Çewlîg’de DEM Parti iddialı. MHP’nin Şeyh Said’e hakareti ve ortağı AKP’nin sessizliği not edilmiş
Rohat Emekçi
Sayılı günlerin kaldığı yerel seçimlerde tıpkı Riha (Urfa) ve İstanbul gibi merak edilen kentlerden biri de Çewlîg (Bingöl). Riha’ya benzer şekilde düzen siyaseti rant paylaşma ve koltuk kavgasına girmiş durumda. DEM Parti, tıpkı Riha’da olduğu gibi Çewlîg’de de iddialı konumda.
İlk bakışta sadece muhafazakar kimliği ile tanımlanan Çewlîg’in aslında derin bir direniş kültürü var. Çewlîg denince ilk akla gelen isimlerin başında Kürt direniş liderlerinden Şeyh Said gelir. Şeyh Said, Kürt mücadelesinin en önemli liderlerinden biri olarak Çewlîg’de toplumun yaşamında ve hayatında derin yer edinmiştir. Hep hürmetle bahsedilir. O yüzden başta MHP olmak üzere aynı zihniyetli muhalefet tarafından da Şeyh Said’in hedef alınması Çewlîg’de büyük rahatsızlık yaratmış. MHP’nin ortağı AKP’nin bu hakaretlere sessiz kalarak onay vermesi de tepki çekmiş durumda.
Şeyh Said’in torunları ise son 40 yılda onun mücadelesini milyonlara mal etmiş durumda. Şeyh Said’in idam sehpasına giderken sarf ettiği sözler, direnişin yeni kuşaklar tarafından yürütüleceğinin de habercisiydi. Şeyh Said idam sehpasına yürümeden önce neler söylemişti, hatırlayalım. “Dünya yaşantımın sonu geldi. Kendimi milletimin yolunda feda ettiğime hiçbir şekilde pişman değilim. İlerde torunlarımızın bizden dolayı düşman önünde utanç duymamaları bizim için yeterlidir.” Son 40 yılda onun torunları direniş tarihini yeniden yazdı. Çewlîg işte böyle birçok öncü ismin yuvası.
Rençber Aziz’in ruhu
Çewlîg’de minibüsle şehir merkezine giderken çalan ezgi Rençber Aziz. Bu ezgiyle seyrediyorum Çewlîg’i. Rençber Aziz, Çewlîg için çok kıymetli bir sanatçı. Öyle ki, onu bir yazı ile anlatmak çok kolay değil. Kısacık yaşamında ortaya koyduğu direniş çok kıymetli. Onun ruhunun inceliğini anlayabilmek için şarkı sözlerindeki her bir kelimeye ve sazından yayılan sese odaklanmak gerek. Çewlîg Aşağı Wusfan köyündeki mezarının taşında; ‘‘Ey yolcu dur. 32 sene aydınlığın yüzünü göremedim. Aydınlığın değerini bil’’ yazar. Şarkılarında ise ‘‘Bindest’’ (İşgale uğramış, özgürlüğü çiğnenmiş) vatana olan özlemi var. Bir yandan Rençber Aziz’in ‘Vay vay ninna’ klamı çalarken diğer yandan hararetli bir seçim gündemine tanık oluyoruz. DEM Parti ve AKP seçmenleri kıyasıya bir tartışmanın içine giriyor. DEM Parti’yi hararetle savunan 70 yaşında bir amcanın “Bıktık bıktık” diye bağırmasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Karşısında oturan AKP’li yurttaş “Biz sizi bıktıracak ne yaptık” diyor. Ortam hararetli. Genç bir seçmen “Ben bağımsızım” diye atılıyor. Başka bir seçmen de “Oyumu yakacam” diyor. İçimden “Bu yolculuk bitmese” diyorum. Normalde çarşıda inecekken “Acaba yolumu mu uzatsam” diye içimden geçirdiğim anda çarşıda hepsi iniyor. Ben de iniyorum.
Bizi reklam edeceksin!
Seçim atmosferi yoğun. Billboardlar partilerin afişleriyle dolu. Seçim araçları sahada, her partinin seçim araçları geçiyor. Her taraf bayraklarla donatılmış durumda. Seçim atmosferi yoğunluğu yaşanırken Çewlîg’de kurulan pazara doğru yöneliyorum. Kamerayı kurmaya başlarken esnaflar “Kameraya konuşmayız” diyor. “Neden” diye sorduğumda “Bizi Youtube’a atıyorlar, sonra konu komşularımız dalga geçiyor” diye cevap veriyorlar. “Gazete için çekiyorum” dediğimde “O daha kötü. Bizi reklam edeceksin” diyorlar. Keyifli karşılıklı gülüşmelerin ardından ben ısrarla soruyorum; “Seçimlerde Çewlîg’de sandıktan kim çıkar” diye. Pazarcının biri Zazaca (jar) “Sandıktan yoksulluk çıkar” diyor. Saatime bakıyorum, sabahın 11’i ve pazar bomboş. “Belki erken bir saattir” diyorum ve saat kaçta kalabalık olduğunu soruyorum. Gülüyorlar bana. “Pazar artık böyle” diyorlar. Çewlîg’de pazarcılar bu gidişle pazarı kapatıp pazar yapacaklar. Acı bir gülümsemeyle ayrılıyorum pazardan.
