İsviçreli Parlamenter Jean Tschopp, İmralı tecridinin hukuksal hiçbir boyutunun olamayacağına dikkat çekerek, CPT üyesi olan İsviçre’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkin harekete geçmesi gerektiğini belirtti
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterip, Kürt sorununa siyasi çözüm talep eden isimlerden biri de, geçtiğimiz günlerde İmralı tecridine dikkat çekmek amacıyla İsviçre Federal Konsey’e verilen önergenin ortak imzacılarından olan İsviçre Sosyalist Parti Federal Milletvekili Hukukçu Jean Tschopp. Parlamenter Tschopp, İmralı tecridini ve CPT tutumunu ANF’den Serkan Demirel’e değerlendirdi.
‘Tecridin hukuksal boyutu olamaz’
Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarının asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Parlamenter Tschopp, “Bugün Abdullah Öcalan’ın hayatta olup olmadığını dahi bilmiyoruz. Tecritle, Öcalan’ın avukat ve aile görüş hakkı tamamen engelleniyor. Öcalan’ın hem kendi statüsünden kaynaklı hem de diğer tutsakların sahip olduğu haklar gibi dışarıyla bağlantısı olması gerekir. İyi biliniyor ki, bir insanı bir olarak tüm dünyadan izole etmek ve ağır koşullar altında tutmak asla kabul edilemez ve insancıl değildir. Bu anlamda bu tecridin insancıl ve hukuksal hiçbir boyutu olamaz” dedi.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tecride dönük yaklaşımını da eleştiren Parlamenter Tschopp, “CPT, İmralı’ya gitmemiş ve gidilmesine izin verilmemiştir. İmralı söz konusu olduğunda, uygun tutukluluk koşullarının sağlanmasında merkezi bir öneme sahip olan bu bağımsız organın orada çalışma yapmasının engellenmesi endişe vericidir. CPT’nin İmralı’ya gitmemesi durumu daha da endişe verici hale getirmektedir” diye kaydetti.
‘İsviçre harekete geçmeli’
Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına karşı CPT üyesi olan İsviçre’nin harekete geçmesi gerektiğini kaydeden Parlamenter Tschopp devamında şunları ekledi:
“İsviçre’nin Türkiye’ye yükümlülüklerini hatırlatması gerektiğini düşünüyorum” dedi. İsviçre’nin Kürt sorunun çözümünde rol oynaması gibi bir sorumluluğu olduğunu da söyleyen Tschopp, “İsviçre iyi niyet ve arabulucu geleneğine sahip olan İsviçre, Kürt sorunun çözümü noktasında hizmetlerini sunma noktasında bir rol oynayabilir. İsviçre, uzun yıllardan beridir devam bu çatışmaların son bulması için taraflar arasında arabuluculuk yapabilir.”
DIŞ HABERLER