MİT’in çocuklara yönelik ‘gizli ajan’ ve ‘istihbarat’ kelimeleriyle düzenlediği etkinliğe tepki gösteren Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosu, MİT’in eğitimin bir tarafı olmadığını belirterek ‘Eğitim eğitimcilere bırakılmalıdır’ dedi
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), sanal medya hesabından yaptığı paylaşımla, 23 Nisan’da çocuklardan “güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kelimelerini resim ya da mektupla kağıda dökmelerini istedi.
5-14 yaşları arasındaki çocukların hayal güçlerini kullanması istenen etkinlik birçok kesimden tepki çekti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosu MİT’in çocuklara yönelik paylaşımını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
‘MİT eğitimin tarafı değil’
“MİT eğitimin bir tarafı değildir” diyen Tosu, “minik ajanlar” etkinliğinin çocuklar için olumsuz etkileri olacağını vurgulayarak “Eğitimcilerin dışında herkes eğitimle ilgili proje geliştiriyor. ÇEDES kapsamında Diyanet ve tarikatlar proje geliştiriyor. MİT’in görev alanı olmamasına rağmen öğrencilerimize yönelik yapmış olduğu yarışmayı doğru bulmuyoruz. Eğitim eğitimcilere bırakılmalıdır” dedi.
Eğitime dair birçok sorun olduğunu ve bunun eğitimcilerin çözmesi gerektiğinin altını çizen Tosu, “Çocuklarımızın psikolojisi açısından da sağlıklı bulmuyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda bir politika geliştirmelidir. Belli bir yaş altına dönük bu tarz projelerin hayata geçirilmesi sağlıksız sonuçlar doğuracaktır” ifadelerini kullandı.
Eğitimin niteliği gündem olmalı
Uluslararası ölçümlerde Türkiye’nin son sıralarda olduğunu belirten Tosu, şunları belirtti: “Okuduğunu anlama, fen, matematik gibi pozitif bilimlerle ilgili konularda ne yazık ki yeterince nitelikli bir eğitim veremiyoruz. Bu konuda yeterli bir altyapı yok. Bunları halletmemiz gerekirken, siyasal iktidar kendi ideolojileri doğrultusunda neye hizmet ettiği belli olmayan projeleri, çeşitli kurumlar aracılığıyla üretmektedir. Bu projelere son verilmelidir. Daha bilinçli ve planlı bir şekilde eğitime yaklaşılmalıdır.”
ÇEDES’le aynı anlayışa hizmet ediyor
Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 1 milyon 200 bin civarında okul öncesi öğrencinin Diyanet’in açtığı Kuran kurslarına devam ettiğini söyleyen Tosu, “Zaten eğitimin niteliğiyle ilgili, eğitimin fiilen dinselleştirilmesiyle ilgili yaşanan bir sorun var. ÇEDES bunun son süreçteki en kurumsal hali. Çocuklar geleceğimizdir. Eğer gelişen bir ülke istiyorsak, sorgulayan, pozitif bilimi esas alan bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor. ÇEDES’in olumsuz projeleri, basında sıkça yer alan ve tartışılan projelerdir. Milli İstihbarat projesi de farklı yönde aynı amaca ve anlayışa hizmet etmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Bilimsel, demokratik, parasız, laik, anadilinde eğitim hakkı’
Son olarak bu politikalara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen Tosu, “Var olan anlayışa karşı mücadelemiz elbette ki sürecek. Eğitim Sen olarak bir tarafta öğretmen arkadaşlarımızın ekonomik, özlük, demokratik haklarıyla ilgili mücadele verirken, diğer tarafta yaptığımız işle ilgili bu sürecin çocukların yararına gelişebilmesi için de mücadele veriyoruz. Dolayısıyla bütün bu farklı kurumların baskılarına geçit vermemek için mücadeleye, direnmeye devam edeceğiz” diye belirtti.
Yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı hatırlatan Tosu, şöyle devam etti: “Temel sloganlarımızdan biri de ‘Bilimsel, demokratik, parasız, laik, anadilinde eğitim hakkı.’ Bu mücadele sonuca varana, var olan bu gerici saldırılar durdurulana, barikat oluşturulana kadar devam edecektir.”
HABER MERKEZİ