Öyle görünüyor ki Türkiye’de özgürlük ve demokrasi mücadelesi bir kez daha Kürtlerin ve dostlarının omuzlarına kaldı ve hiç yüksünmeden omuzlayacaklar da. Nitekim DEM Parti utanç davasının skandal kararı sonrası da bunun mesajını verdi: ‘Kumpaslarınızı çökerteceğiz, bizler kazanacağız, halklar kazanacak!’
Mazlum Amed
Kobanê Davası’nda Kürt siyasetçilere ve dostlarına ceza yağdırıldı. ‘Yumuşama’ dediklerinin ‘birbirlerine karşı bir yumuşama’ olduğu böylece tescillenmiş oldu.
Son yıllarda, deyim yerindeyse, iyice zıvanadan çıkan zor politikalarıyla sonuç alamadıkları ve alamayacakları gün gibi ortadayken, öncellerinin yaptığı gibi, zor politikalarında ısrar ediyorlar. Hiç kuşku yok ki bu ısrar onlara da öncellerine olduğu siyaset mezarlığını boylatacak; özgürlük ve demokrasi mücadelesinin rüzgarının önünde onlar da duramayacak.
Özgür Ülke gazetesi bombalandığı günün (3 Aralık 1994) ertesinde, 4 Aralık 1994’te “Bu ateş sizi de yakar” manşetiyle çıkmıştı. Kobanê Davası’ndan çıkan düşmanca karara verilecek iyi cevap, 20 yıl sonra yine “Bu ateş sizi de yakar” ne yazık ki… Çünkü bir kez daha demokratik siyasete benzin döküyorlar! Kürde dair ne varsa tuzla buz olsun; Kürtler ve dostları, siyaseten nefes alamasın istiyorlar.
‘Boyun eğmeyeceğiz’
Buna karşı şimdi bir kez daha “Boyun eğmeyeceğiz!” zamanı. Tıpkı 2016 yılında Özgür Gündem gazetesi kapatıldığında, ertesi gün Atılım Gazetesi’nin eki olarak, “Boyun eğmeyeceğiz!” manşetiyle çıktığı gibi…
Yani kervan yürüyecek, yol yürünmeye devam edecek; ‘ya bir yol bulunacak ya bir yol açılacak!’ Özgürlük ve demokrasi mücadelesi sürecek, büyüyerek devam edecek; yapılan da öfkeyi büyütüp yola azık olacak.
“DAİŞ barbarlığını aklayan ve siyasi parti koridorlarında yazılmış bu utanç vesikasının” elbette bir kıymeti harbiyesi yoktur, mücadeleyi sekteye uğratma kabiliyetinden yoksundur. Hatta acizlik olarak değerlendirmek isabetli olacaktır.
Alın size yumuşama
Ancak AKP-MHP iktidarının kendi iktidarını sürdürmek dışında Türkiye halklarına iğne ucu kadar faydası olmayan bu karara karşı, başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere, eğer güçlü bir muhalefet ile karşılaşmazsa ne yazık ki felakete yol açacaktır.
Ama öyle salt Kürtler ve dostları için bir felaket değil, ‘yumuşama’ simidi uzatmış olanlar için de…
Tabi bir de buna tarihin lanetini eklemek gerekir. İnsanlığın özgürlük ve demokrasi yürüyüşünün tarihi, bu karara imza atan siyasileri de bu siyasilere çanak tutanları da sessiz kalanları da içten içe sevinenleri de lanetleyecek; ‘Alın size yumuşama,’ diyecek.
DEM Parti MYK’sı olağanüstü toplandı
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu olağanüstü toplanma kararını duyurdu. Oradan ‘siyasi parti koridorlarında yazılmış’ bu karara karşı güçlü bir siyasi mesaj ve eylem haritasının çıkması bekleniyor. Hukuki bir değeri olmayan bir karara elbette cevap da siyasi olacaktır.
DEM Partili yetkililer zaten bir süredir sözde yumuşamanın bir aldatma olduğuna, AKP’nin ‘Yeni Anayasa’ tartışmalarıyla alavere dalavere peşinde olduğuna dikkat çekiyorlardı.
Öyle görünüyor ki Türkiye’de özgürlük ve demokrasi mücadelesi bir kez daha Kürtlerin ve dostlarının omuzlarına kaldı ve hiç yüksünmeden omuzlayacaklar da. Nitekim DEM Parti utanç davasının skandal kararı sonrası da bunun mesajını verdi:
“Kumpaslarınızı çökerteceğiz, bizler kazanacağız, halklar kazanacak!”