Şampiyonluk ipini göğüsleyen Amedspor, sadece Amed halkının değil, bütün Kürtlerin takımı olmayı başardı. Bunu sağlayan da Amedspor’a yönelik ırkçılık ve faşizme karşı halkın Amedspor’u bir direniş mevzisi olarak görmesiydi
Selman Çiçek
“Diren ha Diyarbekir diren, direnmektir sana can veren, dur ve dinle bu şarkım sana, dağlarının aşkına güven…”
Amedspor’u belki de anlatabilecek en anlamlı söz buydu. Binlerce taraftarın her galibiyet sonrası futbolcular ile birlikte söylediği şarkı. Bu şarkıdan da anlaşılacağı gibi Amedspor, taraftarlar için bir futbol kulübünden öte bir direniş mevzisiydi. Irkçılığa, faşizme, uyuşturucuya ve özel savaşa karşı sadece Amedlilerin değil bütün Kurdistan kentlerinin kenetlendiği bir direniş kalesiydi. Tüm ırkçılığa ve ayrımcı politikalara rağmen şampiyonluk ipini göğüsleyen Amedspor, bugünlere kolay gelmedi.
Melikahmetspor olarak kuruldu. 1990 yılında ise Diyarbakır Belediyespor, 1996 yılında ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Diskispor oldu. Kulüp, belediyenin altyapı desteğiyle önemli başarılar elde ederek üst liglere yükselmeye başladı. Bu yıllarda takıma ilgi olsa da asıl ilgi takımın ismi, Amedspor olarak değiştirildiğinde başladı.
İsim değişikliği
28 Ekim 2014’te yapılan Olağanüstü Genel Kurul’da kulübün adı oybirliği ile Amed Sportif Faaliyetler oldu. Diyarbakır’ın hem tarihsel hem de Kürtçe adını alan kulübün TFF’ye yaptığı isim değişikliği başvurusu bir yıla aşkın cevapsız kaldı. Bu süreçte takıma dönük saldırılar arttı, ırkçı söylemlere maruz kaldı. Tüm bu saldırılara karşı kulüp geri adım atmadı. TFF, 2015 Ağustos ayında, yaklaşık 1 sene sonra Amedspor ismine onay verdi.
Takıma esas ilginin bu değişiklik ile başladığını söyleyebiliriz. Amedspor, halk tarafından hem tarihselliğe hem de Kürtçe’ye olan sevgiden dolayı kısa sürede benimsendi. Klasik bir belediye takımından öte halkın takımı olmaya başladı. Halkın bu denli sahiplenmesinin nedenlerinden biri de, takıma dönük ırkçı saldırılar oldu. Halk, bu ırkçı saldırıları Kürtlere tahammülsüzlük olarak yorumlayarak adeta takım etrafında bir öz savunma oluşturdu. Irkçı saldırılar artıkça, Amedspor, bir futbol kulübünün ötesine geçerek halk nezdinde bir direniş mevzisi haline geldi.
Dönüm noktası Bursa maçı
Irkçı saldırıların en büyük adresi ise Bursa oldu. Bursaspor’un Amedspor ismini aldığı için takıma ırkçı saldırıları bardağı taşıran son damla olmuştu. Türkiye Kupası’nda Bursaspor ile karşılaşan Amedspor, deplasmanda tüm ırkçı ve fiziki saldırılara rağmen 2-1 galip geldi. Bu galibiyet, taraftar için direniş mevzisinde elde edilmiş önemli bir zaferdi ve bu da Amedspor’un şampiyonluk yolunda önemli bir dönüm noktası oldu. Bu galibiyetin ardından Amedspor, daha çok tanınmaya ve sevilmeye başlandı.
Irkçı saldırılar sadece Bursaspor taraftarları ile sınırlı kalmamış, yayıncı kuruluş olan, iktidara yakın Aspor spikeri, 90 dakika boyunca Amedspor, dememek için Amedspor’a, “Onlar” diye hitap etti. Bir yayıncı kuruluşun milyonların önünde “Onlar” dediği takım, o maçtan sonra “Onlar’ın” da ötesine geçerek sadece bir şehrin takımı değil, Kürt halkının takımı olmaya başladı.
Eskişehir’de kırılma anı
Bu tarihleri önemli kılan bir diğer durum ise, devam eden Sur ve Cizre olayları idi. Burada Kürt halkına dönük saldırılar, halkta büyük öfkeye neden olmuştu. Özellikle Cizre’de sığındıkları bir evin bodrumunda katledilenler, maçlarda ırkçı söylemlerin hedefi oluyordu. Eskişehirspor maçında Sur ve Cizre’de yaşanan vahşet tiye alınarak stada “Aşk bodrumda güzel” pankartı asılması, Kürtlerde büyük bir kırılmaya ve kopuşa neden olmuştu. Bu tür ırkçı söylemler artıkça, halk daha çok Amedspor etrafında buluştu.