Deprem önlemi yok
Erken saatte dilime takılan Rençber Aziz’in “Vay vay Nina” türküsünü mırıldanırken buluyorum kendimi. Ramazan ayından dolayı her yer kapalı. Esnaf geç açıyor dükkânını. Gazeteci bir arkadaşımı arıyorum ve yanına uğruyorum. Yanına gittiğimde mühendis bir arkadaşıyla seçimi konuşurken buluyorum arkadaşımı. Ben de hazır bir mühendis bulmuşken Çewlîg’deki yüksek binaları soruyorum. Çewlîg’in deprem bölgesi olduğunu ve depreme hazırlık için hiçbir şeyin yapılmadığını söylüyor. “2003 Çewlîg depreminden sonra okullar yapıldı. Bu okulların depreme dayanıklı olduğu söyleniyordu. Maraş merkezli depremde görüldü ki Çewlîg’de orta hasarlı, ağır hasarlı binalar oluştu” diyor.
31 Mart yerel seçimlerinde Çewlîg dengelerin değişmesi beklenen illerden. Siyasi partilerin saha çalışmaları, yapılan anketler de beklentiyi destekliyor. Gazeteci arkadaşıma Çewlîg’de halkın en çok hangi sorunları olduğunu sorduğumda “Özellikle köylerde su sorunu var. Çewlîg gibi su kaynağının olduğu bir yerde köylerin tamamı bu sorunla karşı karşıya” diyor.
Zazaca tek tabela yok
Yanlarından ayrılıp merkezde dükkanını açan esnaflara uğruyorum ve “Bu seçimde Çewlîg’de ne değişir” diye soruyorum. Bazı yurttaşlar, bugüne kadar AKP’ye oy verdiklerini, bu seçimde ise DEM Parti’ye şans tanıyacaklarını vurguluyor. “Bir de DEM Parti’yi deneyelim, görelim” diyen yurttaşlar gülümseyerek “Belki DEM iyi gelir” diyorlar. Çewlîg’de konuştuğumuz yurttaşlar, bugüne kadar kara kutu gibi görülen Çewlîg siyasetinin ilk kez farklı bir rekabetle sahnede olduğunu dile getiriyor. Zazaca’nın en fazla konuşulduğu, neredeyse Zazaca’nın başkenti olan Çewlîg’de Zazaca tek bir tabela yok. Tek bir sokağın ismi Zazaca değil. 21 Şubat’ta Zazaca konser vardı ama iptal ettiler.
Bin gölü var suyu yok!
2004’ten beri Çewlîg Belediyesi AKP’de. Çewlîg halkı hâlâ temiz su içemiyor. Çewlîg halkı, su yatakları içerisindeki bu kentte suya ulaşamıyor. En çok şikayet edilen konulardan biri su sorunu.
Çewlîg yoğun bir işçi sınıfının yaşadığı bir kent değil. İşsizlik kaynaklı metropollere ve Avrupa’ya büyük oranda göç veren bir kent. Ayrıca 20 yıldır AKP yönetiminde olan Çewlîg’de su yok, otobüs yok.
Her şey halk için, her şey halkla
Soluğu DEM Parti Çewlîg Belediyesi eş başkan adaylarının yanında alıyorum. Seçim broşürlerinin hem Türkçe hem de Kurmanci olması çekiyor dikkatimi. DEM Parti ve halk için çok önemli ve kıymetli bir uygulama. Çewlîg DEM Parti belediye eş başkan adayları Aydın Bürçün ve Çiçek Ariç ile seçim gündemini konuşmak için il binasına gidiyorum ve önce eş başkanlardan Aydın Bürçün ile seçim gündemi ve projelerini konuşuyoruz.
- Çewlîg için depreme yönelik uyarı ve ikazlar artmaya devam ediyor. Siz belediye DEM’e geçtiğinde nasıl bir çözüm bulacaksınız?
Hiçbir şekilde, hiçbir şeyden taviz vermeden Çewlîg’i deprem konusunda örnek bir kent haline getireceğiz. Deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası şeklinde kenti her ana hazır hale getireceğiz. Maalesef deprem gündemi bütünüyle İstanbul’a ayrılmış durumda. Ancak Türkiye’nin deprem sıfır noktası hiç şüphesiz Çewlîg’dür. Çewlîg örnek bir deprem hazırlıklı kent olmalıdır. Deprem konusunda pilot kent olmalıdır. Bakın sadece yapıların depreme dayanıklılığı, yapıların nerelere, nasıl inşa edileceğinden bahsetmiyoruz. Çewlîg halkı deprem konusunda bilgili, farkındalığı olan bir halk olacak. Depremle yaşamayı öğreneceğiz.
