Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde dayatılan ayakkabı içi arama uygulamasına tepki gösteren kadın tutsaklar hakkında disiplin soruşturması açıldı
Türkiye ve Kurdistan’daki cezaevlerinde tutulan siyasi tutsaklara dönük hak ihlalleri devam ediyor. İhlaller arasında ağız içi arama, kelepçeli muayene gibi sağlık hakkını ihlalleri; çıplak arama ve disiplin soruşturması temel insan hakları ihlalleri de halen devam ediyor.
Öte yandan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde 28 Mart’ta görüşe çıkan kadın tutsaklara ayakkabı araması dayatıldığı, uygulamaya karşı çıkanlar hakkında ise disiplin soruşturması açıldığı bilgisi edinildi.
Kadın tutsakların uygulamaya tepki olarak görüşlere ayakkabısız çıkma kararı aldığını aktaran Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkez Yöneticisi Sezin Uçar, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.
Cezaevinde yaşananları aktaran Uçar, “Geçtiğimiz haftalarda Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan politik kadın tutsaklara dönük bir saldırı söz konusu oldu. Müvekkillerimize açık görüşte ayakkabı dayatması oldu. Bu duruma tutsaklar sloganlarla tepki gösterdi ve ayakkabılarını aratmayacaklarını ifade ettiler. Çünkü bu, hem Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere hem Anayasa’ya hem de infaz koruma memurlarını bağlayan çeşitli mevzuatlara göre hukuka aykırı bir uygulamadır” diye belirtti.
Suç duyurusunda bulunulacak
Tepki olarak görüşlere ayakkabısız çıkan tutsaklar hakkında disiplin soruşturması açıldığını söyleyen Uçar, “Oradaki hukuki süreci takip ediyoruz. Aynı zamanda görevliler hakkında da suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Cezaevlerinde insan onuruna aykırı yaklaşımlar olduğuna dikkat çeken Uçar, “Daha önce farklı cezaevlerinde de bu biçimde insan onuruna aykırı arama işlemleri gerçekleştirmek isteniyor. Bunlardan bazıları çıplak arama şeklinde gerçekleşiyor. Bazısı bu yakın zamanda tezahür ettiği gibi ayakkabı arama şeklinde gerçekleşiyor. Bazılarında ise ağız içi arama gibi hukuksuz aramalar dayatılıyor” ifadelerini kullandı.
‘Tecridin bir parçası’
Cezaevlerindeki saldırıların Türkiye’deki politik durumla alakalı olduğunu ifade eden Uçar, sözlerini şu şekilede sürdürdü:
“Son 9 yıldır ciddi saldırılar olsa da hapishanelerde politik tutsakların iradeleri hiçbir şekilde çözülmedi, parçalanmadı. 30 yıllık mahpuslar bugün infaz ertelemeleriyle karşı karşıya kalıyor. Hayatlarının büyük bir kısmını hapishanede geçirmiş kişilere onursuz yaklaşımlar ve uygulamalar dayatılmak isteniyor. Ya da hapishanelerde çeşitli baskı politikaları uygulanıyor ancak geride kalan döneme baktığımızda bunların hiçbiri tutsaklar tarafından kabul edilmedi. Siyasal iktidar bu uygulamaların hiçbirinden sonuç alamadı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Kürt sorununa çözüm kampanyasına katılan tutsaklar açlık grevine girdi. Talepleriyle ilgili bir kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. Yetkililer ise tutsakları tecrit ederek aslında tüm toplumu tecrit etmek istiyor. Bunu da görmek lazım. Onları yalnızlaştırmak istiyorlar. Sadece Bakırköy’de yaşanan ayakkabı araması ile ilgili değil, yakın dönemde ailelere, görüşçülere, para yatıran tutsak yakınlarına dönük bir şiddet, gözaltı ve tutuklama da artmış durumda. Bu da aslında bu saldırı konseptinin tecrit politikalarının bir yansıması, bir parçası olduğunu gösteriyor.”
Kamuoyuna duyarlılık çağrısı
Politik tutsakların uygulamalara karşı gereken cevabı verdiğinin altını çizen Uçar, “Esasta politik tutsaklar bunlara gereken cevabı veriyor. Şu an gerekli olan kamuoyunun, çeşitli demokratik kitle örgütlerinin, hapishane politikalarına sessiz kalan çeşitli siyasi partilerin hem İmralı’daki tecritle ilgili hem tüm hapishanelerdeki tecritle ilgili hem de topluma dayatılan tecrit politikasına karşı daha duyarlı ve daha etkin bir eylemsel faaliyetin içerisinde bulunmalarıdır” dedi.
Kaynak: MA