Hayat dört mevsimlik yolculuğuna çıkıyor bugün. Newroz bu yolculuğun başlangıcı.
Yeni bir hayatın gerçekleştiği, yeni bir mevsime yürüyüşün ilk adımları… Ateşin çocukları kendini sokaklara, alanlara salmış, davulun ritminde rengarenk giysiler içinde bir ahenk oluşmuş.
Newroz Deklarasyonu günler öncesinde deklare edildi ve kutlamalar başladı.
‘Rabe dema azadî û sekeftinê ye’ (Ayağa kalk, özgürlük ve başarı vakti) sloganıyla gerçekleştirilen birçok yerde kutlanan Newroz kutlamaları bugün de Amed’de kutlanıyor.
***
Evet. Yeni bir doğuşun, yaşamın ve özgür bir geleceğin kıvılcımı olan Newroz ateşi, bugün başta Ortadoğu halkları olmak üzere tüm dünya halklarının kendini içinde gördüğü, sahiplendiği ve kutladığı gün olmakla birlikte tekçi, milliyetçi ve cinsiyetçi faşist devlet zihniyetine karşı evrensel mücadeleyi de temsil etmektedir.
Bin yıllardan kalan zulmün ve acının kar sularıyla yıkanması, güneşin toprağa, havaya ve suya sıcak bir merhabası…. Suların damarlardan bütün vücuda yayılmasıdır Newroz…
Newroz salt doğa ananın canlanması ve kış koşullarının sonlanmasıyla sınırlı bir imge değil, aynı zamanda toplum yaşamını sınırlayan koşulların yok olması ve hareketlenmesi, insanın özündeki yenilenmenin sevincidir. Cemrelerin yüreklere de düşmesidir.
Newroz, kimliğine yabancılaştırılmaya çalışılmış, kültürel değerleri yağma edilmiş, bayramları ve sabahları yıllar yılı yasaklanmış bir kavmin kendiyle kucaklaşması… Zulmün saraylarını yerle bir etmesi ve bunu ateşler yakarak cümle aleme duyurmasıdır. Newroz, Kawaların Dehaklara… Ahura Mazdaların Ahrimanlara ‘dur’ demesidir.
***
Ateşin kutsandığı bir gündür bugün. Çünkü Newroz ateştir, bu ateş ezilenlerin, mazlumların yüreklerinde yanan ateştir. Bu ateşi tanrıların elinden alıp onu insanlığın emrine vermek için mücadele edenler, değişen tarihsel koşullara göre bu ateşe değişik anlamlar yüklediler.
Newroz’un ateşi zulmün karşısında direnmenin adıyla yandı bazen, bazen yasakların karşısında yanan bir meşale oldu. En zor zamanlarda umudun adı oldu. Her türden ayrımcılığın, inkar ve imhanın karşısında direndi bu ateş. Savaşın karşısında barışı dillendirdi.
Newroz ateşi, bu kez demokratik bir değişimi seslendirmek için yanacak, barışı haykırmak, özgürlüğü, eşitliği, kardeşliği vurgulamak için yanacak .
Zerdüşt’ün Avesta’sında da ateş kavramı önemli bir yer tutar. Ateş vicdandır, zaferin müjdecisidir, iyinin koruyucusudur, özgürlüktür… Ateş güneşin bir parçasıdır. Ve tanrı insanlara korunması, beslenmesi ve günahlarından arınması için yeryüzüne indirmiştir. Bu yüzden ateş kutsaldır, çevresinde dans edip halaylar çekmek, şölenler düzenlemek günahlardan arınmak anlamına da gelir.
Tarihten çalınır bu ateş… Talanlardan, yalanlardan çalındı bu ateş… İnkar ve imhalardan, kıyımlardan çalındı bu ateş…. Ateşe insan karıştı… İnsana isyan karıştı… Dilden dile, kulaktan kulağa, gönülden gönüle ulaştı bu ateş.
***
Bugün çok anlamlı bir gün…21 Mart aynı zamanda ‘Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü’, 21 Mart aynı zamanda ‘Dünya Şiir Günü’ ….
Evet. 21 Mart, hem Newroz’un hem de şiirin birlikte kutsandığı bir gün. Şiir de yüreğimize sözcüklerle ateş salan ve bizi çoğaltan bir delişmen aşk gibi ise Newroz ateşi ile bir akrabalığı var demektir…
Yunus Emre ‘Gelin tanış olalım, / işi kolay kılalım, / sevelim sevilelim, / dünya kimseye kalmaz’ diyordu.
Cegerxwin, ‘Ev dema serbestîye / Bindestî edî nema’ – (Bu özgürlük çağıdır,
Boyunduruk yok artık) diyordu. Hepsi de yüreklerindeki birikmiş ateşle söylüyordu.
Bugün yine sazın telinde, davulun tokmağında, halayın coşkusunda yanıyor Newroz ateşi.
Kutlu olsun.
Newroz pîroz be.