Bir şeyler verir, bir şeyler alırsın. Ucuzu pahalıya satar, pahalıyı ucuza kaparsın. Bir şey vermeden çok şey aldığın gibi, çok şey verdiğin halde hiçbir şey alamadığın da olur. Dolandırır, dolandırılırsın. Hayal sattığında olur, sadece hayal satın aldığın da. Basit, olabildiğince basit. Sonuçta kurulan bir pazardır, temas da bir mübadele ilişkisi. Karmaşık ve anlaşılmaz bir ilim diye üfürülür. Uluslararası ilişkiler yumağı denen dalaverenin tamamı, tam da bu basit değiş tokuştan ibaret. Bu alanın en iyi tüccarı diplomat olur, ulusun en aşağılık ruhlusu. Başarılısı, bu sınavdan en kaypak vicdanı edinerek çıkmış olandır. Dönek bir vicdan şart! Gerçeğe karşı esnek bir tutum gerekli de ondan.
Bu piyasada vicdanda esnek, pazarlıkta sıkı, kuralda katı olana Amerikalı denir. Amerikalıyla tanışan son savaşçı, sadece bu ilmin ruhsuz inceliklerini öğrenmez, bir ulusun nobran nitelikleriyle de tanışır. İyi ve kötü yanlarını görmek fazla zaman almaz. Çıplak yüreğini sunanın onarılamaz hatası, çok başarılı bir tüccarla karşı karşıya olduğunu unutamama kusurundan. Görmemiş gibi yapabilir, ama unutmuş gibi nasıl görünsün tüccarlığı hakaret sayan? Kızıl çığlıklardan bilir ki, eskiden Avrupa’nın istenmeyeniyken de, şimdi dünyanın efendisiyken de asıl huyu korunanındır o hep.
Amenna, saygılı bir ulustur. Başarıya, ama esas olarak para getiren başarıya saygısı sonsuzdur Amerikalının. Bu çok kaba ve kıymetsiz gelebilir, ama endüstri dünyasına fazlasıyla uyar. Barbarlığı başarılı ticaretin özrüne yoran her tüccarın üstünde kesin ve devredilemez hakları vardır. Öyleyse onu nasıl ve neyle suçlayabiliriz? İnsafsızlığı ve tüccarlığıyla mı, köksüzlüğü ve yamalı yapısıyla mı, yoksa kapanmayan iştahı ve kültürel geçmişsizliğiyle mi? Sonuçta kimden söz ediyoruz ki! Bugün ne kadar yüksekliklerde görünürse görünsün, en nihayetinde Avrupa’nın en azılı suçlularından, hırsızlarından, sadistlerinden, istismarcılarından, katillerinden, anayurdunda hiç bir şekilde tutunamayanların birliğinden.
Bir ulusu hakir görmenin insafsızlığı, doğru, her şerden beter. Dönüşemez mi en ibret verici olan? Ne demek! Serpilir ve dönüşür her şey, ama kendi kökleri üstünde. Köksüz olan için, her şey kök olabilir mesafede. En hayırlısı da, en uğursuzu da. Bu, tutunmaktır. İnsana ve topluma uyarlanmış hali ise başarı ve zenginlik. Servet avcısı haydudun değişimi, sallanan kafatasları içinde şıngırdayan çil çil altınların büyülü sesiyle uyumlu, demlenen açgözlülüğü de çılgın hikâyesiyle. Onu tüm ulusların üstüne çıkaran bir evrim! Aksi ne mümkün, önünde hürmetle eğilmez mi her beşer! Kendi öz yurdunda en istenmeyenlerin bu para ve başarı öyküsünde masumiyete de bir mevki vermeli öyleyse. En azından haya engellerini kırmış sırtlanın, insana özgü erdem çitlerini parçalayıp geçen çakalın suçsuzluğunu. Evet yıkıcı ve insafsız, evet acımasız ve gaddar. Ve evet hileli ve sinsi, tehlikeli ve riyakar.
Öfkeye açık kapı bırakılır da alınganlığa oturacak yer gösterilmez onun dünyasında. Ahlak yerine tapınılan kurallarla çevrili bir dünya. Çıkar ve kazanç temelli tüm bu kurallar, son anında kuralsızlığı çağırsa da. Bir ırk olamaması bir yana, bir kültür de olamayanın değerler hiyerarşisinde erdem ve günah, haya ve hayasızlık, iyilik ve kötülük, yücelik ve düşkünlüğün karşılığı olarak konumlanan yalnızca iki sözcük: Kâr ve zarar. Dil sadeleşir burada, olabildiğince. Irkın yalnızca bir şey ve kültürün her şey olduğu daha kavrayıcı bir zamanda bile. Anlıyor onu savaşçı, anlamak zorunda olduğunu biliyor, dostça elini uzatırken de arkasından bir sırtlan yutkunuşu işitirken de.
Haydut deyip geçmek onu muaf tutmaktır; sığlığın ve duygusuzluğun sonuçlarından, ahlaksızlığın yüklediği sorumluluktan. Bilinir, eski bir acımasızlık ve hep yeni bir teknolojidir o. Bu yüzden medeni nezaketi de yabanıl hamlesi de kendine özgü. Tüm ilişkisi, bir ticaret ilişkisi ve alıp satmak üzerine kurulu, inceliği de hoyratlığı da. Diplomasinin tüm işlevinin, söylenen şeyin anlamını gizlemek olduğunu bilse de son savaşçının asla unutmadığı şey de ödül ve kelle avcılığının onun ata geleneği ve ilk mesleği olduğu gerçeği.