Ankara ve İstanbul’da ağı hasta tutsaklar Mehmet Güvel, Eren Odabaş’ın durumuna dikkat çekildi
Ankara ve İstanbul’da hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için yapılan basın açıklamalarında, Eren Odabaş ve Mehmet Güvel’in tahliye edilmesi çağrısı yapıldı.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 504’üncü haftasında İHD Ankara Şube binası önünde bir araya geldi.Açıklamayı okuyan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, İzmir/Buca Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan 78 yaşındaki ağır hasta tutsak Mehmet Güvel’in durumuna dikkat çekti.
Wernicke-Korsakof ve kanser hastası
Güvel’in Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi’nde kanser tedavisi görürken 6 Şubat 2024’te İstanbul’da gözaltına alındığını ve 10 Şubat 2024’te tutuklanarak Marmara Kapalı Hapishanesi’ne götürüldüğünü belirten Çevirmen, “24 Şubat 2024’te ise Marmara’dan alınarak İzmir-Kırıklar Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’ne, kendi talebi dışında sürgün edildi. Mehmet Güvel’in yüzde 80 engelli raporu bulunmaktadır ve ayrıca Wernicke-Korsakof hastasıdır. Prostat hastasıdır ve kanser teşhisi konulmuştur. Kanser hastalığından kaynaklı tedavi süreci devam ediyorken, tutuklanıp tedavisinin yapıldığı ilden başka bir yere sevk edilmesiyle de tedavisi yarım kalmıştır ve ağır sağlık hakkı ihlali yaşatılmaktadır” dedi.
Tahliye talebi
Çevirmen, Güvel’in ağır hastalıklarından dolayı yaşamını tek başına idare ettiremediği için arkadaşlarının desteğine ihtiyaç duyduğunu ve geceleri 7-8 defa tuvalete gittiğinden kendini sakatlama tehlikesi yaşadığını kaydetti. Çevirmen, ayrıca hapishanelerin ağır tecrit ve sağlıksız koşullarının da Güvel’in durumunu daha kritik hale getirdiğini vurguladı.
Çevirmen Güvel’in tahliyesini talep ederek şunları söyledi: “Mehmet Güvel’in devam eden kanser hastalığı nedeniyle yaşatılan sağlık hakkı ihlaline son verilmeli ve öncelikle tedavisinin devam ettiği ildeki bir hapishaneye sevki sağlanmalıdır.”
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 632’ncisini gerçekleştirdi. İHD İstanbul Şubesi önünde düzenlenen eylemde, Sincan Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Eren Odabaş’ın sağlık durumuna dikkat çekildi
Odabaş’ın hastalıkları
Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Odabaş’ın sağlık durumuna dikkat çeken Keskin, Odabaş’ın hakkında herhangi somut bir delil olmadığı ve gizli tanık ifadesi ile tutuklandığını belirtti. Odabaş’ın bacağında oluşan tümörün yanı sıra kalp rahatsızlıkları ve uzun QT Sendromu (LQTS) hastası olması bakımından hayati riskinin bulunduğu bilgisini paylaşan Keskin, “Tedavisi Çapa Onkoloji Ana Bilim Dalı’nda yürütülen Odabaş tutuklandıktan sonra Sincan’a gönderilmiş, İstanbul dışında bir hapishaneye sevk edilmiş olması ve hastane değişikliği, tedavi sürecinin kesilmesine neden olmuştur” dedi.
Ankara Tabip Odası hekimlerinin Odabaş hakkında, “İlk teşhisinin konulduğu merkezde tedavi olması gerekir” şeklinde bir çıkarımda bulunduğunu belirten Keskin, buna rağmen Odabaş’ın İstanbul’a getirilmesi talebinin reddedildiğini aktardı. Keskin, Odabaş’ın adli kontrol uygulanarak tutuksuz yargılanması veya İstanbul’da bir hapishaneye getirilmesi yönündeki taleplerinin acilen değerlendirilerek kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Keyfi kararla tutuklu
Keskin’in ardından söz alan Odabaş’ın Ezgi Odabaş ise, eşinin beraat ettiği davalarla tekrar tutuklandığını belirterek, “Ağrıları başladı, oturamıyor, yatamıyor. Oturamadığı için ortopedi doktoru ‘Cezaevinde kalamayacak durumdadır’ dedi. Bunun ardından heyete çıkılmasına karar verdi. 2 haftadır ufak tefek gerekçelerle heyet raporunu alamıyoruz. Cezaevinde kalamayacağına dair zaten Çapa Onkoloji Fakültesi’nin 14 Mart’ta verdiği bir rapor var. Yine 18 Mart’ta verilen raporlar var. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak eşimin tahliye edilmesi acil ihtiyaçtır. Zaten hukuki olarak da bu karar verilmelidir. Hukuki olarak baktığımızda eşimin şuan hiç gözaltına alınmamış, 88 gündür tutuklu kalmaması gerekiyordu. Tamamen keyfi kararlarla şu anda tutuklu. Bu nedenle acilen tahliyesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Açıklama, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Eren Odabaş serbest bırakılsın”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” ve “İnsan haklarıyla insandır” sloganlarıyla son buldu.