Bursa ve Eskişehir maçları Amedspor için bir kırılma idi. Tarihin ve adaletin cilvesi olacak ki; ırkçı saldırı yapan her iki kulübün amatör lige kadar sürecek düşüşleri de bu saldırılardan sonra başladı. Eskişehir, şu an amatör ligde, Bursaspor ise 3 ligde mücadele ediyor.
Irkçılığa ceza yok
O dönem maç sonunda Amedspor’un ünlü futbolcusu Deniz Naki, Twitter hesabından yayınladığı mesajda, Cizre ve Sur’da sokağa çıkma yasaklarına göndermelerde bulunarak, “direnişte olanları selamladığını” yazarak barış temennisinde bulundu. Her gün ırkçı söylemlerde ve paylaşımlarda bulunan kulüplere hiçbir ceza vermeyen TFF, bu paylaşımından dolayı Deniz Naki’ye 12 maç ceza verdi.
Kaptan’ın ölümü…
Amedspor’un başarıya giden bir de duygusal kırılma anları oldu. Bu anlardan biri de 19 Aralık 2016 tarihi oldu. Takımın kaptanı ve Amedspor’a kazandırdığı sportif başarının yanı sıra duruşu ile taraftarların çok sevdiği Şehmus Özer, trafik kazasında hayatını kaybetti. Malatya’dan Diyarbakır’a hareket eden Özer’in kullandığı 35 SEH 77 plakalı otomobil, Elazığ’ın Sivrice ilçesi yakınlarındaki Yedipınar köyü mevkisinde uçuruma yuvarlandı. Özer olay yerinde yaşamını yitirdi. Bu olaydan sonra Amedspor’un şampiyonluğu, kaptan Özer’e bir söz olarak verildi. Ve her yıl şampiyonluk mücadelesi Özer için verildi. Şampiyonluk kupası alındıktan sonra Özer’in mezarına götürülecek.
10 yıl sonra gelen zafer
Amedspor’un şampiyonluk serüveni de kısaca şöyle: 2010-2012 yılında 3. ligde mücadele eden Amedspor, 2013-14 yılında ikinci lige yükseldi. 10 yıldır ikinci ligde mücadele eden Amedspor, tek hedefi bir üst lig olan birinci lige çıkmak için mücadele ediyor. Taraftarların büyük heyecanla beklediği bu başarı, bu yıl elde edilen 80 puanla gerçekleşti. Bitime bir hafta kalarak en yakın rakibinin 3 puan önünde ve artı 11 averaja sahip Amedspor, bir mucize olmasa önümüzdeki hafta şampiyonluğunu resmen ilan edecek.
7 yıllık deplasman yasağı
Amedspor’a ırkçı saldırıların yanı sıra Türkiye Futbol Federasyon’un ayrımcı tutumu da dikkat çekti. 10 yıllık şampiyonluk mücadelesinin ilk yedi yılında Amedspor’a deplasmanlarda taraftar götürme yasağı uygulandı. Yedi yıllık yasak 20 Mayıs 2023 Menemen FK ile oynanan İzmir deplasmanında son buldu. Ancak; bu tarihten sonra yine birçok maçta taraftarlara “güvenlik gerekçesi” ile deplasman yasağı uygulanmaya devam etti.
Kayyımların engelleri
Amedspor’un bu on yıllık hasretinin önemli bir nedenlerinden biri de kayyımlar oldu. HDP’li belediye, Amedspor’a hem tesis hem de maddi anlamında destek verirken kayyımların ilk icraatları bu destekleri kesmeleri oldu. 2017 yılında Amed Sportif Faaliyetler Kulüp Başkanı Nurullah Edemen, kendileri ile görüşen Büyükşehir Belediye kayyımı Cumali Atilla’nın, belediye olarak kulübe yardım etmek için adlarının değiştirilmesini ve belediyeden de birkaç kişinin yönetime alınmasını istediğini söyledi.
Kayyım desteği kaldırdı
Kayyımın tahribatı sadece isim değişikli talebi değildi. Kayyım, Amedspor’a dönük olumsuz politikaları ile takımın maddi anlamda zorluk yaşamasını hedeflendi. Bu örneklerden biri de; belediyenin, Amedspor’un spor tesislerine yaptığı desteklerden biri olan elektrik ve su faturalarını ödemesini kaldırması oldu. Aralık 2020’de kayyım, Amedspor’un kullandığı Şehmus Özer Spor Tesisleri’nin elektrik, su ve doğalgaz faturalarını ödememe kararı almıştı. Belediye, kulübün tesislerine gelen elektrik faturasını ödemeyince DEDAŞ kulüp binasının elektriğini kesti.
