‘Güney’deki Kürt Tiyatrosu/ Şanoya Kurdî ya Başûrê’ konulu söyleşiye Silêmanî’den katılan Nîştiman Abdullah Karem, Kürt tiyatrosunda kadınların yerine dikkat çekerek, ‘Kürt kadınları geleneklerini yıkarak, cesurca birçok alanda yer alabildiler’ dedi
Amed Şehir Tiyatrosu öncülüğünde bu yıl 9’uncusu düzenlenen “Amed Tiyatro Festivali” kapsamında “Güney’deki Kürt Tiyatrosu/ Şanoya Kurdî ya Başûrê” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Sûr ilçesinde bulunan Çand Ma’da yapılan söyleyişe, Federe Kurdistan Bölgesi’nin Silêmanî kentinden gelen Tiyatro Müdürü Nîştiman Abdullah Karem ile araştırmacı-tiyatrocu Adil Hesen konuşmacı olarak katıldı.
Söyleşi de ilk olarak konuşan Abdullah Karem, bu dönemde sahnelenen tiyatro oyunlarının devrimcileri ve ulusal konuları esas aldığını belirterek, oyuncuların bunları halka aktarmak için ellerinden geleni yaptığını söyledi. Tiyatro oyunlarında siyasi ve ekonomik sorunlarında ele alındığına dikkat çeken Karem, “Bu dönemde özellikle toplumdaki bireyler, sanat yoluyla toplumun sorunlarını özgür bir şekilde dile getirmeye başladı. Tiyatro, toplumun sorunlarını özgürce dile getirmesi hususunda önemli bir noktadır” dedi.
Tiyatro zor durumda
Amaçlarının tiyatro sahnesini özgür bir platform haline getirmek ve halkın isteklerini tiyatro aracılığıyla yansıtmak olduğunun altını çizen Karem, tiyatrodaki ekonomik sıkıntıları şu sözlerle ifade etti: “Tiyatrocular bilindiği gibi her zaman yeni şeyler üretmeye çalışıyor. Kurdistan’da tiyatro ekonomik açıdan zor durumda. Eskiden küçükte olsa tiyatrocular desteklenmekteydi, şimdi desteklenmediği için biz tiyatrocular kendi cebimizden giderleri karşılıyoruz. Bu durumda; Kurdistan’da ekonomik kriz tiyatro oyunlarının engellenmesine neden oluyor. Bundan dolayı tiyatro ikinci iş olarak yapılıyor. Bu durum ister istemez eserleri de etkilemektedir. Umarım hep birlikte dört parça Kurdistan’da tiyatroyu canlı tutacak etkinlikler yapabiliriz.”
Son 30 yılda kadınların sadece tiyatro alanında değil birçok alanda kendilerini geliştiklerini söyleyen Karem, “Shakespeare döneminde nasıl ki kadınların tiyatro oynaması yasaktı, Kurdistan’da da yasaktı. Bu yüzden tiyatroda kadınların rolünü erkekler oynuyordu. Bu durumun değişmesi için önemli devrimlerin yapılması gerekiyordu. Ne mutlu ki 70’lerde kadın oyuncular bu durumu değiştirdi” diye belirtti.
Bu durumun Kurdistan’da da etkili olduğunu ve son yıllarda Silêmanî’deki kadınların büyük bir atılım gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Karem, “Bizler onların devamıyız. Kürt kadınları geleneklerini yıkarak, cesurca birçok alanda yer alabildiler. Biz kadınlar eşit olmak istiyoruz. Bunun içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Ardından konuşan Adil Hesen de, “Tiyatro tarihine bakarsak, başlangıçta Kürtler de diğer kültürler gibi tiyatro yapmış ancak tiyatro Kürt kültüründe sanatsal, bilimsel ve ahlaki açıdan yeni gelişen bir alan. Kürtler halk olarak özerk kültür ile yaşadığından kentlere daha uzak olmuşlar. Bu yüzden tiyatrosuyla geç tanınmış” diye belirtti.
Kürt tiyatrosunda kadının yerine de değinen Hesen, şunları belirtti: “İlk bilinen Kürt tiyatrosu 1920’lerde Güney Kürdistan’da gelişmiş. Güney Kurdistan’da gelişen tiyatroya baktığımızda ise güçlü toplumsal bilinç olmuş durumda. Tiyatro bilim ve sanattır. Tiyatro bilimle harmanlandıkça önemli yol kat etti.”
Söyleşi, daha sonra soru-cevap bölümüyle sona erdi.
AMED