İstanbul’da kıyıların ticari işletmeler tarafından çevrilmesine karşı KIYIDA hareketi öncülüğünde 18 Mayıs’ta eş zamanlı eylemler yapılacak
AKP döneminde sistematik hale getirilen doğa talanına her gün yenileri eklenirken, tepkiler de sürüyor. İstanbul’da yaygınlaşan kıyıların ticarileştirilmesine karşı 18 Mayıs’ta eş zamanlı olarak Türkiye’deki tüm kıyılarında eylem yapılacak. Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı (KIYIDA) tarafından organize edilecek eylemler adalar halkı da katılacak.
Ada halkı dava açtı
Son olarak Burgazada’da Marta Koyu olarak bilinen olurken, Marta Koyu Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü tarafından 8 Mayıs 2024 günü itibarıyla kiralanmak için ihaleye çıkarıldı. Marta koyunun kiraya verilmesine karşın ada halkı İstanbul İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtı.
Adalarda eko kırımın en çok yaşandığı alanlardan biri de Heybeliada. Ada sakinlerinden Derya Tolgay, ada halkının adeta tellerle çevrili bir hapishanede yaşadığını söyledi.
Özel kişilerin yararı düşünüldü
Tolgay, Heybeliada’da yapılan tahribatlara dair, “Gerçekten biz adalardan kıyıya, denize ulaşamıyoruz. Bütün adanın çevresi çitler, duvarlar, hatta o da yetmezmiş gibi jiletli tellerle çevrili. Bunlar kamu yararını olmayan, adalar sistemine zarar veren, sadece özel kişilerin yararına olan işletmelerin yaptığı uygulamalar” dedi.
Denizi dolduruyorlar
Tolgay, “Bütün bitki örtüsünü ve ağaçları kesiyor, yerine palmiyeler getiriyor, topografyasını değiştirerek, setliyor, denizi dolduruyor, kıyıyı bozuyor ve bir de devasa bir Aqua park konduruyor. Ayrıca kamuya ait, insanların özellikle acil zamanlarda, yani deniz ambulansın geldiği veya afetler, yangınlar benzeri şeylerde tek gidebildikleri nakil yerini de alıyor. Burayı da tamamen kendisine alıp bir de kocaman kendi firmasının isminin yazdığı demirden, devasa bir kapı yapıp oraya da kilit koyuyor” diyerek tepki gösterdi.
Her yer beton
Tolgay, Heybeliada’daki Asaf Plajı’na yapılacak işletmenin buradaki orman dokusunu bozduğunu da söyleyerek şunları ifade etti: “Haftalardır sürüyoruz ama ikazlarımız, önerilerimiz, şikâyetlerimiz hiçbir yere ulaşmıyor. Ve ne yazık ki eko kırım sürüyor. Biraz daha yan parseline gidiyoruz. Burası da askeriyenin alanı, en büyük kırım belki de burada. Çünkü burada kıyı falezleri de düzleniyor. Devasa bir yol açılmış, kıyıya kadar iniyor. Viyadük gibi kocaman yerler. Kıyıya indiğinizde ise kıyının o bütün peyzajı gitmiş durumda. Molozlar dökülüyor kamyonlarla ve üstleri betonlanıyor.
Yasal olarak da doğru değil
Anayasanın 43. maddesine göre herkesin kıyılardan eşit ve serbestçe yararlanma hakkı var. Oysa durum bu. Ayrıca yasaya göre SİT alanlarında izinsiz kazı, hafriyat, İnşa-i fiziki uygulama yapılamaz. Her türlü uygulama koruma kurullarının izin ve denetime tabidir. Her türlü yapı ve işletme ruhsatı verme yetkisi belediyededir. Ruhsatsız veya ruhsata aykırı olması halinde ilgili mevzuat gereğince durdurulması ve idari cezaların uygulanması gerekir.”
Açıklamaya çağrı
18 Mayıs’ta eylem yapacaklarını ifade eden Tolgay çağrıda bulunarak, “Bizler Türkiye’deki benzer durumlardan dolayı kıyılar hepimizin diyoruz ve 18 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’de kıyıların ticareleştirilmesine karşı hep birlikte, Türkiye’nin her yerinde eş zamanlı buluşuyor, basın açıklamamızı yapıyoruz. Bir inisiyatif ağı içerisinde bulunup kuruluşumuzu da ilan ediyoruz ve herkesi kıyılardaki basın açıklamamıza davet ediyoruz” dedi.
Kaynak: ANF