Otobüse el koydu
Kayyımın olumsuz politikalarından biri de; birinci ligde mücadele eden Amedspor kadın futbol takımı ve altyapı oyuncularına tahsis edilen otobüse el koyması oldu. Kayyım olarak atanan Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nun talimatıyla kentin futbol kulübü Amedspor’un Kadınlar 1. Ligi’nde mücadele eden kadın futbol takımı ve altyapı takımlarına tahsis edilen 21 TC 361 plakalı servis otobüsüne el konuldu. Servise el konulması nedeni ile, kadın futbolcular ve 200’e yakın altyapı oyuncu tesislere kendi imkanları ile geldi.
Amedspor’un başarısını konuşurken taraftarlara da ayrı parantez açmak gerek. Amedspor taraftar gruplarından Barikat, Mor Barikat ve Direniş, mücadeleleri ile kentte bir trübün kültürünün oluşmasına vesile oldu.
Irkçılığa ve nefrete Barikat
Bir nefret ve kapitalizm aracı haline getirilmek istenen futbolda, attıkları sloganlar ve durdukları yer itibariyle savaşa ve ırkçılığa karşı adeta barikat kuran Amedspor’un taraftar grubu Barikat, barış söylemleri ve toplumsal duruşlarından dolayı önemli başarılara imza attı. Futbolun erkeklerle özdeşleştirilmesine tepki olarak kurulan “Mor Barikat” ise yarattığı enerji ile stattaki cinsiyetçi söylemlere karşı barikat oldu. Her iki taraftar grubu, maçlarda amigoluk yapmanın ötesine geçerek kentin sorunlarına karşı bir duyarlılık yaratmayı da başardılar.
Taraftarlığın ötesinde
Son yıllarda uyuşturucu yaşının giderek düştüğü, özellikle esrar ham maddesinin kolay ulaşılabilir olduğu ve sokaklarda uyuşturucu kullanımının gözle görülür derecede arttığı kentte, Amedspor taraftar grupları harekete geçti. Erkek taraftar grubu Barikat ve kadın taraftar grubu Mor Barikat tarafından uyuşturucuya karşı geniş kapsamlı kampanya başlatıldı.
Kentteki tüm taraftar grupları bir araya gelerek Amedspor Taraftar Derneği’ni kurarak, toplumsal sorunlara karşı mücadelede de ortaklaşmaya gidildi. Bu minvalde 18 Kasım 2023’te “Amedspor Taraftarları Geleceği Tartışıyor” konferansında madde bağımlılığından göç konusuna kadar birçok başlık tartışıldı.
Amedspor Direniş Taraftar Derneği “Zindanlara Özgürlük Köprüsü Kuruyoruz” isimli bir proje başlattı. Proje ile cezaevinde olan tutuklulara kitap ulaştırılması amaçlanırken, bu vesile ile toplumun dikkatini cezaevlerine çekmeye çalıştı.
Kürtlerin takımı
Olaylı Bursapor maçının ardından gazetemize konuşan Direniş Taraftar Grubu Başkanı Ramazan Tugay, “Katalonya’nın Barcelonası varsa Kürtlerin de Amedspor’u var” söyleri ile Amedspor’a olan bakışı dile getirmişti. Tüm taraftar grupları ile sohbet ettiğimizde hepsinin ortak düşüncesi, Kürtlerin Amedspor’u milli takım olarak gördüğünü ve saldırılara karşı diz çökmeyeceği yönünde.
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi 23 Haziran-1 Temmuz 2022 tarihleri arasında, Amedspor taraftar ve destekçilerini kapsayan bir saha araştırması yapmıştı. Bu araştırmada bu düşünceyi bir hayli destekliyordu. Amedspor’a dönük ilgi düzeyinin ve yönelimlerin nedenlerini tespit etmek amacıyla gerçekleştirilen çalışma, Diyarbakır’da yaşayan 1016 taraftar ve destekçiyle online olarak ve telefon aracılığıyla yapıldı. Amedspor taraftarına ve taraftar algısına dair önemli verilerin elde edildiği çalışmaya göre; Amedspor’un önemli bir kesim tarafından tipik bir yerel ve bir kent takımı olarak algılanmadığı, bir kimlik temsil alanı olarak okunduğu, bu kimlik temsili ile ilgili gördüğü tespit edilmişti.