Gazeteci Musa Özuğurlu İran ve İsrail arasında yaşananların bundan sonrasında dönüm noktası olabileceğine işaret ederek, ‘Dünyanın artık egemenlerin düzenini kaldıramadığını ve arızalar vermeye başladığını gördük’ ifadelerini kullandı
İsrail’in 1 Nisan’da İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına düzenlediği saldırıda 7 kişinin hayatını kaybetmesiyle iki ülke arasında gerilim tırmandı. 13 Nisan’da misilleme saldırıları yapan İran, yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle İsrail’e saldırdı. Saldırıların ardından iki ülke birbirine tehditler , bölgede ki gerginlik devam ediyor.
Gazeteci ve Dış Politika Uzmanı Musa Özuğurlu, Filistin’de Hamas’ın 7 Ekim tarihinde İsrail’e yönelik başlattığı saldırı sonrası Ortadoğu’da artan gerginlik, İran ve İsrail’in karşılıklı saldırılarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
İran’ın tarihte ilk defa İsrail’i kendi topraklarında hedef aldığını belirten Özuğurlu, İsrail’in de 1973 yılından bu yana bir devletle doğrudan karşı karşıya geldiğini ifade etti. Özuğurlu, “Yaşananlar bundan sonrası için ciddi bir dönüm noktası olabilir. Ne olursa olsun atılan her bir adım gerilimin artmasına ve insanlık olarak uçurumun kenarına gitmemize neden oluyor. Son aylarda gerçekleşen bazı gelişmeler buna hız kazandırdı. Dünyanın artık egemenlerin düzenini kaldıramadığını ve arızalar vermeye başladığını gördük” dedi.
Filistin’de soykırım
İran’ın İsrail’e yönelik saldırısının Filistin’e büyük bir moral verdiğini ifade eden Özuğurlu, 7 Ekim’den beri Filistin’in yalnız bırakıldığını belirtti. Özuğurlu “Orada ki örgütler sağcı veya solcu farketmeksizin haklar temelinde güç birliği yapabiliyor. Bu birliği de devam edecekler görünüyor. Bu kadar kayıp karşısında ‘Filistin kaybetti’ deniliyor. Ama durum tam olarak öyle değil. Maalesef bu dünyada kayıplar olmadan özgürlükler elde edilemiyor. Ama Filistin halkı zaten yavaşlatılmış bir soykırım yaşıyordu. 7 Ekimle beraber bu hızlanmış oldu” ifadelerini kullandı.
‘Saldırı senaryo değil’
İran’ın İsrail’e yönelik son saldırasının senaryo olduğuna dair yorumlara katılmadığını söyleyen Özuğurlu, şöyle devam etti: “İran, İsrail, Suriye, ABD, İngiltere gibi ülkelerin aralarında gizli anlaşmalar olduğu söyleniyor. Ancak İran sürekli yaptırımlara maruz kalan bir ülke. İran ve İsrail arasında ideolojik, dinsel, siyasal ve ekonomik olarak ciddi bir rekabet söz konusu. İran’ın, İsrail ve diğer batı ülkeleri ile herhangi bir anlaşma yaptığı ve bu saldırıların senaryo olduğu tartışmaları asılsızdır. İsrail, İran ve Filistin’in yöneticilerini öldürüyor. Bir savaş var. 30 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bütün bunları bir yana bırakıp ‘Böyle bir şey var mı’ diyerek ortalık bulandırılmak isteniyor. Siyonist bir yönetimden bahsediyoruz. Bu anlayış katliamlar yaparak bölgede ki barışı tehdit ediyor. İran’ın İsrail ile karşı böyle ciddi bir saldırıyı yapmış olması senaryo olamaz” diye belirtti.
‘Filistin meselesi devam ettikçe gerginlik sürecek’
Dünyada çelişki, sömürü, temel hak ve özgürlüklerin ihlalleri sürdüğü sürece savaşların da süreceğine işaret eden Özuoğurlu, Ortadoğu’nun zengin petrol, gaz yataklarına sahip olması nedeniyle sürekli savaşlara sahne olacağını ifade etti. Özuğurlu, “İran-İsrail özelinde baktığımız zaman. Filistin meselesi devam ettiği sürece bu savaş durumu bitmez. İkili ilişkilere baktığımızda İsrail ve İran bu meselesinin kendileri için kapandığını açıkladı. Ancak çılgın yöneticiler var ve ne zaman ne emir vereceklerini bilemeyiz. Netanyahu iktidarda olduğu sürece bu tehlike hep olacak. Sadece Netanyahu değil bütün sağcı hükümetler iktidarda olduğu sürece bu tehlike her zaman var olacak. Son yaşanan saldırılara ilişkin olaylar bitmiş olsa da başka sorunlarla yeniden gerginliklerin olacağını düşünüyorum. Ne zaman bu coğrafyanın kaderi bu coğrafyanın insanı tarafından çizilirse o zaman sorunlar son bulur” diye konuştu.
HABER MERKEZİ