İhraç edilen hekimlerin özel hastanelerde çalışmasını engelleyen ve TTB’nin devre dışı bırakacak yasa tasarısına en başından beri karşı çıktıklarını söyleyen TTB Merkez Konsey Üyesi Selma Güngör, Hekim emeğinin korunmasında TTB’yi devre dışı bırakmayı hedefleyen bir düzenleme olduğunu söyledi.
AKP’nin “sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine” ilişkin düzenleme ile sağlık alanında birçok yasada değişiklik öngören ve kamuoyunda “torba” olarak tanımlanan yasa teklifi, bugün Genel Kurul’da görüşülecek. Muhalefetin itirazlarına rağmen Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’ndan geçen teklifin, özellikle KHK ile ihraç edilen hekimleri çalışmaktan men edecek 5’inci maddesi tepkilere neden oldu. Sağlık örgütlerinin teklife karşı itiraz ve eylemlerinin yanı sıra, teklife muhalefet şerhi koyan CHP ve HDP’den de teklifin Genel Kurul’dan geçmemesi için çaba sarf edileceği yönünde açıklamalar geldi. Teklifin, 11’inci maddesi ile 21’inci maddesi de muhalefet ve sağlık örgütlerinin tepkisine neden oldu. Madde ile TTB Mevzuatının 6023 sayılı kanununda yer alan, birden fazla iş yerinde çalışmak isteyen hekimlere onay vermek ve denetimini yapma yetkisinin TTB’den alınmasını öngörüyor.
Denetim yetkisi TTB’den alınıyor
Maddeyi Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’e değerlendiren TTB Merkez Konsey Üyesi Selma Güngör, TTB’nin hekimin ikinci iş olarak çalıştığı yer için onay ve denetim yetkisinin olduğunu ancak bu madde ile bu yetkinin TTB’den alınmak istendiğini belirtti. Güngör, “Bu değişiklik önerisinin de gerekçesi olarak da hekim ve diş hekimlerinin çalışma izinlerinin bakanlık tarafından verilmesi gösteriliyor. Fakat Bakanlık, hekimin diplomasına, sertifikasına, uzmanlık durumuna bakıyor. Dolayısıyla şekli bir denetim gerçekleştiriyor” dedi.
‘Hekimin emeği korunmasında TTB devre dışı bırakılıyor’
Hekim emeğinin korunmasında TTB’yi devre dışı bırakmayı hedefleyen bir düzenleme olduğunu Söyleyen Güngör, “Madde hekim emeğini ucuzlaştıran, hekimlerin haklarını koruyamayan, mesleki deontolojilerini, (hekimin mesleki etkinliklerin sırasında hastasına, hasta sahibine, meslektaşlarına ve topluma karşı uymak ve uygulamak zorunda olduğu kurallar tutum ve davranışların normatif bilgisi) halkın sağlık hakkını gözetmeyen ve hekimi doğrudan doğruya işverenin istediği işi yapan meslek sahibine dönüştürmektedir. Bu bizim kabul edebileceğimiz bir durum değildir” diye konuştu. Yasa teklifi gündeme geldiğinde ‘sağlıkta şiddetin çözümü için yasa geliyor’ şeklinde duyuruldu. Açıkçası önce sevindiklerini fakat şiddet yasasına baktıklarında hayal kırıklığı yaşadıklarını söyleyen Güngör, “7 bin hekimi cezalandırmayı ve bu hekimler nezdinde aslında hepimizin geleceğini ipotek altına alan bir 5’inci madde ile karşılaştık” dedi.
‘Mücadeleye devam edeceğiz’
Yasanın hekimler açısından yaralayıcı olduğunu ifade eden Güngör, 5’inci maddeye ilişkin ise, “Amirlerin iki dudağı arasına ya da öğrencilerin demokratik haklarını kullanarak, haklarını aramak, genişletmek için yaptıkları eylemlerin suç olarak gösterilmesi ile çalışmalarının engellenmesi kabul edilebilir bir durum değil. En başından beri karşı çıktık, karşı çıkmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.