İstanbul’un Küçükçekmece ilçesindeki bir parkta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kazdığı ve içi su dolu çukura düşerek yaşamını kaybeden beş yaşındaki Edanur Gezer TBMM’de de gündem oldu. Meclis’te yapılan konuşmalarda, AKP İstanbul milletvekili CHP belediyelerinde çocukların can güvenliğinin olmadığını, pikniğe gidenlerin parkta çocuklarını ölü olarak teslim aldıklarını söyledi.
AKP İstanbul milletvekili yanlış biliyor. Ne yazık ki kent içinde ya da hemen dışındaki alanlarda çok basit önlemler alınmadığı için sadece CHP’nin yönettiği İstanbul’da değil, kendi partisi de dahil farklı partiler tarafından yönetilen pek çok yerde pek çok çocuk Edanur gibi risk altında kalıyor ve ne yazık ki yaşamını kaybediyor. Çoğunlukla da bu yaşam kayıplarının failleri yani önlem almayanlar, denetleme yapmayanlar cezasız kalıyor.
FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı 2024 yılı raporuna göre 2023 yılında da her yıl sistematik olarak gerçekleşen ve kentsel ve kırsal alanda alınmayan önlemler nedeniyle kent ve hemen dışındaki kırsal alanlarda en az 53 çocuk yaşamını kaybetti. Raporda bu çocukların 2024 yılında kent içindeki çukurlara düşerek, denetlemesi yapılmamış asansör boşluklarına sıkışarak, sıcak havalarda serinlemek için girdiği baraj göllerinde ya da uyarı levhası olmayan sulama kanallarında yaşamını kaybettiği belirtiliyor.
Ne yazık ki bu yaşam kayıpları sadece 2024’te gerçekleşmemiş durumda. Türkiye’de her yıl aynı şekilde, kent içinde ve/ya da kente bağlı kırsal alanlarda onlarca çocuk aynı şekilde yaşamını kaybediyor. Örneğin yine FİSA Çocuk Hakları Merkezi Raporu’na göre 2022 yılında da en az 150 çocuk Edanur gibi çok basit önlemler alınmadığı için yaşamını kaybetmiş.
Hatırlarsınız belki… Bu çocuklardan üçü Berat, Baran ve Batuhan… Sırasıyla yedi, dokuz ve on bir yaşlarındaki üç kardeş, geçtiğimiz yıl yine Nisan ayında, bu kez CHP tarafından yönetilmeyen Sancaktepe’de mahallede oyun oynamak için dışarı çıkmış ancak üçü de geri dönmemişti. Çocuklar eve dönmeyince yapılan kayıp başvurusu üzerine incelenen güvenlik kamerası görüntülerinde üç kardeşin cemevi inşaatı alanındaki su dolu çukura düşerek yaşamını kaybettiği anlaşılmıştı.
Her yıl benzer yerlerde benzer sebeplerle çocuk ölümleriyle karşılaşıyorsak, yükümlülük sahibi olan kamu idaresi, yerel yönetim önlem almıyor demektir. Oysa BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye’de yaşam hakkı ihlallerini önlemek devletin yükümlülüğünde.
Yaz ayları, sıcak günler yaklaştı… Raporlar gösteriyor ki yaz aylarında bu türlü ölümler artıyor. Bu yazıda hazırlanan raporlar da -bir kere daha- parti fark etmeksizin tüm yerel ve merkezi yönetime uyarı olsun. Baraj gölleri, sulama kanalları çocuklar için yaz aylarında büyük risk oluşturuyor.
Çocukların bu risklerden uzak tutulması için fiziksel önlemelerin yanı sıra birtakım uyarıcı levhalar oluşturulması, çocuklara bilgilendirici eğitimler verilmesi vb. yapılması gereken neyse acilen yapılmalı… Yoksa pek çok çocuk bu yaz da yaşamını kaybetmeye devam edecek ve biz bu çocukların yaşamlarını kaybettiği yerler olan İstanbul gibi politik tartışmalar için elverişli olmadığı için isimlerini bile duymayacağız…
Ve elbette Edanur’un ölümünde sorumluluğu olan hiç kimsenin atlanmadan cezasız kalmaması ve bu sürecin kamuya açık şekilde yürütülmesi hem Edanur’un yakınlarının adalet duygusu hem de başka çocukların ölümünü engellemek bakımından çok önemli…