Türkiye’de sulama suyu elektrik abone sayısına göre 6 ilde bu oran 4,2. Bu orana rağmen Türkiye’de sulama kullanılan elektriğin yüzde 50’sinin kullanılıyor olması, Kürt çiftçisinin DEDAŞ’a mahkum edilerek üretimden çekilmesi hedefleniyor
Yusuf Gürsucu
DEDAŞ tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada Türkiye’nin tamamında tarımsal üretimde kullanılan elektriğin yarısının bölgede harcandığını açıklaması devletin bölgeye dönük politikalarını daha net görmemizi sağladı. DEDAŞ’IN elektrik pazarlama şirketi olan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel Rîha’da basın toplantısında yaptığı açıklamada, şirketin güncel alacaklarının yaklaşık 28 milyar TL’ye ulaştığını belirterek, bölgede yaşanan tüketim sorunlarına dikkat çekerek, bu durumun sorumluluğunu çiftçinin sırtına yıkmaya çalıştı.
31 bin sulama abonesi
Basın etkinliğine ev sahipliği yapan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, bölgede yetişen ürünlerin Türkiye’deki üretim oranlarından da bahseden Karagüzel, Türkiye’deki tarımsal sulamada kullanılan elektriğin yüzde 50’sinin Dicle Bölgesinde tüketildiğini belirterek, “Tedarik bölgemizde büyük bölümü Şanlıurfa ve Mardin’de olmak üzere bulunan toplam 135 bin çiftçimizin 31 bini tarımsal sulama abonelerinden oluşuyor” dedi.
Abone sayı oranı yüzde 4,2
Adıgüzel açıklamanın devamında, “Tüm Türkiye’de yer alan tarımsal sulama aboneleri içerisindeyse, bölgemizdeki abonelerin oranı sadece yüzde 4,2. Küçük bir oran gibi görünen bu kesim, 2023 yılında tarımsal sulama için 6.5 milyar kWh elektrik tüketti. Söz konusu abone grubu tüm Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 50’sini kullanıyor. Bu da bölgede tarımsal sulama için ne denli fazla elektrik tüketildiğini açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
25 milyar alacağı varmış
DEPSAŞ Müdürü Adıgüzel, “Şanlıurfa’da 13 bin abonemizin yaklaşık 16 milyar TL, Mardin’deki 5 bin abonemizin ise yaklaşık 10 milyar TL’ye ulaşan tarımsal sulama kaynaklı borcu bulunurken; Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerimizin toplam elektrik borcu 2 milyar TL’yi aşıyor” dedi. Adıgüzel DEPSAŞ olarak borcu olan 18 bin çiftçinin elektriğinin sulama döneminde kesileceğini ise geçtiğimiz haftalarda açıklamıştı.
Halk yeraltı suyuna mahkum
Devasa barajlara sahip olan ve aynı zamanda suya erişemeyen Rîha, Amed, Mêrdîn ve Êlih coğrafyalarında tarımsal sulama yapan çiftçiler, sulama için yeraltı suyuna mahkum edilmiş durumdalar. Yeraltı suyuna mahkum edilen çiftçiler bu suya erişebilmek içinse DEDAŞ’a mahkumlar. DEDAŞ şirketi Rîha, Amed, Mêrdîn, Êlih, Sêrt ve Şirnex illerinde elektrik satan tekel konumunda bir şirket.
28 baraj var su yok
Altı il coğrafyasında kurulu bulunan Atatürk, Ilısu ve Karakaya Barajları gibi devasa büyüklükte 28 baraj mevcut. Bu barajların kurulum amaçları içinde tarımsal sulama öncelikli olarak belirtilirken, bölgede çok yetersiz kanaletlerin inşa edilmiş olması ve bunların büyük çoğunluğuna da su verilmediği bilinmektedir.
Genel üretimin yüzde 12’si!
Türkiye’de tarımsal üretimin yüzde 20’si yapılırken, Marmara’da yüzde 30, İç Anadolu’da yüzde 27, Ege’de yüzde 24,Akdeniz’de yüzde 18, Karadeniz’de yüzde 16’dır. Kürt coğrafyasının geri kalan bölgelerinde ki üretim ise yüzde 10’nunu kapsamaktadır. Diğer yandan DEDAŞ’ıın elektrik sattığı iller olan Dîlok, Sêmsur, Kilis illerindeki tarımsal ölçeklere baktığımızda DEDAŞ bölgesinin Türkiye’de tarımsal üretimdeki yeri yüzde 12’lere kadar gerilemektedir. Türkiye genelinde sulama aboneliğinin sadece yüzde 4,2’lik bir orana sahip bölgede bu kadar enerji kullanılmasının tek nedeni çiftçiye suların ulaştırılmaması.
Su neden verilmiyor?
Ortaya çıkan veriler 6 ilin gerçekleştirdiği yüzde 12’lik bir üretim karşısında Türkiye’nin geri kalan 75 iliyle aynı miktarda sulama için elektrik kullanıyor olması devletin ve iktidarın bölge de özellikle Kürt çiftçisini nasıl bir girdabın içine yuvarladığını gösteriyor. Türkiye’nin başka hiçbir bölgesinde yaşanmayan sorunlar, bölgenin gündelik yaşamı haline gelmiş durumda. Haftalarca, bazen aylarca gerekçesiz olarak halk elektriksiz bırakılabilirken, bölgedeki devasa barajlara karşın çiftçiye suyu ulaştırmayan iktidarla birlikte DEDAŞ şirketi bölgede üretimin önünde büyük bir engel oluştururken, barajlara hapsedilen su çiftçiye neden ulaştırılmadığının hesabı verilmek zorunda.
‘Büyük soygun’
75 ilin sulamada tükettiği enerji ile Türkiye’nin tarımsal üretiminin yüzde 88’i sağlanırken, bölgede 6 ilde yüzde 12’lik üretim için aynı miktarda elektrik kullanılıyor olması bölgeye dönük bir takım planların hayata geçirilmeye çalışıldığını gösteriyor. Her yıl çiftçilerin ekinlerini sulamaları gereken günlerde elektriklerini kesen DEDAŞ, çiftçinin üretemez hale getirilmesinde ve bölgede tarımın bitirilme noktasında olmasında adeta bir kaldıraç görevi üstlenmiş durumda. DEDAŞ’ın çiftçiye gönderdiği enerji bedelinin yazılı olduğu pusulardaki tutarı ödemediği gerekçesiyle köylülerin tarımsal desteklerinin tamamı DEDAŞ’a aktarılıyor.
18 bin çiftçi direnmek zorunda
Türkiye’de çiftçilik yapan 75 ildeki çiftçiler bile zarar ettiğini ve çiftçilikten vazgeçmek istediklerini belirtirken, 6 ilde çiftçilik yapan çiftçilerin üretimden kâr elde etmesi şöyle dursun büyük zararlara uğradığı DEPSAŞ G. Müdürü’nün açıklamalarından ortaya çıkıyor. Büyük bir çıkmaza itilmiş olan çiftçilere devasa barajlardan su vermeyen iktidarın bölgeye dönük politikaları sonucu bölge çiftçisinin adını ‘hırsıza’ çıkarılmaya çalışması büyük bir iftira olarak öne çıkıyor. Bu koşullarda çiftçinin mahkum edildiği elektrik faturalarını ödemeleri beklenemez. DEDAŞ’ın 18 bin çiftçinin elektriğini keseceğini açıklaması ise bölge çiftçisi tarafından asla kabul edilemeyeceği gibi çiftçilere tek yol olarak direnmek kalıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