Yapacağımız bütün çalışmaların etki alanı içerisinde mutlaka deprem olacak. Bu şu demek; örneğin mahallelerimize çocuk parkı yaparken aynı zamanda o parkın olası bir afet durumunda toplanma alanı başta olmak üzere diğer ihtiyaçlara cevap vermesi gerekiyor. Yaptığımız her çalışmanın etki alanında böylece öncelikle deprem ve daha sonra da diğer afet risklerini göz önüne alarak çalışacağız.
Şunu her zaman söylerim; Türkiye’de hiçbir yerde deprem olmasa dahi, Çewlîg’de olacak. Bu gerçeklik iki artı ikinin dört etmesiyle eşdeğerdir. Dolayısıyla ikazlarda bulunan bilim insanları ile bir araya geleceğiz. Çewlîg’e davet edeceğiz. Ne yapmamız gerekiyorsa bilimsel yol ve yöntemler kullanarak Çewlîg’i depreme hazır bir kent haline getireceğiz. Her yıl afet bütçesi için kaynak ayıracağız. Şehrimizdeki tüm sivil toplum ve özel şirketlerle protokoller yapacağız. Bakın bir yıl önce Maraş depreminde bir greyder bulmak mucize olarak niteleniyordu. Bir greyderi harekete geçirmek için Ankara’dan telefon bekleniyordu. İşte yaşadığımız bu deneyimle yapacağımız protokollerle olası bir deprem anında her iş makinesi, her türlü ekipman, insan gücü anında sahada olacak şekilde planlanacaktır. Bu kenti imar aflarına, ranta, fırsatçılığa teslim etmeyeceğimizi halkımız bilsin. Biz söz veriyoruz. Halkımızla yöneteceğiz bir kentte her şey halk için olacak, her şey halkla beraber olacak. Çewlîg devrimci bir kültür geleneğinden geliyor ve sistem Çewlîg’de çok yoğunlaştı.
- Dünden bugüne baktığınızda sistemin Çewlîg’e bu kadar yüklenmesini neye bağlıyorsunuz?
Çewlîg’in devrimci bir geleneğin mirasına sahip olması, partiler üstü bir çalışmanın ve planlamanın Çewlîg için özel bir şekilde çalıştığını bizlere göstermektedir. Politik olarak her daim farklılığını ortaya koymuş bir kenttir Çewlîg. 82 Darbe anayasasına en yüksek oranda hayır oyu veren bir kentin bu kararlı duruşu, cesareti, demokrasiye ve barışa olan inancı bizlerin sahip olduğu bir miras ve aynı zamanda yaşatmaya devam edeceği bir görev ve sorumluluktur.
‘Bugün de o sorumluluğu çok ağır bir şekilde taşıyoruz’
AKP, Şeyh Said Efendi’ye hakaret eden, ona soysuz diyenlerle ittifak halinde Çewlîg’de seçime giriyor. Bu cüreti hiç utanmadan, çekinmeden gösterebiliyor. Sadece bu tavır bile Çewlîg halkına hakaret niteliğindedir. İşte sistemin bir seçim uğruna Çewlîg’in hafızasını, devrimci geleneğini, değerlerini nasıl alaşağı edecek hamleler yaptığını bugün çok net bir şekilde görebiliyoruz. Şeyh Said’i seçim özelinde konuşmaktan haya ediyoruz. Ancak sistemin değerlerimiz üzerinden bizlere meydan okuması, Çewlîg halkına meydan okuması söz konusu yoğunlaşmanın ne derecede arttığını bizlere göstermektedir. Çewlîg halkı kendi tarihini, hafızasını yok sayan bu ittifaklara geçit vermeyecektir. Bundan eminiz.
‘Çewlîg’de genç kalmadı’
Çewlîg DEM Parti Belediye Eşbaşkan adayı Çiçek Ariç, seçim yoğunluğundan hasta düşmüş. Onu çok da zorlamak istemiyorum. Kısaca seçime ve Çewlîg’e dair görüşlerini soruyorum. Çewlîg’in birçok sorunu olduğu söylüyor. Bunların en başında işsizlik geldiğini belirtiyor ve artık gençlerin iş bulamadığı için kenti terk ettiğini, yaklaşık 3000 kişinin kenti terk ettiğini söylüyor. Onun dışında ulaşım ve yol sorunu olduğunu söyleyen Ariç, ulaşımda da Çewlîg belediye otobüslerinin olmadığını, özel halk otobüslerinin olduğunu söylüyor. Belediye seçimini kazanırlarsa halkla beraber belediyeyi yöneteceklerini belirtiyor. Kadınların sorunlarını da kadınlarla birlikte konuşarak çözeceklerini söylüyor.