İHD ve Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi düzenledikleri basın açıklamalarında Hatice Yıldız ve Nazım Çağlak’ın tahliyesini talep etti
Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için İzmir ve Ankara’da düzenlenen basın açıklamalarında Hatice Yıldız ve Nazım Çağlak’ın durumuna dikkat çekildi.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İHD Ankara Şubesi önüne gelerek açıklama yaptı. “Tedavi haktır, engellenmez. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartını açan İnisiyatif, Ahlat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Nazım Çağlak’ın durumuna dikkat çekti.
Açıklamayı yapan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, hasta tutsakların cezaevlerinde ağır bir yaşam savaşı verdiklerini söyledi. Çevirmen, ayrıca İHD olarak tespit edebildikleri kadarı ile cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsağın olduğu bilgisini verdi. Hasta tutsak Nazım Çağlak’ın durumunu aktaran Çevirmen; şunları söyledi:
Çağlak’ın sağlık sorunları
“Siyasi faaliyetlerden kaynaklı hakkında dava açılmış ve 6 yıl 9 ay ceza almıştır. 2,5 yıldır hapishanede bulunan Nazım Çağlak bu süre içinde Ahlat T Tipi Cezaevi’nde tutulmuştur. Ağır hasta listemizde bulunan mahpusun yaşamını zorlaştıran ağır kronik hastalıkları bulunmaktadır. Böbrek yetmezliğinden kaynaklı bir böbreği alınmıştır. Diğer böbreği de sadece yüzde 40 oranında çalışıyor ancak Çağlak’ın son tahlis sonucunda bu böbreği de iflas etmeye doğru gittiği belirtilmişti.
‘Yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamıyor’
Çağlak aynı zamanda kalp hastası ve iki defa kalp krizi geçirmiş. Bu rahatsızlığı için tekrar anjiyo olması gerekiyor ancak böbreklerinden kaynaklı olarak risk gerekçesiyle anjiyo yapılamıyor. Yine Bel fıtığı rahatsızlığı bulunmakta ve belde oluşan fıtıklardan dolayı yürümekte ve kendi bireysel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Yeterli tedavi olamadığında; ağrıları sürekli artıyor. Çağlak’ın ayrıca tedavisinin daha iyi yapılması için tam teşekküllü bir hastanenin olduğu bir ile sevk gerçekleştirilmesine dönük defalarca kez sevk talebinde bulunmasına rağmen bu talebinin kabul edilmediğini belirtti. Nazım Çağlak’ın ağır hastalıkları ve yaşamsal ihtiyaçlarını tek başına karşılayamamasından kaynaklı olarak acil olarak tahliye edilmesi gerekmektedir.”
Çevirmen tüm hasta tutsakların durumlarını iletmeye devam edeceklerini, sorunlar kalıcı olarak ortadan kaldırılıncaya kadar mücadele edeceklerini de ekledi.
İzmir
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutukluların durumuna dikkati çekmek amacıyla düzenlediği eylemin 289’uncusunu Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki açıklamada, İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan 75 yaşındaki hasta tutsak Hatice Yıldız’ın durumuna dikkat çekildi.
İHD Ege Bölge Sorumlusu Zafer İncin, Wan’da 82 yaşındaki Makbule Özer’in ATK’nin “Cezaevinde kalabilir” raporu vermesi üzerine yeniden tutuklanmasına tepki gösterdi. Özer’in 2022 yılında Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan değerlendirme neticesinde “Hayatını yalnız başına idame ettiremez” şeklinde rapor düzenlenmesi üzerine serbest bırakıldığını hatırlatan İncin, “ATK’nin tek başına yaşamını idame ettiremeyecek bir kişiye iki yıl arayla iki farklı rapor vermesi, ATK raporlarındaki keyfiliği gözler önüne sermektedir” dedi. Hasta tutuklu Hatice Yıldız’ın sağlık sorunlarına dikkati çeken İncin, Yıldız’ın yaşlılığa bağlı sağlık sorunları yanında, Demans, yüksek tansiyon, kemik erimesi, bel fıtığı, omurga eğriliği, mide rahatsızlığı ve görme bozukluğu hastalıkları olduğunu kaydetti.
‘Tutsaklarla dayanışma suç değildir’
Yıldız’ın hastalıkları ile cezaevi koşullarında yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığını vurgulayan İncin, şöyle devam etti:
“Hatice Yıldız’ın ve diğer mahpus yakınlarının ‘teröre finansman sağlamak’ adı altında suçlanması ve tutuklanması hem mahpusları tecrit altına alma hem de dayanışma gösterenleri cezalandırma yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Mahpusların parayı kullanması ‘Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmelik’ te düzenlenmiştir ve bu yönetmeliğe göre mahpuslar yanlarında hiçbir şekilde nakit para bulunduramaz. Ve yatırılan para idare tarafından harcanır. Dolayısıyla ‘Teröre Finansman Sağlamak’ ile bir ‘suç’ işleniyorsa bu suçun sorumlusu hapishane idareleri ve doğrudan Adalet Bakanlığıdır. Mahpuslarla dayanışma gösteren insanlar ve mahpus yakınları değildir. Mahpus yakınlarına yönelik bu yönlü haksız suçlama ve yargı tacizi derhal sonlandırılmalıdır. Hatice Yıldız serbest bırakılmalıdır”
Kaynak: MA