Dünya Tiyatro Günü’ne Kürt tiyatrocular baskı, sansür ve yasaklama altında giriyor. Amed Şehir Tiyatrosu oyuncusu Şahin, yasakların ‘politik’ olduğunu belirterek, tarih önünde yargılanacaklarını vurguladı
UNESCO bünyesindeki Uluslararası Tiyatrolar Birliği’nin 1961 yılında “Dünya Tiyatrolar Günü” olarak ilan ettiği 27 Mart, o tarihten bu yana her yıl tiyatro oyuncuları ve tiyatro severler tarafından kutlanıyor.
Ancak Türkiye’de iktidarın tiyatroya dönük baskıları nedeniyle tiyatro yapmak zorlaşıyor. Baskı ve yasak kıskacına en çok girenlerin başında ise Kürtçe tiyatrolar geliyor.
Son yıllarda neler oldu?
Peki sadece birkaç yıl içerisinde özellikle Kurdistan’da kayyım eliyle kaç oyun engellendi ya da kültür-sanat kurumlarının kapılarına kilit vuruldu?
*Amed Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Şehir Tiyatrosu kapatıldı, çalışanların işlerine son verildi.
*Yine Batman Belediyesi Şehir Tiyatrosu kapatıldı.
*Wan Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kürtçe tiyatro çalışmaları yürüten Nuda Kültür Merkezi Tiyatro Grubu dağıtıldı.
*Amed Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım tarafından işlerine son verilen oyuncular, pes etmeyip yollarına 2017’de Amed Şehir Tiyatrosu’nu kurarak yollarına devam etti.
*Şano Ar’ın “Qral û Travis” oyunu 11 Şubat’ta Dîlok’ta, 17 Şubat’ta Agirî’de engellendi. Oyun son olarak İstanbul Şişli’de de kaymakamlık kararıyla gerekçe gösterilmeden engellendi.
Yasak nedeni politiktir
Amed Şehir Tiyatrosu oyuncusu Ömer Şahin, Dünya Tiyatro Günü’nü Kürt tiyatrocular olarak yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Eylem Akdağ’a anlattı.
Ömer Şahin, anadillerinde Kürt tiyatrosu yaptıklarını belirterek, “Maalesef biz Kurdistan’da uzun bir süredir çok farklı koşullarda kutlamalarımızı yapıyoruz. Umuyorum ki önümüzdeki süreçlerde Kürt tiyatrocular ve tiyatrosu üzerindeki baskılar son bulur ve tüm dünyada olduğu gibi özgür ve coşku ile bugünü kutlarız” dedi.
Şahin ayrıca, yasaklanan Kürt tiyatrolarına değinerek, “Tiyatroların yasaklamaların temel nedeni politiktir” dedi.
Kürt tiyatrosunu yasaklayanlar tarihte yargılanacak
Tiyatro oyunlarının daha çok Türkiye’de engellendiğinin altını çizen Şahin, “Biz de bunlara maruz kalıyoruz. İstanbul, Êlih ve Amed’de defalarca oyunlar yasaklandı. Oyunları sahnelememize bir saat kala yasaklandı. İleriki süreçlerde herkes bizim haklı olduğumuzu görecek çünkü kutsal bir iş yapıyoruz. Halkımızla sanatsal çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu yüzden de tarihin mahkum edeceği kişiler bizler değiliz. Oyunları yasaklayan ve Kürt tiyatrosunun ve dilinin önünü kapatanlar tarihte yargılanacak” diye konuştu.
30 yıldır direnişteyiz
Kürt tiyatrosunun tüm bu baskılara rağmen geri adım atmadığını belirten Şahin, “Doğrusu tüm bu süreçlerde duruşundan taviz vermeyen, çalışmalarını sürdüren tiyatrocular Kürt tiyatrocular oldu. Özellikle son 20-30 yıldır tarihi bir direnişte olduğumuzu düşünüyorum. Neden Kürt tiyatrosunu bırakmıyoruz? Çünkü biz bu dille konuşuyoruz. Bu sanatla kendimizi geliştiriyoruz. Bu dil ve sanatla kendimizi var ediyoruz. Hiç kimseye artık ‘kendi dilinle konuşma, işini yapma’ denilemez. Bu faşizmdir. Buna karşı durmakta direnişi gerektirir” şeklinde konuştu.
Halk Kürt tiyatrosunu sahipleniyor
Kürt tiyatrocular olarak yalnızca “anadilde tiyatro yapma özgürlüğünü” istediklerini söyleyen Şahin, şunları söyledi:
“Halk, bize zulüm yapıldığını görüyor ve gelip oyunlarımıza sahip çıkıyor. Bu sahiplenme sadece oyunlara gidip gelmeyle sınırlı olmuyor; eleştiri ve önerileriyle bize her zaman bu işi yapmamızı ve bizleri izleyeceklerini söylüyorlar. Başlarda izlenme konusunda sıkıntılar yaşanmış olabilir ama inanıyoruz ki artık seyirciler Kürt tiyatrosunun farkında. Sanal medyanın da bu gelişmedeki etkisini görmek gerekir. Halkımız bizlerden haberdardır, Kürt tiyatrosunu biliyor ve sahipleniyor. Biz de bundan çok memnunuz. Bugünden sonra da Kürt tiyatrocuların işini bırakacağını düşünmüyorum. Evet, farklı farklı sorunlar var; ekonomik sıkıntılar olabilir çünkü popüler bir alan değil. Bu yüzden seyircilere ve ekonomik desteğe ihtiyaç oluyor. İnanıyorum ki tüm sorunlarımız en kısa zamanda çözülecektir. Halkımız da her zaman Kürt tiyatrosunun yanında olacaktır. Biz de bu bağımızı sonuna kadar koruyacağız.”
AMED