Kürt siyasetçi Amineh Kakabaveh’in, hayatını anlattığı ‘Amineh Boyu Kalaşnikof Kadar Bile Değil’ kitabı Belge Yayınları tarafından yayınlandı
Rojhilat doğumlu Kürt siyasetçi Amineh Kakabaveh’in, hayatını anlattığı ‘Amineh Boyu Kalaşnikof Kadar Bile Değil-Peşmergelikten Parlamenterliğe’ kitabı Belge Yayınları tarafından yayınlandı. Kemal Akman tarafından çevrilen kitap, raflarda yerini aldı.
İsveç eski parlamenteri olan Amineh Kakabaveh kendi yaşadıklarından yola çıkarak mücadele dolu hayatını, İran’a karşı silahlı isyanda yer alması, Kürt halkının yaşadıkları, bir kadın olarak deneyimleri ve İsveç’teki siyasi mücadelesini bir kitapta topladı. Henüz çocuk yaşlarda peşmerge mücadelesine katılan Kakabaveh, kitabı yazma amacına dair, “Bu kitabı okuyan sizlerin, bunun bizlerin, daha iyi bir toplum için mücadelemizin bir hikâyesi olduğunu hissetmenizi yürekten arzu ediyorum” diye belirtti.
Belge Yayınları tarafından yayınlanan kitabın tanıtım metninde ise şu ifadeler yer alıyor:
“Amineh, küçüklükten, bir “evet efendim” kadını olmamayı, eleştirel yaklaşmayı ve doğru bildiklerinden geri adım atmamayı öğrenen; kadınların, Kürtlerin, emekçilerin ve azınlıkların kurtuluşu için mücadele eden nice Kürt kadınından biri.
Torjan’da doğdu. 13,5 yaşında peşmerge oldu. Göç yollarından geçti. İsveç’te üniversite okudu. Sosyal hizmet görevlisi, feminist kitle örgütü VHEK’in kurucusu, ötekilerin sesi olmak için parlamenter oldu. Tüm bu deneyimler onu bir insan, bir feminist, bir sosyalist olarak biçimlendirdi. Hikâyesi hiç anlatılmamış, hiç anlatılmayacak olanların sesi olmak için yazdı.”
Mücadelemizin hikâyesi
Kitabı yazma süreci ve amacına dair ise Kakabaveh şunları belirtiyor:
“…benim hikâyem aynı zamanda İran Kürt halkının ve özellikle de kadınlarının hikâyesidir. Benim kaderim, bugün dünyanın dikkatini üzerinde toplayan bir bölgenin, savaşları, göçmen krizleri, devrimleri, terör, adaletsizlik, çatışma ve baskıları ile Orta Doğu’nun kadınlarının kaderidir.
…bu kitabı okuyan sizlerin, bunun bizlerin, daha iyi bir toplum için mücadelemizin bir hikâyesi olduğunu hissetmenizi yürekten arzu ediyorum. ‘Siz’ derken, dostları, yoldaşları, aile fertlerini, peşmerge gerillalarını, Kürtleri, Romanları, Filistinlileri, İranlıları, Türkleri, Arapları, Alevileri, Yezidileri, Güney Amerikalıları, Somalilileri, Hintleri, Asurileri, İsveçlileri ve tüm ötekileri kastediyorum.”
KÜLTÜR SERVİSİ