AKP, iktidara geldiğinden beri 17 eğitim müfredatı ve 5 sınav sistemi değişikliği yaptı. Bu değişikliklerle dinci ve milliyetçi eğitim sistemini amaçladı. Eğitimciler AKP’nin fikriyatını kalıcılaştırma hedefinde olduğu eleştirisinde bulundu
Eğitim Bakanlığı, tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” müfredat taslağını 26 Nisan’da önerilere açtı. AKP’nin son taslağı eğitim örgütlerinin tepkisine neden oldu ve “dinci ve milliyetçi bir eğitime geçişin son adımı” eleştirileri yapıldı.
9 bakan 17 müfredat değişikliği
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yan 9 farklı isim Eğitim Bakanlığı’nın başına getirildi. Bu süreçte tam 17 kez müfredat değiştirildi. Özellikle 4+4+4 sistemi sonrası okullarda din eğitimleri gündeme geldi. Diyanet ve çeşitli tarikat-cemaatlerle yapılan protokollerle dinci bir eğitimin önü açıldı. En son Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Saygılıyım (ÇEDES) protokolü sonrası imam, vaiz ve din adamları tarafından öğrencilere “değerler eğitimi” adı altında din eğitimi verilmeye başlandı.
Hazırlanan 18’nci son müfredat taslağında ise demokratik değerler ve bilimi esas alan eğitim tamamen geri plana itildi. Bütün ders kitaplarında “milli ve manevi değerler” merkeze alınırken, farklı halklar ve inançlar yok sayıldı. Ermeni ve Pontos katliamlarına karşı “mücadele” vurgusu yer alırken, anadilde eğitim yok sayıldı.
Müfredat taslağına göre çocuklar, 4’üncü sınıftan itibaren dini eğitimlere maruz kalacak. Yeni müfredatta 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflar “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersinin yanı sıra “Peygamberimizin Hayatı Dersi” ve “Kuran-ı Kerim Dersi” yer alacak. Bir yıl boyunca her bir ders için toplam 72 saat belirlenirken, ortaöğretim de öğrenciler toplamda 216 saat dini eğitime maruz kalacak.
AKP’nin eğitim alanına dönük müdahaleleri bununla sınırlı kalmadı. Sınav sistemi 5 kere değiştirildi. Öğrenciler bir sınav sistemine alışamadan, başka bir sınav sistemine geçiş yapıldı. 2010 yılı itibariyle düz lise olarak bilinen genel liseler kaldırıldı.
Bu liseler Anadolu Lisesi ya da meslek ve teknik liselerine dönüştürüldü. 2012 yılında getirilen 4+4+4 sistemi ile birlikte ise özel okullar ve imam hatiplerin sayısınde büyük bir artış yaşandı. 2012 yılında evrim teorisi müfredattan çıkarıldı. Cihat “temel ibadetler” başlığı altında müfredata eklendi. Bu tarihte getirilen seçmeli dersler ile birlikte adeta “zorunlu” seçmeli ders olan dini içerikli derslerin sayısı çoğaltıldı.
‘Eğitim demokratik ve anadilde olmalı’
AKP döneminde eğitim alanına yapılan müdahaleleri değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Zeliha Danyeli, yapılan değişiklerin hiçbirinde eğitim emekçilerinin görüşlerine başvurulmadığını söyledi. AKP’nin müfredat değişiklikleriyle kendi ideolojisini yaşamsallaştırmak istediğini belirten Danyeli, “Eğer bir toplum mühendisliğini gerçekleştirmek istiyorsanız, bunun belirleyici olan eğitimdir. AKP bunun farkında olduğu için eğitimi araç olarak kullanıyor. Kendine göre bir toplum dizayn etmek istiyor. Eğitimde bir değişiklik yapılmak isteniyorsa bilimsel, demokratik, eşitlikçi, laik ve anadilde olmak zorunda. Bu ülkede farklı kültür ve inançlardan halklar yaşıyor. O nedenle saydıklarım dikkate alınmalı” diye konuştu.
İktidarın “tekçi ve dinciliği” dayattığını ve bunun üzerinden bir sistem oluşturmak istediğini ifade eden Danyeli, “Tekçi ve dinci bir anlayışla eğitim sistemini oluşturmak istemeleri büyük tehlikelerin ayak sesleridir” uyarısında bulundu.
Danyeli, son müfredatla birlikte “milliyetçi, düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, kendi haklarını savunmayan bir nesli oluşturulmak” istendiğini kaydetti. Danyeli, “Bilimsel, laik, toplumsal cinsiyet eşitlikçi, anadilde eğitimi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkenin geleceğine böyle bir nesil yetiştirerek sahip çıkabiliriz” dedi.
Haber: Semra Turan – MA