacak. Asya-Orta Doğu ve Avrupa arasında geniş bir entegrasyon sağlamak olarak hedeflenen bu yol projesinde Türkiye ve Irak gibi devletler yer almadı.
Türkiye’nin yeni bir arayışıdır
Enerji yolunun dışında bırakılan Türkiye, oyuna dahil olmak için yeni alternatifler peşinde. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Bağdat’ı ziyaret ederek, “Kalkınma Yolu Projesi” ile Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ön anlaşma imzaladığını açıkladı. Türkiye, söz konusu anlaşma üzerinden Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki alanlara yeni saldırılar başlatmak istiyor.
Türkiye Kürtlerin kazanımlarını hedef alıyor
Yaşanan gelişmeleri değerlendiren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, Türkiye’nin bu proje ile Kürtlerin kazanımlarını hedeflediğini belirtti.
Türkiye’nin “Kalkınma Yolu Projesi”ne sadece ekonomik çıkarlar olarak bakmadığına dikkati çeken Çiftyürek, “Türkiye bu projeye Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak mantığıyla bakıyor” dedi. Proje ile Federe Kurdistan Bölgesi’nin çevrelenmek istendiğini ifade eden Çiftyürek, “Türkiye, bu projeyle Federe Kurdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim arasında yeni bir bariyer kurmayı planlıyor. Bunun için amaç her iki parçadaki Kürt statüsünü ayırmaktır. Bu Irak’ın da hesabına geliyor. İran siyaseti gölgesi altından çıkmak istiyor. Bu nedenle Türkiye ile anlaşıyorlar” dedi.
İran Türkiye ile proje konusunda anlaşamadı
Türkiye’nin Temmuz ayında “büyük bir savaş” yapmayı amaçladığını ifade eden Çiftyürek, bu noktada yapılan görüşmelerde ortak bir konsensüsün sağlanamadığını söyledi. Çiftyürek, Türkiye’nin “yol arayışına” İran’ın karşı olduğuna işaret ederek, “İran, Irak’ın Şiilerin himayesinden çıkmasını istemiyor. İran’ın amacı Tahran, Şengal ve Beyrut’u birbirine bağlamak. Dolayısıyla Türkiye’nin yolu İran’ın hesabına gelmiyor. Bu nedenle bu proje daha çok su alır. Türkiye, petrol meselesinde Irak ile anlaştı. Su meselesinde ise sorunlar çözülmüş değil”şeklinde konuştu.
Asıl hedef Rojava kazanımı
Türkiye’nin Temmuz ayındaki yeni saldırı başlatmak için arayışlarının sürdüğünü ifade eden Çiftyürek, “Kürt halkı o kadar bedel ödedi ki bir Federe Kurdistan bir de Rojava kazanımı oldu. Türkiye bunları ortadan kaldırmak istiyor. Türkiye’nin çantasında, Kalkınma Yolu Projesi’nin yanında Musul ve Kerkük meselesi de var. Bunu İran ve Irak da biliyor” dedi.
Silah ve savaş çözüm değil
Kürt meselesinin savaşla çözülemeyeceğini söyleyen Çiftyürek, “Büyük askeri operasyonlar zaten Başur’da yapılıyor. Ne elde edildi? Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak için bütün dış kapıları çalıyorsunuz ama barış için Kürtlere elini uzatmıyorsun. Bu ikiyüzlülüktür. Operasyon, silah ve savaş çözüm değildir” diye kaydetti.
Kürtlere çağrı
Çiftyürek, “Ekonomik krizin arttığı ve insanların bayat ekmek arayışında olduğu bir zamanda yeni savaş ekonomik krizi daha da ağırlaştırır. Türkiye halkları ekonomik krizinin daha fazla ağırlaşmaması için bu savaşa karşı durmalıdır. Kürt halkına, Rojava ve Federe Kurdistan siyasetine de çağrıda bulunuyorum; Bu saldırılara karşı birlik olup karşı durmanız çok mu zor? İşgalci devletler statünüzü kaldırmak için birleşiyorsa sizler niye birleşmiyorsunuz? Halkımıza, annelerimize, rûspilerimize, seyda ve mellelerimize her iki parçanın birbirine yakınlaşması için çağrıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Normalleşmenin adresi İmralı
Çiftyürek, çatışmaların son bulması ve ülkede bir “yumuşama” olması için gerekli olan adımlara dair şunları söyledi: “Gerçekten Kurdistan ve Türkiye’de normalleşme olmasını istiyorlarsa birinci mesele İmralı’dır. Öncelikle Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalıdır. Tecrit, aile ve avukat görüşünün kendisi kanunsuzluk ve ahlaksızlıktır. Normalleşmenin yolu tecridin kaldırılmasından geçiyor.”
Haber: Müjdat Can / MA