Manisa OSB’de kurulu olan PilenPak Ambalaj işçileri, sendikal haklarının tanınmaması ve işten çıkarılan arkadaşları için grev başlattı, fabrikada üretim durdu
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan PilenPak Ambalaj işçileri, sendikal haklarının tanınmaması ve sendikalı işçilerin işten çıkarılması üzerine greve çıktı. Yaklaşık 2 yıldır işten çıkarılan Basın-İş üyesi işçilerin yürüttüğü mücadele sonuç alamayınca, fabrikada üretim tamamen durduruldu.
Fabrika önünde konuşan Basın-İş Genel Başkanı Savaş Nigar, bu grevin Türkiye’nin dört bir tarafında insanca yaşamak için sendika ve toplu sözleşme hakkına sahip çıkan işçilerin grevi olduğunu vurguladı.
Nigar, “Ancak işveren toplu sözleşme masasına oturmamak için her yolu denedi. Geçerli ve somut bir gerekçesi olmamasına rağmen sırf toplu sözleşme sürecini geciktirmek için sendikanın yetkisine itiraz etti. Bunun üzerine yerel mahkemenin ve bölge mahkemesinin ardından Yargıtay da Eylül 2023’te sendikamızın işyerinde yetkili olduğunu tescil etti. Ancak işveren yersiz başvuru ve itirazlarıyla yasal toplu sözleşme sürecinin başlamasını 1,5 yılı aşkın bir süre geciktirdi. Bu süre içerisinde PilenPak Ambalaj’ın 149 sendika üyesini hiçbir geçerli neden olmadan, sırf Anayasal haklarını kullandıkları için işten çıkardı ya da istifaya zorladı” dedi.
Taşeron getirildi
Mahkemeler ve Bakanlığın teftiş raporlarında işçilerin sendikal nedenle işten çıkarıldığının belgelendiğini aktaran Nigar, bununla yetinmeyen şirketin kurduğu alt şirketler ve taşeronlarla işçiyi böldüğünü dile getirdi.
Nigar, “Kesinleşmiş yetkimize rağmen PilenPak Ambalaj toplu pazarlık sürecindeki hukuki müzakere ve arabuluculuk süreçlerine katılmadı ve yasal toplu iş sözleşmesi sürecinde grev aşamasına geldik. Tüm diyalog çağrılarımızı yanıtsız bırakıp masadan kaçan sendika düşmanı PilenPak Ambalaj; işçilerinin seslerine kulak vermek, taleplerini karşılamak yerine hem hukuka hem ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı eylem ve işlemleriyle TİS sürecini tıkadı ve bu, grevi kaçınılmaz kıldı” diye belirtti.
Toplu sözleşme sistemi
Tüm bunların Türkiye’de mevcut toplu sözleşme sisteminin durumunu gösterdiğini vurgulayan Nigar, “Buradan Anayasal hakları işverenler tarafından ayaklar altına alınan PilenPak işçileri olarak sormak istiyoruz: Hukuka saygı sadece işçilerin sorumluluğu mu? Yasalar sadece işçileri mi bağlıyor? İşverenler en temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına alıyor, mevzuatın boşluklarından yararlanıp temel bir hakkı fiilen kullanılamaz hale getiriyor. Peki, yasama ve yürütme koltuğunda oturanlar, Bakanlık yetkilileri siz işçilerin hakları yersiz itiraz ve bürokratik süreçlerle gasp edilirken izlemekle mi yetineceksiniz?” Yetki işlemlerine itiraz yetki prosedürünü durdurmamalıdır. Meclisin açılmasının ardından ilk iş bu önerileri gündeme almak olmalıdır. Hükümeti, iş yerlerinden yükselen bu sese kulak vermeye çağırıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: MA