Şehir Hastaneleri’nin “sağlıkta dönüşüm” adı altında kurulma süreçleri devam ediyor. Övgülerle anlatılan Şehir Hastaneleri’nin sağlık hizmetlerinin tamamen paralı ve pahalı hale getirilmesi, bu yolla sermaye çevrelerine yeni yağma alanı yaratıldığını gösteren birçok veri var. Bu hastaneleri yapan şirketlere hazine arazisi ücretsiz veriliyor. Devlet şirkete 25-30 yıl boyunca kira ödemesi yapmayı garanti altına alınıyor. Bu süre 49 yıla kadar çıkabiliyor. Bu hastaneler ihale kanunu dışında tutularak ‘adrese teslim’ yapılıyor. Hastane ve çevresindeki şirkete ait yapılardaki işletmeler her türlü vergi ve harçtan muaf tutuluyor. Bu hastanelere devlet tarafından yüzde 70 doluluk garantisi veriliyor. Şehir Hastaneleri açıldığı bölgelerde Devlet Hastaneleri kapatılıyor; tüm kadrosu taşeronlaştırılıp Şehir Hastaneleri’ne devrediliyor. Kapatılan Devlet Hastaneleri’nin bina ve arazileri de yüklenici şirkete bırakılıyor.
Sakın hasta olmayın!
Şehir Hastaneleri ile birlikte tedavilerin “paran kadar yapılacağı” bir döneme hızla giriliyor. Çıkarılan “tamamlayıcı sağlık sigortası” olmayanın veya parası olmayanın sağlığı ise artık tehdit altında. Şirketlerin atadığı hastane yönetimlerinin iki dudağı arasında bir sağlık ve çalışma ortamı hazırlanıyor. ABD’nin sağlık sistemi kopyalanıyor. Bir işçi sağlık sigortasında yer alan basamaklardan birini seçmek zorunda. Bu kademeler ise ayakta tedaviden kansere vb. hastalıklara kadar birçok seçenek sunuyor. Artık paran kadar hastalan döneminin içine girildi.
Sağlıkta dönüşüm
Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Şehir Hastaneleri “Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın ikinci perdesidir” açıklaması, 1980’lerin sonunda başlatılan “sağlıkta reform” süreci ve 2000’li yıllarda AKP ile sürdürülen “sağlıkta dönüşüm programının” devamı niteliğinde. Sermayenin sağlık alanına yönelebilmesi için sağlık hizmetinin üretim sürecinde değer yaratılması ve sağlıkta emek sürecinin dönüşüme uğratılarak metalaştırılması gerekiyordu.
Hekimler köleleştiriliyor
Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi meclis komiyonunda kabul edildi. Tasarıda yer alan 5. maddenin geri çekilmesine dönük çabalar ise karşılık bulmadı. Tasarının 5. maddesine göre, KHK’li doktorlar ancak SGK ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında veya muayenehanede çalışabilecek, raporları ise idari işlerde esas alınmayacak, ayrıca devlet hizmeti süresi kadar mesleklerini icra edemeyecek. Bu son gelişmenin sağlığın tamamen ticarileştirilme sürecinin bir parçası olduğu belirtiliyor.
Emek sömürüsü çok yönlü
Ankara’da yapımı süren Bilkent Şehir Hastanesi’nde çalışan işçiler, maaşlarını alamadıkları için iş bıraktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Aralık ayında açılacağını açıkladığı hastanenin inşaatındaki işçiler, Kurban Bayramı’ndan bu yana maaşlarını tamamen alamıyor; maaşlarını istediklerinde de “Bugün git yarın gel” yanıtıyla karşı karşıya kalıyor. İş bırakan işçiler, eylemlerini koğuşlarda sürdürüyor.
EKONOMİ SERVİSİ