İmralı tecridine dair yapılan başvuruya yanıt veren Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, kendisinden 38 aydır haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın haklarından faydalandığını iddia etti
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, aile ve avukat ziyaretlerinin yapılması için 7 Aralık 2023’te Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na (İHİK) başvurdu.
Başvuruda, Abdullah Öcalan ile İmralı’da tutulan Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın telefon, faks ve mektup yoluyla haberleşmesine izin verilmediği; aile, vasi ve avukat ziyaretlerinin engellendiği; dış dünya ile bağlarının tümüyle koparıldığına dikkat çekildi.
Ayrıca 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar sadece Mayıs-Ağustos 2019 tarihlerinde 5 avukat görüşü gerçekleştiği, en son görüşme tarihinin 7 Ağustos 2019 olduğu; 2014 yılından bu yana yalnızca 5 aile görüşü gerçekleştirilebildiği, son yüz yüze yapılan aile görüşmesinin 3 Mart 2020 tarihinde olduğu, 24 yıl boyunca yalnızca iki defa (27 Nisan 2020 ve 25 Mart 2021) tarihlerinde telefon ile görüşme gerçekleştiği bilgileri başvurularda yer aldı.
Yine, Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinde kardeşi ile yaptığı kesintili telefon görüşmesinden sonra hiçbir şekilde haber alınamadığı, son görüşmeden 2022 yılının sonuna kadar 238 avukat ve 79 aile-vasi başvurusu yapıldığı ancak hiçbirine yanıt verilmediğine işaret edildi
Vekiller, başvurularında son olarak İmralı’nın ziyaret edilmesini, aile, avukat veya siyasi bir heyetin görüşme gerçekleştirmesini talep etti.
Müdürlükten yanıt
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, başvuruya yanıt verdi. Müdürlük, mutlak tecride rağmen İmralı’daki tutsakların “kanun ve yönetmeliklerle verilen tüm haklardan eşit olarak faydalandıklarını” iddia etti.
Müdürlük, AİHM’in kararlarına atıfta bulunarak, “tecrit kavramından bahsedebilmek için mahkumun avukatı, yakınları veya diğer mahkumlarla olan iletişiminin tamamen ortadan kaldırılması gerektiği” ifadesini kullandı. İmralı’da tecridin olmadığını savunan müdürlük, “22 Ocak 2007 tarihli ve 4511 No’lu Genelge kapsamında ceza infaz kurumunda bulunan tüm hükümlülerin ortak etkinliklerden yararlandırıldığı, başvuran avukatları ve yakınlarıyla görüşmelerinin engellenmediği, mevzuat doğrultusunda diğer mahkumlarla da spor ve diğer ortak alan etkinliklerine katıldığı” iddia edildi. Ayrıca başvuruda yer alan tespitlerin “dayanaksız” olduğunu ileri sürdü.
Karara ittiraz eildi
Müdürlük, başvurucuların 2023 yılında yüz yüze görüş, vasi ve ailesi ile telefon görüşmesiyle ilgili olarak Kurum İdare ve Gözlem Kurulu tarafından Öcalan ve diğer tutsaklar için 6 ay süreyle telefon kısıtlaması kararı verdiğini kaydetti. Müdürlük, söz konusu kararlara da itiraz edilmediğini iddia etti.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, müdürlüğün yanıtında yer alan kararların kendilerine tebliğ edilmediğini daha önce birçok kez açıklamıştı.
Müdürlük, Öcalan’ın “2023 yılında mektup, faks ve benzeri haberleşme yöntemlerinden yararlandığını” da ileri sürdü.
Müdürlük, tutsakların kurum uygulamalarına karşı itiraz haklarının olduğuna dikkati çekerek, “yargı bağımsızlığına sahip hakim kararlarına karşı idarenin hiçbir şekilde telkin veya tavsiye suretiyle müdahale imkanı bulunmadığı” ifadelerini kullandı.
Kaynak: MA / Fırat Can Arslan