21 Mart’ta finali yapılan Newroz kutlamalarında bir kez daha barış ve özgürlük sesleri net bir şekilde gerekli mercilere duyuruldu. Özellikle de Amed’den verilen mesajlar çok önemliydi. Bu talepleri dinleyen, duyan var mı? Maalesef yok. Hem Cumhur İttifakı ve hem de Millet İttifakı DEM’in bütün mitinglerini göz ardı ediyor. Medya zaten DEM ile ilgili bir haber yapmaktan çekiniyor. TV’lerde her zamanki gibi Kürtler konuşulur ama Kürtler ve asıl sorunları ve bu sorunlara çözümler ekranlarda olmazlar. HÜDA-PAR bile muhalefetten daha fazla yer alıyor ekranlarda. AKP Kürtleri kaybettiğini anlayınca “denize düşen yılana sarılır” misali HÜDA-PAR’a sarıldı. Hatta Newroz kutlamalarına mesafeli olan HÜDA-PAR bu Newroz’da Batman belediye başkanı ile bir mesaj yayınladı. HÜDA-PAR mitinglerinde dikkat çeken bir nokta da; Kürt dilini ve Kürtlerin kimlik sahibi olmasını savunurken bile Kürdistan bayrakları yerine Filistin bayrakları ile meydanlarda olması. DEM Parti’nin seçim çalışmalarına polisler saldırırken, HÜDA-PAR korumalar eşliğinde seçim çalışması yapıyor. Kimlerin neye hizmet ettiği ve ne yaptığı bellidir. Eskiden HADEP yöneticileri ekrana çıktığında orada oturanların HADEP’lilere sorduğu ilk soru “PKK’yi kınıyor musunuz?” olurdu. Aslında şimdi de HÜDA-PAR’lılara sormak lazım; “Hizbul-Kontra’nın domuz bağı işkencesini, insanların cadde ortasında ensesinden tek kurşunla öldürülmelerini, yapılan işkenceleri, … kınıyor musunuz?”
Bu Newroz bize özgürlük, adalet ve barış yolunda kendi gücümüzle mücadele etmeliyiz mesajını verdi.
Seçime bir haftadan az bir süre kaldı. Hükümet meydanlarda adaylarla beraber bakanları da sahaya sürüyor. Devletin bütün imkânlarıyla seçim çalışmaları sürdürülüyor. Genel seçimler havasında bir çalışma yürütülüyor, iktidar tarafından. Özellikle de İstanbul için büyük bir karalama politikası yürütülüyor. Erdoğan konuşmalarında birbirini tutmayan sözler ediyor ve insanları şaşırtıyor. Mesela “eskiden 1,5 milyon toplanırdı şimdi 650 bin.” Belki o kadar katılım da yoktu ama taşımalı mitingler ancak bu kadar olur. Ekonomi için söyledikleri ülkenin ne durumda olduğunu gösteriyor. “Yüksek enflasyonda ne verirsek verelim kaybolup gidiyor.” O kaybolup gidenler kimlerin cebine gidiyor onu da bir açıklasa da millet rahatlasa. Bu söylem bile inişin ne kadar hızlı olduğunun göstergesi. Mitinglerde Kürt sorunu hiç yok. Adalet, eşitlik, hukuk yok. Emeklilere ait bir çift laf yok. İstanbul Kanalı da yok. Kadınlara önem verdiklerini zaman zaman dile getirmelerine rağmen konuşma sahnelerinde nazarlık gibi bir kadın yerleştirme dışında kadın da yok… Bu seçimlerde hak ve adalet isteyenler, kadınlar, gençler ve emekliler AKP’ye unutulmayacak bir ders vereceklerdir.
CHP ile DEM Parti’ye saldırmalar bilinçli olarak ortaya atılan iftiralardır. DEM Parti kendi adayları ile seçime katılacaklarını dile getirdiler. Ayrıca CHP ile DEM Parti protokolü de sahte çıktı. İstanbul için bunlar yaşanırken Diyarbakır’da seçim çalışmalarına polis müdahale ediyor. Polisler gençlere sokak ortasında işkence yapıyorlar. Bu seçimde iktidar her türlü zulme ve haksızlığa karşı geleceğine, aksine bunun bir parçası olmayı kendisine görev bilmeye meyilli bir tutum içinde olduğunu gösteriyor. Bütün bunlara karşın Newroz bize bir kez daha doğru yolu gösterdi. Kürtler, özgürlüğü arayanlar, Newroz coşkusuyla bu seçimlerden yüz akıyla çıkacaktır.