2 Temmuz Madımak Belgeseli, 18 Mayıs’ta izleyici ile buluşacak
Sivas Madımak Oteli Katliamı’nın üzerinden 31 yıl geçti ancak asıl sorumluluğu olanlar adalet önünde hesap vermedi. Açılan tüm davalar zamanaşımına uğratılarak katliamı planlayanlar adeta gizli tutuldu. Alevi toplumu için derin bir yaranın adresi olan Madımak Oteli, geçen bunca yıla rağmen hala ‘Utanç Müzesi’ne dönüştürülmedi. Ancak aileler başta olmak üzere Alevi örgütleri, katliamı unutturmamak adına yıllardır sürdürdüğü mücadeleyi yeni bir aşamaya taşıdı.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) öncülüğünde ve Alevi kurumlarının desteği ile oluşturulan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi projesi ile 2 Temmuz Madımak Belgeseli, 18 Mayıs’ta izleyici ile buluşacak.
Belgeselin galasının 18 Mayıs’ta Ankara’da Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacağını duyuran Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Madımak belgeseli gösterilecek, çalışmaların detaylarını PİRHA’dan Eren Güven’e anlattı.
Duyarlılık kazandırmak
Yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı “Çok Kötü Bir Şey Oldu” adlı belgeselin gösterileceği 18 Mayıs’ta ilk olarak saat 11:00’de basın ile tanıtım toplantısı gerçekleştirilecek. Katliamın 31. yılında “yeniden bir duyarlılık kazandırmak” istediklerini belirten Erçe, şu detayları paylaştı:
“Katliamı tüm boyutlarıyla toplumun bütün kesimleri tarafından yeniden gündemde tutabilmek adına ciddi çalışmalar gerçekleştirildi. Bu etkinlikler içerisinde hem aileleri konuşturan paneller, söyleşiler gerçekleşti hem de görgü tanıklarının katıldığı etkinlikler gerçekleşti. Türkiye’nin dört bir yanında hem dinletiler hem paneller hem de sergiler yapıldı. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonumuz ise çok daha kapsamlı ve profesyonel bir çalışma grubu ile Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’ni oluşturdu. Hiçbir yerden sponsorluk almadan sadece Alevilerin lokmalarıyla oluşan bütçe ile özellikle hem sanal müze gerçekleştirildi hem de belgesel hazırlayıp bir de Dijital Kütüphane adı altında kapsamlı bir çalışmayı bitirdi. Bunun dışında bugüne kadar yapılamamış bir belgesel film ortaya konuldu. AABK ve tüm Alevi kurumlarının yardım ve destekleri ile gerçekleşen bir belgesel çekimi oldu. Bu çekimlerin önemli bir kısmı Ankara’da yapıldı. 130 üzerinde insan dinlendi ve röportajlar gerçekleştirildi. Bu röportajları verenlerin içerisinde ailelerin yanı sıra görgü tanıkları, dönemin dernek yöneticileri de var.”
Belgesel dört buçuk saat
Erçe, belgeselin ilk gösteriminin Yenimahalle Belediyesi’ne ait Nazım Hikmet Kültür Merkezi içerisindeki Genco Erkal salonunda yapılacağını da aktardı. Erçe, gösterimin birinci aşamasında basın emekçilerinin katılımıyla tanıtım toplantısı yapılacağını söyleyerek, “Sonrasında bir tanıtım filmi gösterilecek ve ardından da saat 15.30’da 4 buçuk saat süren belgesel film ilk defa gösterilecek. Bu belgesel film ile beraber aslında Ankara’daki bütün aydın, sanatçı ve gazetecilerin katıldığı, aynı zamanda ailelerin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin içinde olduğu bir davetli grubuna film gösterimi gerçekleştirilecek. Ailelerin tümüne ve belgeselde konuşanların tamamına ulaşılarak galaya çağrılacaklar. PSAKD olarak da AABK adına da burada bu sorumluluğu almış durumdayız” dedi.
29 Haziran’da İstanbul’da
Erçe, belgeselin ikinci gösteriminin ise İzmir’de, 25 Mayıs’ta yapılacağını belirterek şöyle devam etti:
“Sonrasında 29 Haziran’da İstanbul’da ve ardından Türkiye’nin belli başlı birkaç merkezinde daha gösterim yapmayı düşünüyoruz. 2 Temmuz’da ise Avrupa’da gala gösterimi olacak. Daha sonra bu belgesel, film festivallerine gönderilecek. Sonrasında ise sinemalara verilecek. Yani toplumun bütün kesimlerinin yeniden hatırlamaları ve sürecin karanlıkta kalan yerlerinin açığa çıkartılması açısından önemli bir çalışma. Bugüne kadar belki de hiç dinlemediğimiz tanıkların, dönemin valisinin, o dönem bölgede askerliğini yapanların, bizzat katliamdan sağ kurtulanların konuştuğu çok önemli bir belgesel film. Tarihi öneme sahip bir film. Bu açıdan da hem basın dünyasına hem aydınlara hem demokratik kitle örgütlerine, siyasi partilere ve tabii ki en başta ailelerimize ve halkımıza bu anlamda çağrıda bulunmuş olayım.”
ANKARA