Afşin Elbistan Termik Santralleri bölgeyi zehirleyip tüm suyu emerken, halk ise kanser ve diğer solunum hastalıklarıyla boğuşuyor. Durum böyleyken Çelikler Holding A Termik Santrali’ne 688 MW ilave ünite eklemeye çalışıyor
Afşin-Elbistan Termik Santralleri A ve B ünitelerinden oluşmaktadır. Bu iki santralin toplam gücü ise 2800 Megawatt (MW) ve bu güç toplam 3488 MW’a çıkacak. Çelikler Holding’in özelleştirme yoluyla aldığı termik santralde 1 adet 335 MW ve 3 adet 344 MW gücünde üniteler bulunmakta. Çelikler Holding güç artırımına giderek mevcut güce 2 adet 344 MW ekleyerek santralin toplam gücünü 2043 MW’a yükseltmek için adım attı. Çelikler Holding, ilave iki ünite için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu. Bu başvuru nedeniyle İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda 2 Nisan günü toplanarak başvuruyu değerlendirecek.
Suları tüketip, zehirliyor
A termik santralinin mevcut 1355 MW’lık gücü nedeniyle santralin ihtiyaç duyduğu su miktarı, Ceyhan Nehri’nin doğduğu nokta olan Pınarbaşı’ndan çıkan suyun miktarına neredeyse eşit. İlave güçle birlikte ilave su alması gerekecek. Pınarbaşı su kaynağı saate 22.000 ton su akışına sahip ve mevcut A santrali bu miktardaki suyu yıllardır emiyor. Santrallerin yarattığı hava kirliliğinin ise yılın bazı aylarında Elbistan ve Afşin’de yaşamı çok ciddi anlamda olumsuz etkilediği ve bu nedenle kanser başta olmak üzere birçok akciğer hastalığına yol açtığı raporlarla belgelenmiş durumda. A Santraline Pınarbaşı’nda ki kaynaktan borularla su taşındı. B Santrali için boru döşenmek istenirken, tepkiler sonucu vazgeçilerek Elbistan içinden geçen nehre 4 adet devasa su pompaları konularak su ihtiyacı karşılanmakta.
Ceyhan Nehri ölüyor
İlave güç ile birlikte geçmişte tepkiler sonucu vazgeçilmek zorunda kalınan su boru hattının yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Ceyhan nehri Maraş, Osmaniye ve Çukurova’nın o muhteşem topraklarını yaratan yegâne yaşam kaynağıdır. Pınarbaşı’ndan doğan nehir birçok küçük dere ve çayların katılmasıyla büyüyerek İskenderun’da denize ulaşır. Üzerine yapılmış olan 4 adet baraj ile artık can çekişme dönemine giren bölge, mevcut ve yeni yapılmak istenen termik santrallerle susuzluğa mahkûm ediliyor. Santraller bölgede bulunan su kaynaklarını tüketirken, diğer yandan bölge sularını zehirlemeye ve havayı, toprağı, besinleri kirletmeye aralıksız devam ediliyor.
Baca filtreleri çalışmıyor
Özelleştirme yoluyla Çelikler Holding’e satılan Afşin-Elbistan Termik Santrali 1 Ocak 2020’de Çevre Kanunu gereği filtre takma zorunluluğuna rağmen iktidarın verdiği özel izinle ölüm kusmaya devam ediyor. AKP İktidarının, Ocak 2021’e kadar “geçici faaliyet belgesi” ile çalışmasına izin verilen A Santralinin filtre takmayarak çevresini zehirlemesine göz yumuluyor. Bacalarından kömür dumanı ve partikülleri çevreye yayan santral nedeniyle bölge halkı kanser dahil akciğer hastalıklarıyla boğuşurken, binlerce erken ölüme neden olunuyor.
‘Görünmez katil’
Diğer yandan A santralinde baca filtrelerinin devreye alınmadığı yaydığı kirlilikten anlaşılabiliyor. Baca filtresi takma zorunluğunun bir çok tepkiye rağmen uygulanmadığı deprem sonrasında ise uygulanmasının mümkün olmadığı belirtiliyor. Solunum hastalıkları uzmanları termik santralleri ‘görünmez katil’ olarak adlandırırlarken, toplum sağlığını tehdit eden en önemli sorunlardan biri olarak bu santrallerin yarattığı kirlilik gösteriliyor. Hava kirliliğinin, solunum yolu ile kalp hastalıklarının da içinde olduğu pek çok hastalıkla doğrudan bir ilişkisi var.
Kömür yakmak ölüm demek
Termik santrallerden salınan baca gazları içinde cıva gibi birçok ağır metaller ile dioksin ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH’lar) ile kalıcı organik kirleticiler’de (KOK’lar) bulunmaktadır. Bunlar ya solunum yoluyla doğrudan ya da besin ve su yoluyla dolaylı olarak insan ve diğer canlıların vücuduna yerleşir. İnsan üzerinde yarattığı hastalıklardan bazıları bronşit ve akciğer kanseri gibi kronik solunum hastalıkları ve kalp krizi (miyokard enfarktüsü), kalp yetmezliği ve kardiyak aritmileri gibi kalp-damar hastalıklarıdır. Akut etkiler göğüs sıkışması, öksürme ve şiddetli astım krizleri gibi solunumla ilgili sorunları da içermektedir. Özellikle hassasiyeti olan çocuklar, yaşlı insanlar ve bir nedenle hasta olanlar bu tip etkilerden çok daha fazla zarar görüyor.
EKOLOJİ SERVİSİ