15 Mayıs Kürt Dil Bayramı Günü için Kürt Dil Platformu’nun Şex Seîd Meydanı’nda gerçekleştirdiği açıklamada ‘Biz her zaman Kürtçe konuşmayı, Kürtçe okumayı, Kürtçe yazmayı, Kürtçe yaşamayı isteyeceğiz’ denilerek Kürtçenin ‘resmi dil’ olması talebi yenilendi
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı Günü dolayısıyla Platforma Zimane Kurdî, Amed’de Şex Seîd Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), kentte bulunan sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Açıklamada platform adına konuşan Şerfxan Ciziri, bugüne kadar Hawar Dergisi’nin çizgisini takip ettiklerini, yaptıkları çalışmalarla bu çizgiyi canlı tutmak, Kürtçe bilincini geliştirmek ve ileri götürmek istediklerini söyledi. Ciziri, “Bağırmak bilginin sesidir. Bilgi kendini bilmektir. Kişisel farkındalık mutluluk ve neşeye giden yolu açar. Kendini tanıyan herkes kendini tanıtabilir. Her şeyden önce çığlığımız dilimizin varlığını gösterecektir. Çünkü dil varoluşun ilk şartıdır” dedi.
Devlet politikası önce dilimizi yok etmek istiyor
Ardından söz alan Cemile Turhallı, Mir Celadet Ali Bedirhan’ın “milli çağrısı”nın devam etmesi ve kalıcı olması için Kürtçe sevenler olarak 2006 yılında 15 Mayıs’ı “Kürt Dili Bayramı” olarak ilan ettiklerini hatırlattı. Turhallı, “Yüzlerce yıldır Kürt sorunu olarak anılan sorun, gerçekte devletin Kürt kültürüne ve diline, özellikle de Kürtlerin asimilasyon arzusuna yönelik saldırgan politikaları, baskıları ve uyguladığı zorbalıktır. Bu devlet politikası önce dilimizi yok ederek, dilimizi ortadan kaldırarak, Kürtlerin iradesini ve direnişini kırmak istiyor. Devlet, Kürtlerin değerlerini yok etmek için resmen ve ortaklaşa bir asimilasyon planını gündemine almıştır. Ve bütün bunlar, birçok karmaşık yolla yapılır” şeklinde konuştu.
Kürtçe resmi dil olsun
Kürt kültürünün, dilinin ve kimliği üzerinde yürütülen asimilasyon politikalarının geçmişten bugüne savaş ve çatışmalara neden olduğunu ifade eden Turhallı, “Kürt halkının milli değerlerine karşı uygulanan inkâr politikası çoğu zaman savaşlara ve çatışmalara neden olmuştur. Bu, bugün çok iyi bilinmektedir. Demokratik, eşit, gelişmiş bir ülkenin barış içinde yaşaması için öncelikle standartların karşılanması, seçmenler arasında karşılıklı kabulün olması gerekir. Haklar ve özgürlükler olmalı. Bu bağlamda Kürt dilinin özgürlüğünü engelleyen temel yasaların değiştirilmesi gerekmektedir: Biz Kürtler, Kürt dilinin (Kurmanci ve Kürtçe) eğitim dili ve resmi dil olmasını istiyoruz. Çünkü Kürtçe dili tüm Kürtlerindir. Bu amaçla tek ses olarak diyoruz ki; Dilimiz kimliğimizdir, rengimizdir, Kürtlerin baş tacıdır, varlığımızdır. Dilimizi kabul etmek kırmızı çizgimizdir” dedi.
Şimdi Kürtçe zamanı
Yaşanan inkar ve imha politikalarına karşı Kürt dilini yaşamın her alanında daha da yaygın bir şekilde konuşacaklarını söyleyen Turhallı, “Biz her zaman Kürtçe konuşmayı, Kürtçe okumayı, Kürtçe yazmayı, Kürtçe yaşamayı isteyeceğiz. Bütün bunlar Kürtlüğümüzün göstergesidir. Bu tavrımızla Kürt dili konusunda her yerde farkındalık yaratmak ve Kürt dilini kimliğimizin bir parçası haline getirmek istiyoruz. Bu nedenle hayatın her alanında Kürtçe siyaset yapacağız. Biz Kürt olarak her zaman gururla yaşamak, varlığımıza her zaman sahip çıkmak isteyeceğiz. Gerçekten ve içtenlikle söylüyoruz; Şimdi Kürtçe zamanı.”
Kaynak: JINNEWS