Beşiktaş’ta 29 kişinin ölümüne neden olan yangında ihmallere dikkat çeken Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, patronların paradan başka bir şey düşünmediğinin altını çizerek, ‘Devlet bürokrasisi adeta bunların işini kolaylaştırıcı duruma gelmiş. Bu noktada devlet, işçileri tamamen patronların insafına bırakmış ‘ dedi
İstanbul’un Beşiktaş ilçesinin Gündoğdu Sokağı’nda bulunan 16 katlı binanın gece kulübü olarak kullanılan eksi 1 ve eksi 2’nci katında 2 Nisan’da çıkan yangında çoğu işçi, 29 kişi yaşamını yitirdi.
Yangının ardından başlatılan soruşturma kapsamında iş yeri sahipleri Mehmet Menduh C. ve Şahzade Ş. ile sorumlu müdür İsmet Ş., işletme müdürü Arda Arman P. ve işyeri muhasebecisi Salim A., tadilat ile ilgili metal işleri sorumlusu Kahraman E., metal işleri firma sahibi Çağatay A., mobilyacı Ercan E., iş yeri ortağı Fatma D., kulübün sahne platform firması yetkilisi olan Dursun Ç. ve eşi Sibel Ç., “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan gözaltına alındı. Gözaltına alınan 11 kişiden 8’i tutuklanırken, 3’ü adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
29 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasında, bir dizi ihmalin yaşandığı ortaya çıktı. İddialardan biri, yangın tedbirleri yeterli olmadığı halde Beşiktaş Belediyesi’nin işletmeye, iş yeri açma ruhsatı verdiği yönünde. Belediyenin 2007’den itibaren verdiği 5 ayrı ruhsatın hiç birinde güncel itfaiye raporu ve denetleme olmadığı tespit edilirken, bin 500 kişi kapasiteli işletmenin yangın çıkışının olmadığı, daha önce yapılan tadilatlar nedeniyle kolonlarının da zarar gördüğü de iddialar arasında.
‘Çalışmaya elverişli değil’
Yangının ardından yayınlanan ön bilirkişi raporunda, işyerinin fenni ve teknik açıdan çalışmaya elverişli olmadığı, çalışmaya elverişli şekilde tutulması amacıyla yasanın yüklediği yükümlülüklerin yerine getirilmediğine de dikkat çekildi. Raporda tadilat esnasında kaynak yapılırken, çıkan kıvılcımların çabuk tutuşan ses yalıtım malzemelerine sıçradığı, ardından oksijen tüpüne ulaşıp yayıldığı da belirtildi.
Ön bilirkişi raporunda, yer alan tespitler şöyle:
“Bir dakikadan bile az bir süre içerisinde yangının çok hızlı bir şekilde büyümesi ile çıkış yolu kapı tarafının alevlerle kesilmiş olması, insanların kendilerini kurtarmak maksadıyla salonun iç kısımlarına ve yukarı katlara doğru kaçmaları, yangın hakkında bilinçli olmadıkları için ısının ve alevlerin yukarı kısımlarda daha etkili olabileceğini düşünemediklerinden ve iş yeri hakkında tam bilgi sahibi olmadıkları anlaşıldığından, yukarı kısımlarda mahsur kalan 29 çalışanın yangın esnasında oluşan yüksek ısı ve karbonmonoksit gazından etkilenerek eks oldukları tahmin edilmektedir.”
‘İşçiler patronların insafına kalmış durumda’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, denetimlerin eksikliğine dikkat çekerek, “Bu yangın patronların, işçilerin hayatını önemsemediğini ve paradan başka bir şey düşünmediklerinin göstergesidir. Devlet bürokrasisi adeta bunların işini kolaylaştırıcı duruma gelmiş. Bu noktada devlet, işçileri tamamen patronların insafına bırakmış. Bu sahipsizlik işçilerin ölümüne neden olmuş durumda” ifadelerini kullandı.
Tadilatın gerçekleştiği işyerinde sağlıklı bir denetimin olmadığını ve var olan denetimlerin de yangın açısından eksik kaldığını belirten Karabulut, olaya dair gözlemlerini aktardı. Karabulut, “Bayram gününe o mekanı yetiştirmek için hummalı bir çalışma var. Hiçbir kuralın, kaidenin olmadığı o kulüpte barmen olan bir arkadaş inşaatta taşıma işi ile uğraşıyor, garsona başka bir iş yaptırılıyor. Böyle denetimsiz, kontrolsüz bir çalışma biçimi 29 işçi kardeşimizin yaşamını yitirmesine sebep oldu” dedi.
Yıllardır yaşanan birçok usulsüzlüğe rağmen gece kulübünün denetimsiz kalmasında “kirli ilişkilerin” etkili olduğunu ifade eden Karabulut, “Bunun önlenmesinin tek yolu işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının uygulanmasıdır. Bu noktada yerel yönetimlerden diğer bürokratik kurumlara, bakanlığa kadar herkesin yasayı uygulatacak yaptırımları yapması, mafyavari ilişkilere teslim olunmaması gerek. Bize de düşen görev bunların uygulanması için mücadeleyi büyütmemiz, örgütlü mücadeleyi geliştirmemiz. Aksi takdirde patronların insafına terk edildiğinde işçi katliamları ile yüz yüze kalıyoruz” diye belirtti.
Kaynak: MA