45 yıl önce Curnê Reş’te devrimci çalışma içerisinde yer alan Mehmet Ali Artuk ,DEM Parti’nin Curnê Reş’te elde ettiği başarıyı, ‘Sadece AKP adayı değil, sistem de yenildi. DEM Parti’nin zaferi zulme karşı bir haykırıştır’ diye tanımladı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), yerel seçimlerde Riha’da birçok ilke imza atarak büyük bir başarı elde etti. DEM Parti, Curnê Reş (Hilvan), Pirsûs, Xelfetî, Hewag, Berecûk, Serêkaniyê ve Wêranşar belediyelerini alarak en çok belediyeyi adlı.
DEM Parti’nin en sevindirici kazanımı ise, 45 yıl aradan sonra Curnê Reş’te belediyeyi tekrar almak oldu.
Curnê Reş, Kürt siyasi hareketinin ilk belediyesi olmasından kaynaklı ayrı bir önem içeriyor. Curnê Reş’te 6 Mayıs 1979’da yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde belediye başkanlığına seçilen Kürt siyasi hareketinin adayı Nadir Temel, Belediye meclisi üyeliğine seçilen Saadet Yavuz, Emine Hacıyusufoğlu ve Durre Kaya, ile birlikte belediyeyi yönetti.
1980 yılının başında Temel ve bütün meclis üyeleri görevden alınarak, ilçe kaymakamı Taykan Ataman kayyım olarak atandı.
DEM Parti belediye eşbaşkanları Serhan Paydaş ve Garip Yeşil, Temel’den 45 yıl sonra Kürt siyasi hareketi adına ilçede belediyeyi kazanarak CurnÊ Reş halkını sevince boğdu.
1979 yılında belediye ilk defa alınırken yapılan seçim çalışmalarından yer alan Riha 78’liler Girişimi üyesi Mehmet Ali Artuk, 45 yıl önceki siyasi atmosferi ve 45 yıl sonra yaşanan zafere dair duygularını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
‘Devrimci gibi yaşıyorduk’
Riha merkezde geçimini hayvancılıkla sağlayan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Artuk, Curnê Reş’te bulunan Ülkü İlkokulu’nda PKK’nin öncü kadrolarından Halil ve Fuat Çavgun ile sıra arkadaşlığı yaptı. Hayvancılık yapan ailesine yardım etmesinden kaynaklı eğitim hayatını devam ettiremediğini belirten Artuk, genç yaşlarda sol örgütlere sempati duymaya başladığını ve “devrimci” gibi yaşadığını kaydetti. Artuk, dönemin siyasi atmosferini şu cümlelerle aktardı: “Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO) vardı ve dünya devrim örneklerini öğreniyorduk. Bizim devrimci girişimlerimiz ağa ve toprak sahiplerini rahatsız ediyordu. Sömürdükleri kişilerin bilinçlenmesini istemedikleri için bize yöneldiler. Devletin desteği ile Süleymancılar, bizi tasfiye etmeye çalıştı ve 19 Mayıs 1978 tarihinde Halil Çavgun’u vurdular. Korku ve panik yaratmak istiyorlardı, ancak devrimciler geri adım atmadı” diye konuştu.
Devrimcilerin mücadelesi sonrası Süleymancılardan belediye başkanı olan Mehmet Veysi Bayuk’un, belediye mikrofonundan yaptığı anonsla belediye başkanlığı görevinden istifa etmek zorunda kaldığını hatırlatan Artuk, boşalan koltuk için erken seçim kararı alındığını belirtti.
‘1979’da eşbaşkanlık modeli’
6 Mayıs 1979’da yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde Kürt Özgürlük Hareketi’nin yoksul bir aileden gelen Nadir Temel’i aday gösterdiği bilgisini veren Artuk, “Mütevazı ve emekçi kişiliğiyle halkın sevdiği Nadir Temel, seçimlerde oyların çoğunu alarak belediye başkanlığını kazandı. Seçim kampanyasını ise PKK’nin öncülerinden Salih Kandal, Mehmet Hayri Durmuş, Mehmet Karasungur ve Cuma Tak gibi arkadaşlar bizzat yaptı. Biz de onlara eşlik ettik ama asıl emek onlarındı. Ev ev gezdiler, halka belediyeciliği anlattılar. Ağa olmayan bir emekçi, halkın oylarıyla seçildi. Belediyenin kazanılması ile belediyenin kapısı kadınlara da açıldı. Belediye meclisine Saadet Yavuz ve Emine Hacıyusufoğlu ile giren Durre Kaya, Nadir Temel’le belediyeye başkanlık etti. Eşbaşkanlığın ilk tohumları o dönem atıldı. Devrimciler kendi tarzlarını yarattılar.Herkes gerçek adaleti devrimcilerden bekliyordu. Devrimciler kadın-erkek eşitliğini savunuyordu” ifadelerini kullandı.
‘Halka hizmet için’
Artuk: “Nadir Temel, kısa sürede güzel şeyler başardı. Şeffaf oldular ve halkı belediye yönetimine dahil ettiler. Temel, 12 Eylül’de tutuklandı, işkence gördü. Mahkemede neden belediye başkanı olduğu sorulduğunda, halka hizmet için aday olduğu cevabını verdi” dedi.
Seçim sonuçları sisteme mesaj
PKK ana davasından yargılanarak tutuklandığını ifade eden Artuk, 20 yıl tutuklu kaldıktan sonra 2021’de tahliye edildiğini belirterek Curnê Reş’in 45 yıl sonra DEM Parti ile özüne döndüğünü söyledi. Artuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlçeyi 44 yıldır aynı aile yönetiyordu. Yurttaşlar artık ‘êdî bese’ dedi. 31 Mart’ta ilçede sadece AKP adayı yenilmedi, sistem de yenildi. DEM Parti’nin zaferi zulme karşı bir haykırıştır. Sisteme ‘ben varım ve buradayım’ mesajıdır. ‘Kendimi ben yönetirim’ mesajıdır.”
‘45 yıl önce yaşadığım duyguyu yaşadım’
Yeni seçilen belediye eşbaşkanlarının yüklerinin ağır olduğuna dikkati çeken Artuk, “Herkese eşit bir şekilde yaklaşarak demokratik belediye anlayışını herkese hissettirmeleri lazım. Yüklerini azaltmak için halk ile birlikte yönetmeleri gerek. 31 Mart’ta ‘kazandık’ kelimesini duyduğumda 45 yıl önce ‘kazandık’ dediğimizde yaşadıklarımın aynısını yaşadım ve çok sevindim. 45 yıl önce yaşadığım duyguyu unutmamıştım, 31 Mart’ta tekrar yaşadım” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