Soma maden işçilerinin avukatı olan Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay yıllardır tutuklu ama facianın asıl sorumluları olan 28 kamu görevlisi ilk kez yargılandı. Dava 12 Eylül’e ertelendi
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin yaşamını yitirdiği, 162 işçinin ağır yaralandığı facianın üzerinden 10 yıl geçti. Bu süreçte hayatını kaybeden madencilerin yakınları adalete erişmeyi bekledi ancak yargı kararları kimseyi tatmin etmedi. Faciada ihmali bulunduğu belirtilen kamu görevlilerin yargılanmasına ise 10 yıl sonra, nihayet başlanabiliyor. Aralarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın iş müfettişlerinin de bulunduğu 28 kamu çalışanı “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı.
Yıllarca izin verilmedi
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait madende çıkan yangının yol açtığı büyük faciada şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ile çalışanlarının yargılanmasına 2015’te başlandı. Duruşmalarda denetimleri yeterli yapmadıkları gerekçesiyle devlet görevlilerinin de sorumluluğu sorgulandı, “Kamu görevlileri de yargılansın” çağrısı yapıldı. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda hem Enerji Bakanlığı’nın hem de Çalışma Bakanlığı’nın ihmali ve kusuru bulunduğuna dikkat çekiliyordu. 2016 yılında hazırlanan bilirkişi raporunda, “denetimde yetkili ve görevli kurumların mevzuat ile madencilik tekniklerine aykırı hususlara göz yumduğu” belirtiliyordu. Raporda, denetimlerin yüzeysel yapıldığı bile yazıldı.
Kamu görevlilerinin yargılanması için söz konusu bakanlıkların soruşturma izni vermesi gerekiyordu ancak her iki bakanlık da bunu uzun bir süre gerçekleştirmedi. Bunun üzerine yaşamını yitiren 12 madencinin yakını, son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme, 29 Ocak 2020 tarihinde aldığı kararla, yaşam hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve yargılama yapılmasının önünü açtı.
3 yıl daha oyalama
AYM’nin hak ihlali kararının sonrasında denetim göreviyle yükümlü 28 kamu personeli hakkında Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bir soruşturma başlatıldı. Fakat dosya üç yıl savcılıkta bekletildi. Savcılığın hazırladığı iddianame ise 14 Aralık 2023 tarihinde tamamlandı. İddianamede, şüphelilere “görevi kötüye kullanma” suçlaması yöneltiliyor. Fakat “bilinçli taksirle 301 kişinin ölümüne, 162 kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermek” ve “olası kastla insan öldürmek” yerine bu suçtan ceza istenmesi mağdurların avukatları tarafından eleştiriliyor.
75 sayfadan oluşan iddianamede şüphelilerin madendeki üretimin can güvenliğini tehdit etmesine rağmen çalışmaları durdurmadığına vurgu yapılıyor. Şüpheliler arasında dönemin Çalışma Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü K.Ö. de bulunuyor ama dönemin Enerji Bakanı Taner yıldız yok. Şirketin sahibi Can Gürkan ile poz poz samimi fotoğrafları bulunan Yıldız, yargılamaya dahil edilmedi.
Zaman aşımı riski
İddianamede şüphelilerin üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerine yönelik savunmalarına da yer veriliyor. Ayrıca bir kısım şüphelinin 13 Mayıs 2014’te yaşanan facianın zamanaşımı kapsamına alınması ve takipsizlik kararı verilmesini istediğine yönelik dilekçe kaleme aldığı ifade ediliyor. Fakat savcılık, zamanaşımı sürecinin 12 yıl olduğuna değinerek, “Şüpheli ve bir takım şüpheli müdafilerinin savunmalarının mesnetsiz olduğunu” aktarıyor. Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün saat 09.35’te başlandı. Salonun yetersizliği nedeniyle ailelerin izlemekte zorlandığı duruşma görüldü. 28 kamu görevlisinin ilk kez yargılandığı dava12 Eylül’e ertelendi
İddianame yetersiz
Hayatını kaybeden madenci yakınlarının avukatlarından Derviş Emre Aydın, kamu personeline yönelik “görevi kötüye kullanma” suçunun yetersiz kaldığı görüşünde. Avukat Aydın, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, davanın açılmasında çok geç kalındığına işaret ederek, “301 kişinin öldürülmesinden bahsediyoruz. Bilirkişi raporları, kamu kurumlarındaki müfettişlerin ve denetim yetkisine sahip olan müdürlüklerin doğrudan bu konudaki ihmali nedeniyle bu katliamın gerçekleştiğini ortaya koymuştu” ifadelerini kullanıyor.
Soma katliamı: 301 ölüm
Soma’daki Eynez Maden Ocağı’nda 13 Mayıs 2014 tarihinde yerin 400 metre altında yangın çıktı. Yükselen karbonmonoksit gazı, o esnada kömür ocağında çalışan 787 madencinin hayatını tehlikeye attı. Çıkışa yakın noktalardaki madenciler kurtulmayı başardı. Ocağın dip tarafındaki işçilerin ise sığınabilecekleri bir yaşam ünitesi yoktu. Üç gün süren arama kurtarma çalışmalarının sonrasında ocaktan 301 madencinin cansız bedeni çıkarıldı. Hayatını kaybeden madencilerin 217’sinin çocuğu vardı, toplam 432 çocuk babasız kalmıştı.
Davaya 2015’te başlandı. Yedi yıl süren yargılama sonucunda dosyanın bir numaralı sanığı Can Gürkan’a 20 yıl hapis cezası verildi. Ancak şirketin yöneticisi Gürkan, beş yıla yakın cezaevinde kaldığı için Covid-19 izninden faydalanarak hapse girmedi. Madencilerin aileleri, Can Gürkan’a verilen hükmü, “Ceza değil, ödül” ifadesiyle eleştirirken işçilerin yakınlarının avukatlığını üstlenen Selçuk Kozağaçlı ile Can Atalay şu an cezaevinde bulunuyor.
Can Atalay’dan çağrı
Gezi Davası’ndan ceza verilerek milletvekilliği düşürülen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, cezaevinden yaptığı açıklamada, “Bu davada yaşadığımız en bariz adaletsizlik olarak tarihe geçti. Ama en başından beri dava zaten eksik başlamıştı; katliamda sorumluluğu bulunan hiçbir kamu görevlisi yargılanmaya dair edilmemişti. Nihayet 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Maden Katliamı’nda kamu görevlileri 8 Mayıs 2024’te (yarın) Soma Asliye Ceza Mahkemesi saat 09:35’te hakim karşısına çıkacak. Duyarlı kamuoyunu, tarihin en büyük işçi katliamında Somalı Ailelerin yanında olmaya çağırıyorum” dedi.
Amasra katliamı davası
Amasra maden katliamı davasının 7. duruşması öncesi adliye önünde yapılan açıklamada, işçilerin bile bile ölüme gönderildiği vurgulanarak, adalet mücadelesinin süreceği kaydedildi. Bartın’ın Amasra ilçesinde 14 Ekim 2022’de grizu patlaması sonucu 43 işçinin katledilmesine ilişkin davanın 7. duruşması Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi katliamda yaşamını yitiren işçilerin aileleri ve avukatları adliye önünde basın açıklaması düzenledi. İşçilerin isim ve fotoğraflarının yer aldığı pankartların taşındığı açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Çiçek Otlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
MANİSA