Belçika’da Stêrk TV ve Medya Haber TV’ye yönelik baskın ile Türkiye’de gazetecilerin gözaltına alınmasına karşı yapılan açıklamada, ‘Hiçbir güç halkın haber alma hakkını engelleyemez, Özgür Basın’ı zapturapt altına alamaz’ denildi
Belçika’da Stêrk TV ve Medya Haber TV’nin stüdyolarına yapılan baskınla birlikte Türkiye’de de çok sayıda Özgür Basın çalışanın gözaltına alınması protesto edildi.
Gazeteciler için ilk açıklama Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın- İş) tarafından Beyoğlu’nda bulunan binalarında yapıldı.
Açıklamaya Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) üyeleri, Dicle Fırat Gazeteciler (DFG) üyeleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Özgül Saki ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Sessiz kalmayacağız
Açıklamada ilk olarak DFG ve MKG adına konuşan Nezahat Doğan, yapılan saldırıların uzun yıllardır devam ettiğini belirterek, “Her zaman söyledik gazetecilik suç değildir, suç olamaz. Her zaman hukuksuzluğa sessiz kalamayacağımızı ve güç birliğini göstermemiz gerektiğinin altını çizdik. Gerçekler ne şekilde olursa, devletlerin işlediği suçları, sokakta yaşanan, kadının yaşadığı sorun ne olursa gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğiz” dedi.
Operasyon son ziyaretlerden bağımsız değil
Devamında konuşan DEM Parti milletvekili Özgül Saki de, “Resmi ideoloji dışında habercilik her zaman devlet tarafından hedef alınacak bir şey olarak gösterilmiştir. Son operasyonu ne Irak ziyareti ne yeni savaş politikalarından ne de kadın düşmanı politikalardan uzak olduğunu düşünmüyoruz” gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Gazeteciliğe bir darbedir
Ardından DİSK Basın- İş yönetim kurulu üyesi İzel Sezer basın metnini okudu. “Gazetecilik değil, gazeteciliği engellemek suçtur” diyen Sezer, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da basın kurumları ve gazetecilere yönelik baskınların Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye yönelik olası askeri operasyona ilişkin diplomatik temasların yoğunlaştığı bir dönemde yaşanmasına dikkat çekti.
Sezer şöyle konuştu:
“Avrupa’nın başkenti sayılan Belçika’nın Brüksel kentinde Stêrk Tv ve Medya Haber Tv stüdyolarına da polis gece yarısı baskın yaptı. Türkiye’yi andıran bu baskında yayın materyallerinin tahrip edildiği kamuoyuna yansıdı. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da basın kurumları ve gazetecilere yönelik baskınların Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye yönelik olası askeri operasyona ilişkin diplomatik temasların yoğunlaştığı bir dönemde yaşanması dikkat çekici. Bu da ‘savaşta önce gerçekler öldürülür’ politikasına işaret etmektedir. Avrupa’da da Kürt basın kurumlarını hedef alan baskınlar yeni bir tehlikeyi de beraberinde getirmektedir
Türkiye’de gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamalar karşısında basın özgürlüğüne ilişkin endişelerini belirtmekle yetinen Avrupa Birliği ülkelerinin tıpkı Türkiye’de olduğu gibi ‘terör’ bahanesiyle medya kurumlarına yönelik baskınları, baskıları artıran bir rol oynayacaktır. Basın ve gazetecilik faaliyetlerine yönelik kısıtlamaların devletler arası pazarlık konusu yapıldığının da bariz bir işaretidir. Bu Türkiye’de halihazırda zor koşullarda yürütülen gazetecilik faaliyetine yeni bir darbedir.”
Arkadaşlarımızı serbest bırakın
Sezer, son olarak, “Yine ifade etmek isteriz ki hiçbir güç halkın haber alma hakkını engelleyemez, Özgür Basın’ı zapturapt altına alamaz. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” diyerek seslendi.
Açıklama, “Özgür Basın susturulamaz” sloganı ve alkışlarla son buldu.
Gazeteciler için ikinci bir açıklama da İzmir’de yapıldı.
İzmir’de çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü, DEM Parti il binası önünde yaptığı açıklamayla protesto etti. Çok sayıda kurum temsilcisinin katıldığı açıklamada, “Özgür Basın onurumuzdur, özel savaş politikaları son bulsun” pankartı açılırken grup adına konuşan DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Vezan Karabulut, 23 Nisan gecesi kendisini demokrasinin ülkesi olarak nitelendiren, ifade ve düşünce özgürlüğü konusunda ahkam kesen Belçika’da muhalif medyaya yönelik operasyon gerçekleştiğini ifade ederek, bu operasyonun AKP-MHP iktidarından bağımsız olmadığı, eşgüdüm halde İstanbul’da yapılan operasyonla ortada olduğunu vurguladı.
Doğru, şeffaf ve ilkeli, haber anlayışları ile resmi ideolojinin dışında haber yapan özgür basına yönelik operasyonun kabul edilemez olduğunu ifade eden Vezan, “Düşünce ve ifade özgürlüğü ile haber alma hakkına yapılan müdahaleye derhal son verilmelidir” şeklinde konuştu.
İSTANBUL / İZMİR